Selam, n'aber?
Sonunda dizi için olsa da bir araya geldikleri bölüm bu. Senaryo okuyacaklar birlikte. Önceki bölümde karakterleri ve oyuncuları tanıdınız. Bu bölüm de biraz hikayeye giriş yapacağız.
*İlk bölüm senaryosunu Onur ilk bölümde okuyordu hatırlarsanız, o yüzden bu bölümde 2.bölüm senaryosunu okurken yazdım.
İyi okumalar.
🖤⛓️
Üstündeki kabanın önünü kapatırken önünde olduğu yere baktı Yazgı, okuma provası için gelmişti buraya. Yavaş adımlarla içeri girdikten sonra kapıda kendisini karşılayan genç kızın yönlendirmesiyle içerideki büyük odaya gitti. Ahşap masanın etrafında oturmuş tanıdık kişileri görünce bir gülümseme yayıldı yüzüne.
Enerjik bir tonda "Selam!" dediğinde ona döndü tüm gözler. Hepsinin yüzünde gördüğü gülümseme ile mutluluğu artarken selamına gelen geri dönüşler eşliğinde kendisine ayrılan yere doğru yürürken gözlerini masada gezdirdikten sonra "Onur daha gelmedi mi?" deyince "Trafiğe takılmış, öyle dediler." diyen genç kadına döndü ve gülümseyerek cevap verdi.
Üzerindeki kabanı çıkardıktan sonra askıya asarken açılan kapı ile oraya döndü ve gördüğü kişi ile bir gülümseme yayıldı yüzüne ondan izinsizce. "Geç kaldım, kusura bakmayın." demesi üzerine her zamanki naifliğine gülümsedi ve masanın başındaki boş sandalyelerden birine oturdu. Önünde duran, üzerinde adı yazan senaryoya bakarken yanındaki sandalye çekilince oraya çevirdi bakışlarını ve yanına oturan Onur'u gördü.
O da kendi senaryosunu aldıktan sonra "Başlayalım mı?" diyen yapım sorumlusuna onay verdi hepsi ve ellerindeki senaryonun ilk sayfasını açtılar.
🖤⛓️
"Söylesene," dedi Onur elindeki senaryoyu okumaya devam ederken. "Başıma bela olmak için mi geldin sen?" Yazgı, duyduğu cümle karşısında omuz silktikten sonra "Görev değişikliği istedim ve ekibinizdeki boşluğu kapatmak için buraya verdiler baş komiserim." dedi. "Sen, onun boşluğunu kapatamazsın." diyen Onur'a "Baş komiserim." dedi Sina uyarıcı bir tonda.
Onur gözlerini kapatıp birkaç saniye bekledikten sonra "Neden görev değişikliği istedin?" dedi. Yazgı, onun ciddiyeti karşısında hayranlığına engel olamadı. Sanki karşısında Onur değil de gerçekten Anıl vardı. Okuma provası bile olsa en iyi şekilde yapmak istiyordu işini.
"Önceki ekibimle birkaç ufak anlaşmazlık yaşadık, o yüzden." deyince "Burada da çok kalamazsın o zaman." dedi Onur. Duydukları neşeli ses ile "Bakıyorum da hemen kaynaşmışsınız, iyi iyi." diyen Müfit'e döndükten sonra "Çok sevdik biz Selin'i müdürüm." dedi Hayal. "Ya müdürüm, öyle. Çok sevdik, hele ben bayıldım kendisine." dedikten sonra kendi kendine "Boşluk dolduracakmış." dedi Onur ters bir şekilde. "Senin 'boşluk' dediğin benim kalbimin yangını be."
"Bir şey mi dedin Anıl?" diyen sesle tekrar Müfit'e döndükten sonra "İnşallah uzun süre bizle çalışır, dedim müdürüm. Böyle şen şakrak, neşeli polisi nasıl buluruz bir daha? İşimizin olmazsa olmazı budur çünkü, değil mi çocuklar?" dedi.
Onun sorusu üzerine "Ben bir kahve alayım." dedi Hayal ve rol gereği kafasını salladı. Sina, onun arkasından "Bekle, ben de geleyim." dedikten sonra kendi aralarında konuşarak ilerlemeye başladılar. Senaryoda yazdığı gibi onlara baktıktan sonra "Ben de kalkayım izninizle müdürüm." dedi Onur. "Nereye?" diye sorulması üzerine bir nefes verdikten sonra "Arzu'nun yanına gideceğim." diye cevap verdi.
Karşısındaki adam ona kafa sallayarak cevap verdikten sonra arkasına yaslandı ve senaryoda olmadığı birkaç dakikada olanları izlemeye başladı. Müfit, Yazgı'ya "Sen, ona bakma Selin." diyerek konuşmaya başlamıştı şimdi. "Şehit olan Arzu ve Anıl'ın arasında mesai arkadaşlığından ileri bir ilişki vardı, anlarsın sen. Arzu'nun yokluğunu kabullenemedi daha, ama alışacak. Sana da Arzu'nun olmamasına da alışacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUSULA ✓
FanficYıldızı birlikte parlayan iki genç oyuncu: Onur Seyit Yaran ve Su Burcu Yazgı Coşkun... Peki beraber parlamaya bu kadar alıştıktan sonra birbirlerinin ışığı olmadan yollarını bulabilirler mi? Yoksa bir pusulaya mı ihtiyaç duyarlar? "Yönüm Sana..." �...