15.Bölüm-**BİRAZ DAHA EKŞIN**

98 6 2
                                    

"Ne atıyosun be, ders al biraz uyuz?"dedim.

"Canım istedi."dedi.

Şu gıcığa cevap vermeyerek önüme döndüm.

Didem Hoca bu kez "Onun içini keşfedin, istemsizce hoşlanmadığınız hareketler sergiliyor olabilir."dedi.

Söz alarak "Hocam ama ya o kişi arkadaşlık kurmak istemesse?"dedim.

"Gerçekten iyi anlaşabileceğin birisi ise kesinlikle isteyecektir. Aklında birisi mi var Ahsen?"dedi.

"Aslında var."dedim.

O sırada Maysa'nın"Al yeni bir arkadaş efsanesi daha..." diye söylendiğini duydum, ne kadar sinirlerim bozulsa da buna da cevapsız kalmayı seçtim.

Didem Hoca klasik bir rehberlik hocası gibi konuşarak "Bizimle paylaşmak ister misin?"dedi.

"Hayır sizinle tenefüste özel olarak konuşmak istiyorum. Tabi işiniz yoksa."dedim.

"İşim yok canım, konuşuruz." dedi.

Ders geçtikçe sanki Didem Hoca beni daha çok anlatıyordu. Bence de içimi bilmediğim, hatta sevmediğim kişilerle arkadaşlık iyi olurdu. Hele Mirza'yı daha çok tanımak istiyordum. Onu böyle kişiliksiz bir yapıya sürükleyen bir geçmişi olmalıydı mutlaka. Öğrenmek, öğrenmek ve öğrenmek... Evet, öğrenebilirim.

Ders bitince sanırım benimle konuşacağını unutmuş olan Didem Hoca'ya koşarak yetişdim.

"Hocaaaam"diye arkasından bağırdım.

"Ha seninle konuşacaktık değil mi Ahsen, gel odama geçelim."dedi.

"Peki hocam."dedim.

Bir yukarı kata çıkarak Didem Hoca'nın odasında ki deri koltuğa oturdum. O da karşımdaki koltuğa oturarak,

"Evet Ahsen, seni dinliyorum."dedi.

"Hocam şimdi biliyorsunuz ben Yakut adlı 12. Sınıf öğrencisinin saçlarını kesmiştim. Aradan bir yıl geçmesine rağmen kız bunu unutmamış. Okul dışında bile olsa bana acı çektirmek istiyor. Bizim okula da güya sevgilisi olan ama parmağında oynattığı Mirza diye bi çocuk geldi. Tanıyorsunuz. Beni sinir eden. Sizin derste dediğiniz cümleden sonra aklıma ilk olarak Mirza geldi. Sizce anlaşabilir miyiz?"diye sordum.

"Elbette anlaşırsınız. Doğrusu çok şaşırdım. Mirza iyi birine benziyor. Öyle art niyeti olan kişilere yardım edebileceğini aklım almıyor."dedi.

"Teşekkür ederim. Bi de on yıllık en yakın arkadaşım bana artık kötü davranıyor. Yeni arkadaşlar edinsem hemen laf atıyor, kıskanıyor. Onu kırmak istemiyorum ama artık patlıycam."dedim.

Beni cümlemin başından beri pür dikkat dinleyen Didem Hoca, "Hmm. Bu gibi durumlar bir çok yaşıtınının başına geliyor. Bence seni, sana söylemeyi kendine yediremedigi bir durumdan dolayı kıskanıyor ve yerine geçmek istiyor olabilir. Onunla konuş, konuşmak istemiyorsa da ona zaman ver canım, tamam mı?"dedi sakince.

İyi gelmişti Didem Hoca'yla konuşmak,

"Her şey için saolun Hocam, iyi günler dilerim."dedim ve el sallayıp çıktım..

Bu teneffüsün 20 dakika olmasından dolayı hala 12 dakikam vardı. Mirza'yı aramaya koyuldum. Sonunda onu kantinde telefonuyla oynarken buldum. İki tane kahve alıp yanına oturdum. Kahvelerin birisini ona doğru ittirerek "Selaam!"dedim.

Şaşırmış olacak ki aniden kafasını telefondan kaldırdı.
"Ne istiyorsun Ahsen?"dedi.

"Aaa ne isteyim ya? Kahve getirdim işte içelim diye."dedim.

Kahvesinden bir yudum alıp "Daha bir ders önce benim yüzünden sinir krizi geçiriyordun az kalsın. Kafana bi şey mi düştü senin?"dedi.

"Yoo düşmedi."dedim.
"Gizemli misin sen ya?"deyince gözlerimi devirip,
"Hayır değilim. Rehberlik dersinde öğretmeni dinledin mi?"dedim.
"Evet."dedi.
"Şey, öyle bi arkadaşın var mı?"dedim.
"Yok, gün içinde sadece sevgilimle takılıyorum."dedi.
"Peki istemez miydin?"dedim.
"Ben böyle iyiyim. Bu arada sen neden soruyosun bunları?"dedi.
"Bak Mirza ben de dersi dinleyebildiğim kadar dinledim. Eski arkadaşlarım artık beni istemiyor sanırım. Şu an da sadece Tunç ve Farah'a güveniyorum. Ben o kişinin sen olabileceğini düşündüm. Yani istersen arkadaş olabiliriz. Yine ben sana kötülük yapmak için burdayım falan dersen sorun değil. Ben kaldırabilirim Yakut'un o mal planlarını. Gerçekten kötü bi niyetim yok?"dedim.

Çarpık bir gülümsemeyle bana bakıp "Hayatında biraz daha ekşın mı arıyorsun sen ya? Benimle arkadaş olmakmış. Bi git kızım. Mal ya."deyip tam masadan kalkmaya yeltenmişken, omuzlarından iki el ona baskı uygulayarak geri otutturdu...
Ya I am sorry :(
Canım pek yazmak istemiyo.
Daha doğrusu ben telefondan yazıyorum.
Daha zor oluyor ve daha kısa.
Lütfen kısa olmasını kafaya takmayın.
Multimedia'da Enis var :D
Ve bir film önermek istiyorum;
"If I Stay".
Çok güzel bi film ve kitabı da var.
Başrolde Chloe G. Moretz var yani Ahsen'imiz.
Okumanızı ve izlemenizi tavsiye eder ve hepinizi öperim :* :* :* ♥

Bir Küçük Saç MevzusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin