•°•on birinci bölüm: kötü adam •°•

327 28 160
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayın güllerim 🌹💕

Bu bölüm erken geldi 💕
_________________________________________

-üç yıl sonra, 13 yaşında-

"Sonra görüşürüz Eijiro-kun!" Eijiro'ya el salladım. O da bana el sallayıp veda etti. üç yılda onunla iyice arkadaş olmuştum.

Bugün Hitoshi soğuk algınlığı olduğu için okula tek başıma gelmek zorunda kalmıştım. Ara sokaktan anaokuluna doğru yürürken, bir kızın duvara yaslanıp titrediğini ve yaratığın ona soru sorduğunu gördüm.

Tam ben yardıma gidicekken, pembe saçlı başka bir kız onu korumak için önüne geçmişti. Onun da titrediğini görünce dayanamadım ve ben de pembe saçlı kızın önüne geçtim.

"Kızları nasıl korkutursun lan, çirkin?!" Yaratığa bakıp dedim.

O da benim yüzüme bağırarak yanıt verdi. "Çirkin mii?!, sen, sen beni sinirlendiriyorsun velet!!!" Yaratık bana tam vurucakken Sukuna'yla yer değiştirdim.

Sukuna yaratığın hamlesini durdurdu ve mavi gücüyle yaratığa vurdu. Dokuz on vuruştan sonra onu bayılttı. Kötü adamı bayılttıktan sonra üstündekileri çekiştirderek gözlerini devirdi. "Off çok sıcak (ad) sen bunlarla nasıl yaşıyorsun." Sukuna üstündeki formayı yırttı ve kendini (yani beni) sütyenle bıraktı.

Sukuna'nın tahtından atlayıp bağırdım. "S-Sukuna dur. Sakın daha fazla yırtma!"

Sukuna kıkırdadı ve başını salladı. "Merak etme daha fazlasını görmelerine izin vermem. Sadece onları ben görebilirim."

Ben kızarırken pembe saçlı kız Sukuna'nın yanına geldi. Sukuna'nın kızla konuşmak istemeyeceğini bilerek vücuduma geri döndüm.

Pembe saçlı kız heyecanla konuştu. "Ben sana çok teşekkür ederim! Orada harikaydın! Bu arada ben Mina Ashido! Peki sen kahramanım?"

Mina'ya gülümsedim. "Ben İtadori (ad). Tanıştığımıza memnun oldum Mina-chan!"

Biz biraz daha sohbet ettikten ve Mina benden telefon numaramı aldıktan sonra, polisler gelip bizimle konuşmaya başlamıştı. İtemsiz bir titreme hissettiğimde üstüme bakma fırsatı buldum ve kızardım. Sütyenim olmasa üstüm çıplaktı. Omuzlarımda bir ağırlık hissedince oraya döndüm.

"Böyle sokakta dolaşmak çok tehlikelidir tatlım~" sesi tanımıştım. Kırmızı kanatları, sarı saçları... Bu benim parkta kurtardığım çocuktu.

"Hawks?" Çocuğa şaşkınca bakmaya başladım. Büyüyünce o... Çok yakışıklı olmuştu.

Bana kıkırdadı ve eliyle burnuma dokundu. "Beni unutmamana çok sevindim minik kuşum."

Kızardım ve Hawks'ın bana verdiği montuna daha çok sokuldum. Bana bir daha kıkırdadı. Ve bana sarıldı. "Seni özlemişim minik kuşum."

Ben de ona sarıldım "Hawks senden bir şey isteyebilir miyim?" Hawks'a sarıldığım için sesim boğuk çıkmıştı.

Benimle sarılmaya devam ederek konuştu. "Sen ne istersen."

"Acaba beni anaokuluna götürebilir misin?" Kafamı kaldırıp Hawks'a baktım. Bana gülümsedi bir saniye sonra havadaydık. Küçük bir çığlık attım ve Hawks'ı daha sıkı tuttum.

Tabi bunlar olurken arkada ağlayan ve kendini suçlayan Eijiro'yu göremedim...

~zaman atlama anaokulu

Anaokuluna gelince Hawks beni indirdi. Ona 'teşekkür' edip kapıya koştum. Satoru'nun yanında siyah saçlı bir çocuk vardı.

Hızlıca yanların koştum. "Satoru!"

•°•My Hero Academia × Sukuna (kadın) okuyucu•°•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin