Multimedya: Felix💙
Üzerime bir şeyin örtüldüğünü, sonra hareketliliğin yanımda sürdüğünü hissettiğim an gözlerimi ağır ağır araladım.
Çapaklanan gözlerimi tamamen açabilmek hiç de kolay olmadı. Kısık olarak açabildiğim gözlerimle yabancı bir yüz gördüm. Bu yabancı yüzün sahibi, hemen yanımda uyuyakalan Felix'in de üzerini güzel bir tebessümle örtüyordu.
Benim başım sola doğru yatmış, Felix'in sol omzu üzerine düşmüştü. Felix'in başı da benim başımın üzerine.
Onu rahatsız etmemek için başımı hareket ettirmeden yalnızca yabancı kişiyi seyrettim.
Üzerindeki bakışları hissetmiş gibi bir anda bana döndü. Ona baktığımı görünce yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirdi. Gülümsemesiyle birlikte iki yanağında birden derin çukurlar ortaya çıktı. Gözleri küçüldü.
Yüzü oldukça sevimliydi. Bana o sevimlilikle bakmaya devam ederken Felix'i uyandırmamaya dikkat ederek kısık sesle sordu.
"Demek meşhur Mi Roo sensin?"
Herhangi bir cevap vermedim. Zaten uyku sersemliğim de üzerimdeydi.
Yalnızca ona boş boş bakmaya devam edince gülüşünü artırdı. Sesli gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
Sonra doğruldu. Arkadan gelen Minho komisere başını çevirip baktı.
Minho komiser yanımıza geldi ve o kişinin omzuna elini attı.
"Uyanmamış mı henüz?"
"Uyanmamış. Bırak biraz daha uyusun. Çok yorgun gibi görünüyor."
Felix hakkında konuştuklarını anlamamak mümkün değildi. Esneme gelince esnedim ve sağ elimi ağzıma kapattım. Felix uyanmasın diye başımı onun omzundan çekmiyordum ancak kendisi uyandı. Başını başımın üzerinden kaldırdı.
Böyle olunca ben de başımı kaldırıp ağrıyan boynumu ağır ağır sağa sola döndürdüm. Felix de rahatsız olmuşçasına yüzünü buruşturmuş ve ağzı açık bir şekilde şirince esnemişti.
Gözlerini aralayınca o yabancıyı görür görmez kısık gözlerini anında büyüttü. Hızla ayağa kalktı.
"San hyung!"
Karşısındaki kişiye sımsıkı sarıldı. O kişi de tutmak zorunda kalmadığı sesli gülüşüyle birlikte Felix'e sımsıkı sarıldı.
"Oyuna bu şekilde dahil edilmek istemezdim ama psikopatınız beni de düşünmüş sağ olsun. San'sız eğlence olmaz demiş. Reddedemeyeceğim."
Üçü de çok neşeliydi. Bu neşeli gülüşleri arasından Minho komiser bana baktı.
"Ae Ran çoktan uyandı. Görmek istersen yanına gidebilirsin."
Ben de bu haberi duyunca oldukça sevinerek oturduğum yerde doğruldum. Ayağa kalktım. Felix de San isimli dün bahsettikleri kişiden ayrıldı. Minho'ya heyecanlı gözleriyle baktı.
"Gerçekten mi hyung?! O iyi mi?"
"Evet."
Felix'in gözleri bir müddet beni de bulunca hemen ona baktım ve konuştum.
"Yanına gidelim Felix. Hemen gidelim."
Beni de heyecanla onayladı.
"Olur, hemen gidelim. Gel."
Bana yeniden kolunu uzattı. Koluna girer girmez birlikte ilerlemeye başladık.
⭐️
Ae Ran'ın yatakta dümdüz uzanan sağ eline sağ elimle sarılmış, onu ısrarlarına rağmen bırakmıyordum. Bir kere daha göz devirdi ve bana ufladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/184659766-288-k398337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma // Lee Felix(✓)
FanficGözlerindeki yaşlar taze kanlı yüzündeki kana bulanarak kırmızıya büründü ve kanlı bir şekilde yanaklarında yol yapıp aşağı sarktı. "Beni... İyi tanıyamamışsın." dedi. Sonra gözleri, sicim gibi yaşlar boşalan ve büyük ihtimalle kıpkırmızı olan gözl...