18| Gül

1.1K 97 387
                                        

Selam, n'aber?

Gece gece bölüm atasım geldi ve attım, çünkü neden olmasın?

Bu bölüm çok karışık oldu ama yine de severek yazdım. Umarım siz de severek okursunuz.

İyi okumalar.

🖤⛓️

Selin, Anıl'ın önündeki kahveyi "Yeter artık, kafein komasına gireceksin." diyerek çekip alınca bakışlarını ona çevirdi Anıl ve "İçiyordum ben onu." dedi. "İçme diye aldım zaten."

Anıl bir şey söylemek için kafasını kaldırdığında Selin'in üzerindeki Beşiktaş formasını görünce yüzüne bir gülümseme yayıldı ve "Vay, yakışmış." dedi. "Hep giysene bunu."

Ona dil çıkardıktan sonra "Çok beklersin canım." dedi Selin. "Bir dahakine de sen giyersin Galatasaray forması, ödeşiriz." "Hiçbir güç, kartalıma ihanet etmeme sebep olamaz." "Büyük konuşmayın Anıl Bey, biri giydirirse görürsünüz o zaman." "Hiç kimse bana o şeyi giydiremez."

Selin'in boşluğundan yararlanarak az önce aldığı bardağı tekrar önüne çekti Anıl ve büyük bir yudum aldı. "Ya Anıl," dedi Selin sitemkar bir sesle. "Çok içtin sabahtan beri, yeter."

Anıl yüzüne yayılmak üzere olan gülümsemeyi bastırmaya çalışarak yalandan bir sinirle "Seliiin!" dedi. Selin de onu taklit ederek "Anıııl!" deyince bakışları daldı Anıl'ın. "Ben yanlış bir şey mi dedim?" diyen Selin'e bu sefer buruk bir gülümseme ile bakarken "Arzu... O da böyle derdi." diye cevap verdi ona. Selin'in yüzündeki gülümseme solarken "Pardon, ben bilmiyordum." deyince "Yok, önemli değil." dedi Anıl ve önündeki dosyaya döndü.

Anıl dikkatle önündeki dosyayı incelerken bakışlarının onda takılı kaldığını hissetti Selin. Yuvasına yerleşen bir anahtar gibiydi gözleri ondayken, kapıyı açmak için gereken tek şey anahtarı çevirmekti. Anıl'ın bakışları Selin'e döndüğünde hızlıca toparladı kendini ve "Ben dalmışım, kusura bakma." dedi.

"Selin," dedi Anıl sandalyesinde geriye yaslanıp aralarındaki mesafeyi açarken. Yüzündeki ciddi ifade, Selin'in tedirgin olmasına sebep olurken "Ben bir kahve daha alacağım." dedi Anıl. Yüz ifadesinden diyeceği şeyden vazgeçtiğini anlarken "Sen de ister misin?" diye soran Anıl'a kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap verdi. Anıl yerinden kalkarken Selin'in telefonunun çaldığını duysa da umursamadan çıktı odadan.

🖤⛓️

Yazgı yorgun bir şekilde karavanına girdikten sonra üzerindeki ceketi çıkarıp koltuğa attı. Kendisi de koltuğa otururken bakışları yan taraftaki karavana kaydı, Onur'un karavanına.

Yüzüne bir gülümseme yayılırken karavanın kapısı açılınca içinde büyüyen heyecana engel olamadı. Kapıyı açıp kenara çekilen Onur'un öne uzattığı elini takip edince ise geçiş için öncelik verdiği Sinem'i görünce gülümsemesi yüz hatları arasında kayboldu.

Karavandan gülerek çıkan Sinem, kendi karavanına doğru yürürken arkasından gülümseyen yüz ifadesiyle onu izleyen Onur'a çevirdi bakışlarını.

Onur'un bakışları kendisini bulduğunda afallamış yüz ifadesini toparlamaya çalıştı. Kendisine bakan adamın yüzündeki gülümsemenin yavaş yavaş kayboluşuna şahit oldu. Az önce gülüşüyle aydınlanan yüzü, şimdi bir karanlığa bürünmüş gibiydi.

Yüzüne zorlama bir gülüş kondurduktan sonra hafifçe el salladı Onur'a, onun da başını sallayarak selam verdiğini gördü ve karavanının perdesini kapattı.

🖤⛓️

Onur karavanın kapısını kapatıp koltuğa oturduktan sonra elleriyle yüzünü örttü. Hafızasında Yazgı'nın gülüşü tekrar can bulurken dudakları kenara kıvrıldı hafifçe. Yüzündeki gülümseme gerçek duygularının eseri olmasa da yetiyordu karanlığa ışık olmaya.

PUSULA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin