don't go sharing your devotion

1.5K 129 78
                                    

Ameliyatlarında bulunduğum hastaların iyileşme süreçleri beni dünyada en çok mutlu eden şey olabilirdi.

Diğer bölümler hakkında az çok fikrim vardı ve beyin tedavilerinin hızı bunca yıl sonra bile hala beni şaşırtabiliyordu. Dün ameliyattan önce kısa bir düz çizgi bile çizemiyorken şimdi bir sürü şekil yapmıştı.

Şu anda da ben düz çizgi çizemeyecek haldeydim. Dün üç saatlik bir ameliyatta bulunmam gerekmişti. Gece nöbetçiydim. Öğleden sonra da kendi hocam çağırana kadar kardiyolojideydim. Sonra gelip iki gün önce ameliyattan çıkan hastaları kontrol etmem gerekmişti. Sabahın kaçıydı, bilmiyorum bile. Beş buçuk? Belki. Sadece nöbetçiler vardı, kimse kalmamıştı.

Kısacası ölmek üzereydim. Birazdan beni acile kaldıracaklardı.

Sonunda kendimi odaya atabildiğimde elimdekileri masaya bırakıp steteskopu boynumdan çıkardım ve direkt kahveye yöneldim. Ben bardağı doldururken görevli hocam içeri girmişti.

"Zombi gibi görünüyorsun."

Kahvemi alırken güldüm. "Belki de öyleyimdir."

O da önlüğü çıkarırken gülmüştü. "Beyin sevdandan belliydi."

Masaya oturduğumda ceketini giyişini izlerken kahvemden bir yudum aldım. Birkaç gündür burada olduğunu biliyordum, sonunda çıkıyordu. Karısını ve çocuklarını görmek için acele edişi tebessüm etmemi sağladı.

"Sende her şey tamam mı?" diye sormuştu çantasını alırken.

"Evet."

"Raporları yazdın mı?"

"Yazdım."

"Aferin, iyi gündü," Destek amaçlı sırtıma vurdu. "Hazırladığın bütün raporları bana at. Sonra çıkabilirsin."

Kafamı sallayıp onayladım. "İyi günler hocam."

"Sana da kızım."

O ayrıldığında bitmiş olması rahatlayıp bir nefes vermemi sağladı. Bilgisayarımın başına geçip raporları son kez kontrol etmiştim. Kahvemi içerken hepsini tek tek gözden geçirip Bay Duffer'a yollamaya başladım.

Sakin, iyi, sıcak bir duşa ihtiyacım vardı. Ve yumuşak yatağım. Bir sürü yastık. Hayali bile güzel.

Biri kapıyı tıklattığında "Gel." diye seslenip işime devam ettim.

"Günaydın, Doktor Jung'un burada olduğunu söylediler."

"Benim-" Kafamı kaldırdığım an Zayn'i gördüğümde gülerek ayağa kalkmıştım. "Zayn?"

Ortada buluşup ona sıkıca sarıldım. Duşu, yastığı, yatağı sikeyim. Kolları yetiyor.

Belimdeki elleri kafama tırmandı ve suratıma eğildi. Öpücüğümüzün ardından beni süzmüştü.

"Yorgun görünüyorsun."

"Bayılmak üzereyim."

"Bitmedi mi işin?"

"Çok az kaldı," Birkaç adım geriye gidip ona baktım. "Nereden esti?"

"İki gündür aramalarıma ve mesajlarıma cevap alamayınca hastaneye gelmem gerekti."

"İki tane ameliyata girdim Zayn," Ona daha sıkı sarıldım. "İyi ki geldin. Özlemişim."

Bir süre sarıldıktan sonra sandalyeme geri oturup son raporu da gönderirken Zayn etrafta dolaştı.

"Bunu kim çizdi?"

Az önce bıraktığım kağıdı kaldırdığını gördüm.

"Dün ameliyat olan bir kadın."

TKO🥊malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin