Selam, n'aber?
Öncelikle bölümü iftardan sonra attım diye yükselecek arkadaşlar varsa -onlar kendilerini ve sebebini biliyor dbshfgds- bu bölüm beklentilerini karşılamayacak, baştan söyleyeyim.
Bu bölümü çok severek ve eğlenerek yazdım. Geçen bölüm sonuna bunu yazdığımda flashback yorumlarını gördüm. Sizde böyle bir travma yarattığım için özür dilerim dhsfgsdf Umarım bölümü severek okursunuz.
İyi okumalar.
🖤⛓️
Binadan çıktıktan sonra bahçenin girişinde Onur'u beklemeye başladı, Yazgı. Birkaç dakika sonra içeriden yanında Sinem ile çıktığını görünce içinde anlam veremediği bir duygu oluşurken, yüksekliğini ayarlayamadığı sesiyle "Onur!" dedi.
Tahmin ettiğinden yüksek çıkan sesi ile içinden kendine kızarken şaşkın bir ifadeyle ona dönerek "Yazgı?" dedi Onur. Yazgı, onlara doğru yürüyüp yanlarında durduktan sonra "Bir yerde oturup konuşsak olur mu?" deyince "Ne hakkında konuşacağız?" diye sordu Onur. Yazgı, Sinem'e bir bakış atıp yüzüne zoraki bir gülümseme kondurduktan sonra "Onurcuğum hani biz partneriz ya, önceden de bir geçmişimiz var ya, ondan konuşacak konu bulmakta çok zorlanmayız diye düşünüyorum."
"Dizi hakkında konuşacağız yani, anlıyorum." dedikten sonra yanındaki Sinem'e döndü Onur ve "Sana da ayıp olacak ama." dedi. Gülümseyerek "Yok canım, olur mu hiç? Ne ayıbı?" diyen Sinem'i duyunca "Canım, diyor ya." diye mırıldandı Yazgı, kendi kendine. Onur "Bir şey mi dedin?" diye sorunca "Yok canım, ne diyeceğim?" diye cevap verdi.
Onur kolundaki saate baktıktan sonra "Benim çok vaktim yok yalnız." deyince "Olsun canım, ne olacak." dedi Yazgı yüzünde zoraki bir gülümsemeyle. Onur, ona anlamsız bakışlar attıktan sonra yanındaki Sinem'e döndü ve "Sonra görüşürüz o zaman." dedi. Yazgı, Sinem'in bir şey demesine fırsat vermeden "Onur hem, vaktim yok, diyorsun hem de oyalanıyorsun. Hadi canım, gidelim artık." dedi.
Sinem ikisine de yüzündeki gülümseme ile veda ettikten sonra arkasından bakarak "Ayıp oldu kıza da ya." dedi Onur. Yazgı kendi kendine "Ya çok ayıp oldu." derken Yazgı'ya döndü Onur ve "Hadi gidelim madem." dedi. "Olur, olur canım. Gidelim hadi."
Onur, yüzünü ona döndükten sonra "İyi misin sen?" deyince "Neden iyi olmayayım ki canım?" diye cevap verdi Yazgı. "Yazgı son 2 dakikada en az 5 kere 'canım' dedin." "İçimden geldi canım, ne var yani?"
Onur kendi kendine söylenerek yürümeye başladıktan sonra "Onur, canım beni de beklesene." dedi Yazgı. Onur aniden durup ona döndükten sonra "Yazgı, eğer bir kere daha 'canım' dersen direkt eve giderim." deyince "Aman canım, ne kızdın sen de." dedi Yazgı. "Yazgı şunu kesecek misin, yoksa ben gideyim mi?" "Yani direkt eve gideceksen olur aslında." diye mırıldanan Yazgı'ya anlamadan baktı Onur.
"Ya sen neden rahatsız oldun ki bu kadar?" diyen Yazgı'ya "Sence?" dedi Onur. "Yazgı her 2 kelimenden 3'ü 'canım'. Sence de çok normal değil mi rahatsız olmam?" "Arka arkaya dedim diye yani bu tepkin, Sinem'i taklit ediyorum diye değil, öyle mi?" "Sen, Sinem'i mi taklit ediyordun ki?"
Yazgı yüzüne bir gülümseme kondururken "Patladık, iyi mi?" dedi. "Ya sence de çok komik olmuyor mu sana 'canım' derken? Bence komik de. Yani o neden sana 'canım' desin ki, dışarıdan bakınca komik duruyor."
"Sinem, bana 'canım' dedi diye yaklaşık 5 dakikadır kelime dağarcığındaki tek kelime 'canım' yani, öyle mi?" "Yok canım -bu istemeden oldu- sana dedi diye değil, komik söylüyor bence, ondan yani." "Anlıyorum." dedi Onur, yüzünde bir gülümseme ile. "Hadi canım, gidelim o zaman."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUSULA ✓
FanfictionYıldızı birlikte parlayan iki genç oyuncu: Onur Seyit Yaran ve Su Burcu Yazgı Coşkun... Peki beraber parlamaya bu kadar alıştıktan sonra birbirlerinin ışığı olmadan yollarını bulabilirler mi? Yoksa bir pusulaya mı ihtiyaç duyarlar? "Yönüm Sana..." �...