3.Bölüm-**OKULDAKİ METEOR**

255 16 6
                                    

Multimedia da Ahsen ve Mirza var.Ahsen'i Chloe Moretz ve Mirza'yı Francisco Lachowski olarak düşündüm. Tabi siz aklınızda farklı tipler oluşturabilirsiniz. İyi okumalar...
---------------

Sabah kalktığımda akşam erken uyuduğumdan dolayı fazlasıyla dinlendiğimi fark ettim.İlk olarak banyoya gittim yüzümü yıkadım ve maskemi yaptım.Sonra gardırobumun yanına gittim ve ne giyeceğimi karar vermeye başladım. Aslında okulumuza neredeyse serbest gidiyorduk.Sadece gri lakos u giymeyince sorun yapıyorlardı.Bir kaç inek kız dışında neredeyse hepsi benim gibi yalnızca lakos un yakalarını giydikleri kıyafetin altından gösteriyor, böylece öğretmenler için sorun çözülmüş oluyordu.İç çamaşırımın direkt üzerine lakosu,altıma dar paça siyah pantolonumu ve üstüme de rengarenk şeritleri olan V yaka kazağımı geçirdim.Tunç'un biraz işi olduğundan dolayı bugün Maysa'yı ben alacaktım.Telefonumdan wattpad hikayemi açtım ve yarısını yazıp kaydettiğim 34. Bölümü tamamlayıp yayınladım :D Az sonra telefonumun titrediğini hissettim ve Maysa'nın "Hadi ama Ahsen okulun ilk günü ne var, ne yok göz atmak istiyorum.Acele et, seni bekliyorum!" diye mesaj attığını gördüm. "Tamam canım, vosvos'um ve ben 5 dakikaya oradayız" diye yanıt verdim ve telefonu çalışma masamın üzerinde bıraktım.Hâla çıkartmadığım maskem yüzümde taş gibi olmuştu, banyoya gittim ve maskemi çıkarttım.Aynanın karşısına geçtim.Yüzümde sivilce olmayışına sevindiğim için kendi kendime gülümsedim.Akşamdan kalan eyeliner'ı kalınlaştırdım, şansıma uyurken akmamıştı.Sonra açık pembe allık ve pikniktekine göre daha koyu olan kırmızı rujumu sürdüm.Evde herkesin uyuduğunu fark edince bir not kağıdına "Senenin ilk gününde size güle güle demek istedim.Güle güle; Cihan Bey, Sare Hanım ve Laçin'im.Görüşürüz Mercan Ailesi." yazdım ve kapının arkasına yapıştırdım. Anneme ve babama hanım ve bey diye hitap etmek hoşuma gidiyordu. Siyah spor ayakkabılarımı sessizce giydim.Montumu,çantamı ve arabamın anahtarını aldım ve aşağı indim.Yeşil vosvosum beni evimizin önünde bekliyordu.Çoğu zaman alay konusu olmasına karşın insanların eleştirilerini takmıyordum.Babamın geçen doğum günümde buralarda sürmem için aldığı bu yeşil vosvosu seviyordum.Arabanın içine bindim ve Maysa'ların evine geldim.Sanırım çoktandır bekliyordu. Yinede sadece "Günaydın!" diyerek gülümsedi. Bende "Sanada!" dedim ve yola devam ettik. Okulumuz yakındı o yüzden 10 dakikaya geldik. Geçen sene kimin arabasını az-çok nereye park ettiğini biliyordum. Gittim ve herzamanki yerime park ettim. Arabadan indik ve yürümeye başladık. Herkes bana bakıp "Aaa şu kız geçen sene Burç'un teklifini kabul etmeyen değil mi?" diyordu.Evet geçen sene tam yedi çıkma teklifi almıştım. Diğer altısı sıradan kişilerdi fakat Burç bu okulun en yakışıklı çocuğuydu.Benden bir yaş büyüktü. Kalmadığı için normal olarak 11.sınıfa gidiyordu.Tüm kızlar onun peşinde koşarken, o beni sevdiğini ve yalnızca beni istediğini söylemişti. Bense ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum ve doğru kişi benim için çok önemliydi. Onlara "Ne bakıyorsunuz, bir insanın bir insanı sevmemesi anormal birşey mi?" deyip Maysa'yı kolundan çektim ve okula girdik.Girdiğimizde dolaplara öğrencilerin isimlerinin yazılı olduğunu gördüm. Hangi dolabın bana ait olduğunu görmek için ismimi aradım. Evet tam merdivenin karşısındaki dolapta "Ahsen Mercan" yazıyordu.Yanımda aşağıda olan dolapta da "Maysa Bergüz" yazdığını gördüm. Maysa
"Sanırım bu sene biraz eğilmem gerekiyor" dedi ve dudağını büktü.Ahh olamaz tam yanımda benimle aynı hizada "Burç Safkan" yazıyordu.Tüm bir yıl yanımda ki dolapta eşyaları olacak ve karşılaşacaktık :(

Diğer yanımda kimin olduğunu görmek için sol tarafa döndüğümde "Mirza Reha" yazıyordu. Adını daha önce duymadığım bu kişiyi pek umursamadım, sanırım yeni gelmişti.Gözlerim Maysa'yı aradığında Tunç'un dolabının nerede olduğuna baktığını anladım. Kapının hemen yanındaki ikinci dolapta "Tunç Destan" yazıyordu..
--------------
Maysa'yla hem konuşuyor, hem de eşyalarımızı dolaba yerleştiriyorduk. Maysa aniden beni dürttü ve "Ahsen hemen şu çocuğa bak, gökteki taş bizim okula düşmüşte haberimiz yokmuş.Tabi Tunç'um kadar olamaz ama... boşver"dedi. Dönüp merdivenden inen kişiye baktığımda karnımda acayip bir şeyler olmaya başlamıştı. Allah' ım bu ne yakışıklılık böyle!!! :)))
--------

Olayın şokunu atlattığımda bana bakıp güldüğünü fark ettim.Bana doğru geliyordu...
Evet 3. bölümümü de yazdım. Ama sadece 7 kişi okumuş :(
Lütfen bir bakın gerçekten güzel bir yere gidecek hikayem :)
Daha yeni başladık ön yargılı davranmayın ve güncellemeleri takip edin lütfen :D NELER NELER OLACAK DAHA ;D

Bir Küçük Saç MevzusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin