•°•on dokuzuncu bölüm: Satoru•°•

265 29 84
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayınn ~❤️
_________________________________________

Ama bir şey oldu. O tam gözden kaybolup sola döndüğünde bir çığlık duyuldu. Bu, bu Satoru'nun çığlığıydı.
Kalbimin birkaç saniye durduğunu hissettim...

~~

"Satoru?!" Tüm gücümle bağırmıştım. Kalbim çok acıyordu. Vücudum mavi parladı ve farketmeden Satoru'nun yanına ışınlandım.

Satoru yerde oturmuş hem ağlıyor hem de titriyordu. Hemen yanına çömeldim. "Satoru! İyi misin? Bir yerin acıyor mu?"

Satoru korkudan konuşamıyordu. Soluma baktığımda onu gördüm. Bir araba. Satoru'ya bu araba çarpmıştı. Ama bir terslik vardı.

Satoru'nun hiç bir yerinde bir şey yokken, arabanın Satoru'ya çarptığı yeri ezilmişti. Sanki Satoru'nun etrafında bir kalkan varmış gibi.

Benim geldiğim yerden nefes nefese, gözleri büyümüş Hitoshi de gelince ona bağırdım. "Hitoshi! Hemen ambulansı ara!" Hitoshi hızlıca kafasını sallayıp telefonunu çıkardı.

"Satoru'm geçti tamam mı? Şimdi güvendesin. Ben senin yanındayım." Ona sarılmaya çalıştım ama ona dokunamıyordum. Bu onun özgünlüğü müydü?

Satoru hala ağlıyordu. Dayanamadım ve ben de ağlamaya başladım. "Satoru!" Etrafındaki kalkanı umursamadan ona yine de sarıldım. O da bana sıkıca sarıldı.

"A-abla, b-ben korkuyorum!" Bunu der demez hıçkırarak ağlamaya devam etti. Kafamı onun kafasına koyup kendi ağlamamı durdurmaya çalıştım. Şu anda benim güçlü olmam lazımdı.

Ben de titreyerek kafasını nazikçe okşadım. "Şşş g-geçti tamam mı? Yanındayım."

İkimiz de titreyip, ağlayarak birmirimize sarılırken, Hitoshi donmuştu. -bu arada Sukuna da (ad)'nın içinden, sevdiği kız için ne yapacağını bilemeden duruyordu.-
Şoför ise arabasından titreyerek indi. "S-sen benim arabama ne yaptın?!"

Ben ve Satoru şoföre cevap veremeyecek kadar titriyorduk. "Oi size diyorum! Arabama ne yaptınız?!"

Hitoshi öldürecek gibi adama baktı. "Kapa çeneni! Nasıl bir durumdalar görmüyor musun?! Hiç mi insanlığın yok! Farkında değilsen demin küçücük bir çocuğa çarptın!" Adam ne diyeceğini bilemeden olduğu yerde kaldı ve kafasını yere eğdi. Belli ki utanmıştı.

Hitoshi daha fazla orada durmadan yanımıza geldi. "İyi misiniz? Az sonra ambulans gelir."

Kafamı hafifçe salladım. Satoru küçük kollarıyla hala bana sarılarak titriyordu. Biraz daha bekledikten sonra sonunda ambulans ve polis geldi.

Polis şoförü köşeye çekip sorguluyordu. Bu arada doktorlar da Satoru'yu ambulansın arkasına aldılar. Ben öne oturacakken Satoru beni bırakmak istemediği için ben de onunla beraber arkaya bindim. Hitoshi de bizi yanlız bırakmadan öne oturmuştu. Satoru'ya sakinleştirici vermeye çalıştılar ama hala etrafında özgünlüğü olduğu için yapamadılar.

Sonunda hastaneye gelince Satoru'ya yakından bakmak için odaya aldılar. Ben ve Hitoshi ise birbirimize hiç bir şey demeden hastane koltuklarında oturduk.
(Yazar: Off yaşandı abi malesef ya...)

Omuzlarım titremeye başladı ve dayanmadan tekrar ağlamaya başladım.
Hitoshi üzgünce bana baktı ve ona sarılmam için kollarını açtı. Tereddüt etmeden ona sarıldım. Başımı boynuna gömüp ağlamaya devam ettim. Hitoshi kulağıma yatıştırıcı şeyler söyleyerek sırtımı okşadı.

Sukuna ise sen üzülürken bir şey yapamadı. Sadece Hitoshi sana sarılırken izlemek zorunda kaldı. Ama Hitoshi'ye bir şey demedi. Çünkü buna ne kadar çok ihtiyacın olduğunu biliyordu. Sadece üzgünce ikinizi izledi...

•°•My Hero Academia × Sukuna (kadın) okuyucu•°•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin