•°•ikinci bölüm: yabancı•°•

414 28 47
                                    

İyi okumalar
Beğenip yorum yapmayı unutmayın ~❤️

______________________________________

Hitoshi ile aynı anaokuluna gidiyordum. Ama sınıfımız farklıydı. Biz yeni eve taşınalı bir yıl geçmişti. Dört yaşıma gelmiştim ama özgünlüğüm hala çıkmamıştı. Şimdi ise anaokulundaki parkın içinde Hitoshi'yi arıyordum. Öğle yemeğinde yanımdan aniden kaçıp parka gitmişti.

"Hitoshi-kun! Neredesin?" Onu aramaya devam ettim. Sonunda kaydırağın arkasından ağlama sesi duyunca oraya koştum. Bu Hitoshi'ydi "Hitoshi-kun."
Yanına oturdum ve ona sarıldım.

"Ne oldu?" Gözyaşlarını silerek dedim.

Bana üzgünce baktı. "(A-ad)-chan benim özgünlüğüm..." Yarısında ağlamaya devam etti. Ona bir daha sarıldım. Arkadaşımın üzgün olmasına dayanamazdım.

"Hitoshi-kun bana söyleyebilirsin. Her zaman yanında olucağım unutma." Ona gülümsedim.

"(Ad)-chan söylersem beni bırakmayacağına söz veriyor musun?" Yalvarırcasına bana baktı.

"Tabii ki Hitoshi-kun, seni istesen de bırakmam." Kıkırdadım ve kolumu onun omzuna attım. Hafif kızardı.

"(Ad)-chan benim özgünlüğüm beyin yıkama. Sınıftaki arkadaşlarım benden uzaklaşmaya başladılar. Benden korktuklarını söylediler. Ve... Ve benim özgünlüğümle kötü adam olabileceğimi söylediler... (A-ad) ben, ben kötü adam olmak istemiyorum." Hitoshi yine ağlamaya başladı.

Ben kolumu omzundan çektim ve ona bir daha sıkıca sarıldım. "Onların öyle dediğine bakma Hitoshi-kun. Hem kötü özgünlüğü, iyi özgünlüğü diye bir şey yoktur. Onu iyiye kullanırsan iyi. Kötüye kullanırsan kötü olur. Ve bence bu harika bir özgünlük! Çok havalı! Bununla harika bir süper kahraman olabilirsin Hitoshi-kun. Sana inanıyorum." Hitoshi'ye sarılırken gülümsedim.

Hitoshi kafasını boynuma gömdü ve o da bana sıkıca sarıldı. "Sana çok çok teşekkür ederim (ad). Hem yanımda olduğun hem de bana inandığım için."

"Ne zaman istersen Hitoshi." İstemesem de ondan ayrıldım ve elimi kalkması için uzattım. Gülümsedi ve elimden tutup kalktı. Kalkıp ikimiz de sınıflarımıza gittik.

Çıkışta annemler işte olduğu için Mihoko-san ikimizi de aldı. Hitoshi ona özgürlüğünden bahsetti. Mihoko-san Hitoshi'ye gülümseyip benimle aynı tepkiyi verdi. Eve geldiğimizde Hitoshi'ye ve Mihoko-san'a el sallayıp eve girdim.

Evde kimse yoktu. "Lola-senpai?(hizmetçi)" Mutfaktan ses gelince Lola ordadır diye oraya gittim. Ama onun yerine benden 6-7 yaş büyük olan bir çocuk bizim buzdolabımızı karıştırıyordu. Çocuk ses duyunca arkasını döndü. Tehtitkar bir şekilde bana baktı. Ellerinde, yüzünde sargıları vardı ve kırmızı saçlıydı.

"Şey, merhaba ben İtadori (ad) sana zarar vermem. Aç mısın? Lola'ya söylersem sana birşey hazırlayabilir."

Çocuk bana şaşkınlıkla baktı. Sonra gülümsedi ve bana yaklaştı. Bir adım geriledim.

"Çok güzel bir küçük kız. Ve bana, evlerine gizlice giren bir yabancıya yardım mı etmek istiyor?" Çocuk sırıttı ve bana biraz daha yaklaşıp o ve duvar arasına sıkıştırdı.

Yutkundum ve ona baktım. "B-buzdolabini karıştırınca sana yardım etmek istedim. Açsındır diye."

Çocuğun gülümsemesi büyüdü yüzüme daha çok yaklaştı. "Çok tatlısın ama ben istediğimi aldım." Çocuk çantasındaki yiyecekleri gösterdi. Sonra benden geri çekildi. "Yine görüşücez (ad)."

Tam gidicekken arkasından bağırdım. "Bekle, adın ne?" Ona adımı söylemiştim ama bana kendi adını hiç vermemişti.

Çocuk arkasını dönmeden. "Dabi." Dedi ve karanlıkta kayboldu. Ağzım açık Dabi'nin gittiği yere bakmaya devam ettim.

______________________________________

Dabi: *(ad)'nın evinden yiyecekleri çalar*

Ad: (üzülür) ona yardım etmeliyim

~~

Nasıl olmuş?

Sizi seviyorum ~❤️

Görüşürüz <3

•°•My Hero Academia × Sukuna (kadın) okuyucu•°•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin