"bir fısıltı gibi başladı sevgim
çığlık oldu, kağıtlarda çiçek açtı sonra
sonrası... mutlu bile olduk bazı"[yetişkin içerik.]
Floransa, İtalya
Yoongi, elindeki kahvaltı tepsisiyle birlikte yatak odalarına girdiğinde Jimin hala örtülerin altına saklanmış uyumaya devam ediyordu. Çıplak ayakları yastığın üzerindeydi. Yoongi, onun sıcak kollarından sıyrılıp yiyecek bir şeyler hazırlamak için gittiğinde önce yataktaki soğukluğu fark etmiş, sonra da son zamanlarda hep yaptığı gibi peşinden gidip ona yapışmayı düşünmüştü ama yataktan çıkmak için fazlasıyla yorgun ve uykulu olduğundan daha doğrulur doğrulmaz bu fikrinden vazgeçerek yüz üstü devrilmişti yatağın üzerine. Şimdide ayaklarının olması gereken yerde başı, başının olması gereken yerde ayakları, örtülerin altında kaybolmuş vaziyette güzel rüyalar görerek uyumaya devam ediyordu.
Yoongi, kapıyı açık bırakarak içeri girdi ve gördüğü manzara karşısında dudaklarında yer edinen keyifli gülümsemeye karşı koyamadı. Jimin'in minik ayakları dışında hiçbir yeri görünmüyordu. İtalya'ya geldikten sonra uzun zamandır yapmak istediği şeyi gerçekleştirerek bir dans kursuna yazılmış olan sevgilisi son zamanlarda o kadar yoğun çalışıyordu ki dün akşam erkenden yatağa girmiş, Yoongi'nin sevişmek için yaptığı tüm hamleleri savuşturarak uyumak istediğini söylemişti. Eh, Yoongi'ye de onu kolları arasında mışıl mışıl uyutmak kalmıştı.
Yine de Yoongi, kahvaltı tepsisini komidinin üzerine bırakarak yatağın üzerine çıktığında bu kadar tembelliğin yeterli olduğunu düşünüyordu. Ellerinin üzerinde doğrularak Jimin'in bir kısmı görünen çıplak ayak bileklerine küçük öpücükler kondurdu. Burnunu da tenine yaslamış silik de olsa hala teninde yer edinen kiraz çiçeği kokusunu ciğerlerine doldurmuştu. Küçük bir ısırık bırakmayı da ihmal etmedi ama Jimin kıpırdamadı bile.
Yoongi, kaşlarını çatarak geri çekildi. "Jimin," diye mırıldandı yumuşak bir sesle. Sonra da ayağının üzerindeki minik bene de ıslak bir öpücük bıraktı. "Sevgilim, uyan artık."
Jimin, Yoongi'nin yüreğini eritecek sevimli mırıltılar çıkartarak uyumaya devam ederken Yoongi de Jimin'in tıpkı elleri gibi ufacık olan ayaklarına öpücükler kondurmaya devam etti. Bir yandan da parmak uçlarını Jimin'in çıplak bacaklarında gezdirerek ona doyasıya dokunmanın tadını çıkarıyordu. Jimin nihayet derin uykusundan sıyrılarak gözlerini aralayabildiğinde Yoongi de öpücüklerini tekrar yukarı kaydırarak Jimin'in baldırını dişlerinin arasına almış sert sayılabilecek bir ısırık bırakmıştı.
Jimin, hızla doğrulurken bir "Ay!" nidasıyla bacağını da kendine doğru çekmişti. "Yoongi!" dedi aynı ses tonuyla. "Tanrı aşkına! Napıyorsun?"
Yoongi ise kendini yastıkların üzerine bırakarak yatağın ayak ucundan ona şaşkın bakışlar atan sevgilisini izlemeye koyuldu gülümseyerek. "Napıyormuşum?" diye sordu Jimin'in onu tanımasa masum sayabileceği bir gülümsemeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Douleur Exquise : Yoonmin
FanficGüney Kore Milli İstihbarat Şefi Min Yoongi, Park Jimin'in güzelliğine kapılırken ikisini de tehlikeli bir oyunun içine çektiğinden habersizdi. Üstelik Jimin'in geçmişi bir avcı gibi peşini bırakmazken saklamakla yükümlü olduğu büyük bir sırrı vardı...