•°•My Hero Academia × Sukuna (kadın) okuyucu•°•

•°•yirmi yedinci bölüm: Sukuna•°•

İyi okumalar <333

Üzgünüm bölüm gecikti :(
Bu aralar meşkuldüm kusura bakmayın (akrabalar sağ olsun -_-)

Yorum yapmayı unutmayın lütfen 💕

___________________________________________

Yanımdan gelen sesler nedeniyle uyandım. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim, en son hatırladığım şey Shoto'nun omzundan düşüp bayılmamdı.

"...Serumu bittikten sonra bedeninin yavaşça kendini yenilemesini bekleyebiliriz sadece. Tanrım, onu çok seviğini ve gücünü ona devrettiğini biliyorum ama onu şımartman gerekmez!" Kafamı yanımdaki örtülü beyaz perdeye çevirdim. Bu şifacı teyzenin sesiydi. Bir dakika, gücünü devretmek mi?

Onun konuşmasına yanıt olarak da All Might üzgünce, (evet bu ilk kez oluyor) "Buna verecek cevabım yok.
Ne hissedeceğini önemsediğim için antreman maçını durdurmakta tereddüt ettim. Rica ederim Birimiz Hepimiz İçin hakkında yüksek sesle konuşma olur mu?" Dedi. İkisini de beyaz perdenin arkasında oldukları için göremiyordum.

'All Might gücünü birine mi devretti yani? Ama bu çok saçma. Hem birimiz hepimiz için de ne be?'

"Tamam tamam bay doğuştan yetenekli kahraman. Bay barışın sembolü." Şifacı teyze All Might ile dalga geçerek konuştu. Ben ise dediklerinden hiç bir şey anlamadan kafası karışmış bir şekilde yatmaya devam ettim.

Tam All Might konuşacakken daha fazla kulak misafiri olmamak için numaradan öksürdüm. Uzun bir sessizlikten sonra All Might gergince konuşmaya başladı. "Sen ne zamandan beri uyanıksın, genç İtadori?"

"B-Ben yeni uyandım All Might-sensei."

"Hmm yani hiç bir şeyi duymadın değil mi?"

All Might'ın umutlu sorusuna gergince kıkırdadım ve cevap verdim. "Hepimiz birimiz içinden bahsediyorsanız onu duydum ama açıkçası anlamadım. Ve sanırım gücünü devretmek gibi bir şey duydum."

"E daha duyacak bir şeyin kalmamış zaten." Şifacı teyze alay ederek konuştu.

All Might gergince öksürdü. "Acaba bu duydukların aramızda kalabilir mi genç İtadori?"

Beni göremeseler de hızlıca başımı aşağı yukarı salladım. "Tabii ki All Might-sensei! Ama şey, bir şartla."

All Might nefesini verdi ve zorlukla sordu. "Peki bu nedir?"

"Lütfen bana herşeyi anlatın, yoksa daha çok kafam karışacak. Ve söz veriyorum kimseye söylemeyeceğim."

Uzunca bir sessizliğin ardından All Might konuşmaya başladı. "Galiba bunu görmen daha doğru olur. Sana güvenebilirim değil mi İtadori?"

"Evet."

"Hayır."

Sukuna bir anda yanağımdan ağzını çıkardığı için aynı anda konuştuk. Gergince kıkırdadım. "Ne?"

"Dedim ki, hayır."

"Neden Sukuna?"

"Çünkü bu yaşlı bunağın sırlarını öğrenmek istemiyorum. İğrenç."

Derin bir nefes alıp oflayarak geri verdim ve perdeye baktım. "Onun için özür dilerim All Might-sensei. Bana güvenebilirsiniz." Homurdanan Sukuna'yı görmezden gelerek konuştum.

"Ben..." All Might biraz durakladıktan sonra konuşmasına devam etti. "Sana güveniyorum genç İtadori." Bunu demesiyle beyaz perdeyi açtı.

"S-siz kimsiniz?"