PUSULA ✓

16| Künefe

Selam, n'aber?

Özledim be, uzun zaman oldu. Siz de özlediniz mi? 🥺

Bugün bölüm günümüz değildi ama istek gelince kırmak istemedim, hem kavuşalım artık ya.

Bölümün hem AnSel'ini hem OnYaz'ını çok severek yazdım. Umarım siz de severek okursunuz.

İyi okumalar.

🖤⛓️

2 Ay Sonra

"Amirim," diyen Nergis'i duyunca bakışlarını ona çevirdi Anıl. O elinde bir dosyayla içeri doğru girerken oturduğu yerden kalkıp Anıl'ın yanında durdu Selin. Nergis, ona bir bakış attıktan sonra "Şu peşinde olduğumuz çetenin iletişim için kullandığı adam deşifre olmuş." diye açıkladı ve dosyayı Anıl'ın önüne bıraktı.

Anıl dosyanın kapağını açarken bakışlarını Nergis'ten çekip Anıl'ın önündeki dosyaya çevirdi Selin ve önündeki kağıtta tanıdık olan yüzü gördü. İçinden bir küfür mırıldanırken, Anıl "İletişimde olduğu kişileri çözdük mü?" deyince gerildiğini hissetti Selin. "Hayır baş komiserim ama araştırıyoruz." diyen sesi duyunca bakışlarını Nergis'e çevirdi.

Bakışları buluştuğunda yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirirken Anıl'a döndü ve "Baş komiserim, ben tanıyorum Namık'ı." dedi.

Anıl'ın bakışları hızla ona dönerken "Nereden tanıyorsun?" deyince "Namık sadece bu adamların değil, parayı veren herkesin işlerini yapıyor. Daha önce bana muhbirlik yaptı ama çıkarlarımız ters düşünce izini kaybettirdi." diye açıkladı.

Karşısındaki adam, onu kafa sallayarak onayladıktan sonra "O zaman bu gece benimlesin Selin." dedi. "Şu Namık'ı bir araştıralım bakalım, belki buluruz bir şeyler."

Selin bir şey demek için dudaklarını aralamıştı ki Nergis'in "Bizim de kalmamızı ister misiniz baş komiserim, beraber daha hızlı oluruz." diyen sesini duyunca göz devirdi istemsizce.

"Yok Nergis, siz dinlenin. Tüm ekip burada olmasın, yarın da biz gideriz birkaç saatliğine eve." "Peki baş komiserim, nasıl isterseniz."

Selin gülerek "Emin misiniz baş komiserim, dosyaları yine bana kilitlemek istersiniz belki." deyince ters bakışlarıyla ona döndü Anıl ve "Beraber kalacağız, dedim ya Selin." dedi. Nergis'e kaçamak bir bakış attıktan sonra "Peki baş komiserim, nasıl isterseniz." diye taklit etti onu, Selin.

Anıl'ın yüz ifadesi gevşerken yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Selin de ona bakarak gülümsemeye başlayınca Nergis'in "Şey," diyen sesini duydu. "Ben kahve alacağım, siz de ister misiniz baş komiserim?"

"Ben içmeyeceğim, sağ ol Nergis." "Sen içer misin Mert?" "Yok ya ben de içmeyeyim." "Peki o zaman." dedikten sonra odadan çıkacaktı ki "Ben içerim Nergis." dedi Selin. "Hatta sen dur, ben alıp geleyim."

Nergis yüzünde sahte bir gülümseme ile ona döndükten sonra gidip Anıl'ın diğer yanındaki sandalyeye oturunca istemeyerek de olsa yerinden ayrıldı Selin.

Bir süre sonra elindeki tepside 4 bardak kahveyle döndü ve "İçmeyeceğim, dediniz ama size de kahve aldım." derken Anıl'dan çekmedi bakışlarını. Anıl, onu hafif bir baş hareketiyle onaylarken "Of, mis gibi koktu zaten." dedi Mert ve tepsideki kahvelerden birini eline aldı.

Selin kendi kahvesini aldıktan sonra Anıl'a da kahvesini uzattı güler yüzle. Anıl kahveyi  alırken "Teşekkür ederim." deyince gülümseyerek "Rica ederim." dedi ve Nergis'e uzattı tepsiyi. Düz bir suratla kahveyi alan Nergis'e gülümseyerek Anıl'ın yanındaki sandalyeye oturdu Selin.