3

150 26 39
                                    

    Nasıl onun hakkında bir şeyler bilmem onu rahatsız edebilirdi ben onun hikayesini merak ederken? Saçmalık. Belki de değil, sonuçta beni tanımıyor.

     "Neden surat asıyorsun şimdi?" Diye sordu. Surat mı asıyordum? Hiç de bile! "Ben surat falan asmıyorum, bu normal halim." Sinir bozucuydu belki de bilerek yapıyordu, kesinlikle öyleydi"
"Aaa madem bu kadar ısrar ettin anlatıyorum." Dedi 2. sigarasını yakarken. Ufak çaplı bir kahkaha attı. Belki de kaçıktı ya da benlik biri değil bilemiyorum. İnsanlar hakkında çok düşünmeyi bırakmalıyım.

      "Ne saçmalıyorsun... Neyse anlat." Demek elimden gelen tek şeydi.

      "İşte kavga ettik bir hafta konuşmadık. Büyük bir kavgaydı. Sonra annesi beni aradı, kendini asmış. İntihar notunu da bana yazmış. Veda etmiş halbuki... Ya vardı onun kafasında bı sıkıntı. Hiç çözemedim, sıkıntı da buydu. Neden intihar edersin ki... Saçmalık! Dazai Osamu'yu da sevmiyorum bu yüzden."

     Dedi ve kendince 'hıh'ladı. Bunları anlatırken sigarayı büyük bir zevkle içiyordu. İntihar girişiminde bulunanları sevmemesi benden ve düşüncelerimden hoşlanmayacağı anlamına geliyor. Napabilirim ki?

      "Artık pek bir şey hissetmiyorum... En azından sarhoş değilken. Ne bileyim ben hiç intihar girişiminde bulunmadım yaşamaya değecek bir şeyler her zaman vardır. Ben şu an onun arayışındayım sanırım. Çok kişiyle yattım, çok arkadaş değiştirdim, aileme daha çok sarıldım, deliler gibi çalıştım ama içimdeki boşluğu dolduracak birine ihtiyacım var... Herhangi biri değil aslında... Neyse bilmiyorum çok konuştum."

     Konuşurken düşünmesi ilgimi çekmişti ve bunları neredeyse çok akıcı ve tek nefeste söylemişti. " Bilmeyen biri böyle konuşmaz Hinata." Sigara dumanımı yüzüne üfledim. Ya rahatsız olmadı ya da belli etmedi. Sadece gözlerime kenetlenmiş bir şekilde 3. Sigarasına geçiyordu.

     "Sen anlatmayacak mısın?" Dedi. Sırıttım.
"Benim hakkımda bir şeyler öğrenmek istediğini bilmiyordum." Dedim. Sadece gülümsedi. Gözlüğümü çıkartıp konuşmaya başladım.

     "Biz arabada gidiyorduk işte ama pek huzurlu bir çift sayılmazdık o dönem. Arabada kavga ederken onun dikkati dağıldı ve şeritten saptı. Başka bir arabayla çok sert çarpıştık. Kafasının direksiyona çarptığı anı o kadar net hatırlıyorum ki... Neyse çıkarttım arabadan, aldım kucağıma. Kulağına 'özür dilerim.' diyerek fısıldadım. Sonra da gözleri kapandı zaten. Beyni çarpmayla çok hasar almış anlarsın ya. Hep kendimi suçladım hep..."

     Hinata daha da mutsuzlaştı. İkimiz de sustuk. Ama sormak istediğim bir şey vardı.
"Hinata madem bu kadar şey anlattın bunu da sormamda sıkıntı yoktur diye düşünüyorum..."
Kafasını ve elini onaylar biçimde salladı.

   "Mezar taşında Atsumu Miya yazıyordu sanırım. Erkek mi?"

  

(づ ̄ ³ ̄)づ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(づ ̄ ³ ̄)づ

cemetery/kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin