Vicudumda hiçbir acı hissetmediğim an gözlerimi titrek bir şekilde açtım Mirza bana Şaşkın gözlerle bakıyordu benim Gözlerimdeki korku onun gözlerindeki şaşkınlıkla birleşti
"Sana vuracağımı düşünmedim değil mi Adel: gözlerimi ondan kaçırıp "Birbirimizi ne kadar tanıyoruz ki" diyebildim Kaşlarının çatıp" Bu da ne demek oluyor şimdi" dedi
Ondan hala korktuğum için bazı şeyleri söyleyemiyordum "sinirlenince nasıl bir tepki verdiğini bilmiyorum O yüzden vurmandan Tabii ki korktum" dedim elini yumruk yapıp yanimdaki duvara sert bir şekilde vurup, hemen yanımızda bulunan Kapıyı açıp çıktı
Aynı zamanda dış kapının da sesini duyduğum an, evden çıktığını anladım yaklaşık bir dakika duvardan temasını kesememiştim derin bir nefes alıp mutfağa geçtim dolaptan almış olduğum soğuk suyu içip koltuğa oturdum
Ne yapmam gerektiğini nasıl bir tepki vermem gerektiğini hiçbir şey bilmiyordum ve aynı zamanda artık bir telefonum da yoktu
Salonda otururken orta sehpanın üzerinde sabahki bıraktığım poğaçaları gördüm poğaçaların yanına gidip paketle birlikte aldım koltuğa oturup televizyonu açtım ben de işte bu kadar gamsız bir insanımdır
Poğaçamı yiyip elimi yıkadım ardından burada boş boş oturacağına yurda kızların yanında geçmeye karar verdim Akşama el mecbur zaten geri gelecektim akşama kadar burada oturup ne yapacağım ki
üzerime değiştirdim rahat olabilmek adına bir tayt Üzerine de uzun overse tişört giydim beyaz çorabı mı siyah taytımın üzerine çektim ardından ayaklarıma beyaz Nike Ayakkabılarımı giydim
Çantamı elime alıp çıkışa doğru ilerledim kapıyı açmamla sabah kapıyı bana açan adamla karşılaşmam bir oldu kaşlarım Çatık karşımdaki benden yaşça büyük olan adama bakıyordum "Buyurun efendim bir eksiğiniz mi vardı dedi" adama kafamı Hayır anlamında sallayıp "arkadaşlarımın Yanına gidecektim" dedim
Adam bana bakıp kafasına olumsuz anlamda salladı "maalesef Efendim Mirza beyin kesin emri var çıkamazsınız" deri despot bir darısı vardı adama Ciddi misin bakış atıp "Pardon beyefendi Ne dedi " dedim sinirle
"Duyduğunuz gibi Efendim Mirza Bey'in kesin emri var Lütfen içeri girin" derken beni içeri davet etti eliyle ,elini tutup ittirdim "beyefendi ben böyle bir şey kabul edemem maalesef çıkıyorum ben" diyip dediğimi de yaptım ve evden çıktım
Ardından adamın bağırmasını da ikazlarında takmadım asansöre binseydim adam beni durdururdu o yüzden direkt merdivenlere ilerledim iki kat aşağıda bekleyip öyle asansöre bindim.
Hızlı bir şekilde Rezidanstan çıkma kararı almıştım ki adımı attığım an mirz aile karşılaştım bana hiçbir şey söylemeden Direkt beni omzuna atıp asansöre doğru yürümeye başladı birden dünyamın ters dönmesi ile Mirza'nın poposu ile göz göze gelmiştim
Anın getirisi ile hızlı bir şekilde çığlık attım beni hiç dinlemeden asansöre bindi ardından sürekli bel boşluğuna vurmaya başladım "indirir misin beni ne yaptığını zannediyorsun" dedim ne kadar söylensem de hiçbir şekilde ağzını bıçak açmamıştı
Cebindeki anahtar ile Evin kapısını açıp içeri girdik beni salondaki koltuğun üzerine bıraktı sonra hiçbir şey olmamış gibi mutfağa geçip su içti " ne yaptığını zannediyorsun sen" dedim ardından benimle hiç konuşmadan odaya doğru yürümeye başladı
Peşinden hızlı bir şekilde yürüyüp Ben de Odaya girdim ,"Sana diyorum Mirza ne yapıyorsun Beni böyle evde mi tutacaksın" sürekli konuşuyordum ama beni dinlemiyordu bile dolabının önüne gidip eline kıyafetleri almaya başladı
Çekmeceleri kurcalayıp iç çamaşırı aldı Sonra banyoya doğru ilerledi Kaşlarım Çatık ağzımı o şeklini almıştı "Banyo mu yapacaksın" dedim anlık duraksadı ama tekrardan banyoya girdi Ben de sinirle tekrardan odadan çıktım ardından holden ona bağırdım "istediğini yap şimdi bu evden siktir olup gideceğim" dedim
Çıkış kapısına gidip kapının kulpunu aşağı çektim ama Kapı açılmadı tekrar ve tekrar denedim kitlemişti kapıya doğru sert bir tekme atıp hızlı odaya yürüdüm.
"Birde utanmadan beni eve mi kitleyeceksin" diyerek kapiyi açtım. banyodan su sesi geliyordu elimi yumruk yapıp banyonun kapısına vurmaya başladım.
"Kime diyorum acaba hayvan herif" diye resmen cırladım.
"Sen varya dünyada gördüğüm en öküz insansın, Şu dünyada milyonlarca kızın içerisinden neden beni buldunki... senden de ailendende nefret ediyorum" ağzıma gelen bütün küfürleri atıyordum.
"Yeter artık bıktım ve aynı zamanda yoruldummm..." dedim kapıdan sürünerek Aşşağıya çöktüm anlimi kapıya yaslayarak konuşmaya devam ettim.
"Nefret ediyorum senden" dedim sürekli bunu tekrarlıyordum "senden... nefret... ediyorum" her söylediğimde sesim sanki biraz daha kısılıyordu.
Kapi açılınca kafami kaldırdım uzerinde gri bir havlu dışında hiçbir şey yoktu gözlerine "bakarak senden nefret ediyorum" dedim
Gözlerinde kırgınlık vardı yanıma çöktü Çatık kaşlarım la ona bakmaya devam ettim "etme" dedi kısık ve boğuk sesi ile gözlerinin içine bakarak konuştum "edicem" dedim çocuk gibi sonra devam ettim "senden hep nefret edicem" dedim.
Sinirle ayağa kalkıp odada volta atmaya başladı elini yine yumruk yapmıştı girişteki kapının oraya doğru hızla gidip yumruk yaptığı elini vurmaya başladı.
Bu adamın sinir problemi vardı hemde aşırı derecede daha eli iyileşmenin tekrardan yaralıyor du
"Benden nefret etme" diye bağırdı bu adamın öfke problemi vardı Ben bu adamla bir ömür mü geçirecektim ya "senden nefret edeceğim, Senden nefret ediyorum" diyerek ben de bağırdım
"Yapma bunu bana yapma, Yapma bunu bize yapma Adel, yapma lütfen Adel" sürekli aynı şeyleri söyleyip duvarı yumrukluyor du kafamı sağ ve sola sallayıp ayağa kalktım
"Yeter" dedim sinirle ama o beni duymamazlıktan gelip duvarı yumruklamaya devam et "Mirza, sana diyorum artık yeter" öyle bir bağırmıştım ki eli duvarda yumruk şeklinde sırtı bana dönük şekilde durdu
Sakin bir şekilde bana dönüp baktı derin bir nefes alıp "hep böyle mi olacağız ya" dedim "hep böyle kavga mı edeceğiz"
Alayveri bir şekilde gülüp "Bunu sen mi diyorsun cidden" dedi " Beni sevmeyi denesen zaten biz kavga etmeyeceğiz" dedi Ben de onun gibi gülerek ona bir adım attım" sana diyorum ki senden nefret ediyorum Sen bana diyorsun ki beni sevsen böyle olmayacağız Ciddi misin sen ya" dedim
Gözleri dolmuştu gözüme cidden garip gelmişti Aslında Erkeklerin ağlaması garip değil fakat bana küçüklükten beri hep erkekler Ağlamaz algısı oluşmuştu
"Neden böylesiniz ya" dedi sesi titriyordu
gardımı indirmem gerekiyordu "nasılız ya" dedim Onun gibi, elini saçlarına götürüp saçlarını çekiştirdi "neden siz kadınlar, bir erkeği sevmek de bu kadar zorlanıyorsunuz" dedi Buna öyle bir demişti ki kalbime dokunmuştu resmen
Söylediği kelimelerden bir şeyler çıkartmaya çalışıyordum Hani bu zamana kadar sevgilileri onu hiç sevmemiş miydi ya da annesi, annesi onu hiç sevmemiş miydi
Pek de anlamamıştım ki aile ortamlarının nasıl olduğunu ,ama ailesiyle pek konuşmuyordu ama annesi ne karşı çok saygılıydı düşüncelerim çok karışıyordu
"Biz Kadınlar bir erkeği sevmekte zorlanmıyoruz" dedim Başka ne diyebilirdim ki ona
Karşımda aklını kaçırmış gibi duruyordu gözler dolu ve kançanağı v3 gülüyordu ama bu gülüş acının tatlı tebessümü olurya işte tam olarak oydu
cidden kafayı kaçırmış gibiydi
" Biz kadınlar ,bir erkeği sevmekte zorlanmıyoruz biz Kadınlar ,bizi zorlayan erkekleri sevmiyoruz" dedim
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE KURBANI
Teen Fiction"Mirzaaa!!" diye inledim ama o durmadan işine devam etti "ben sana altımda inleyecek günler yakın diyordum hatırladın mı" dedi kafami olumlu anlamada salladım suan ne dediği umrumda bile değildi aklım resmen uçmuştu işaret parmağını içime itince der...