TKO🥊malik

1000th cut

"Seni beklemekle aptallık mı ediyorum,

-

Her şey zaten yeterince boktan değilmiş gibi bir de üstüne tıp okuyor olmam mükemmeldi. Zombi gibi dolaşıyordum etrafta.

Neredeyse iki hafta olacaktı. Zayn en ufak bir gelişme göstermemişti. Hem okulu hem onu aynı anda idare etmekte fazla zorlanıyordum. Sabah derse geliyor, akşam çıkınca direkt yemek alıp ona gidiyordum. Hala konuşmuyordu, sadece birkaç kez iyi olduğunu söylemişti ama olmadığını biliyordum.

Ayrıca garip bir detaydı ama maçtan sonra onu ziyaret ettiğim günden beri sevişmemiştik. Bunun bir sorun olduğunu düşünmek normal insanlar için komik gelebilirdi ama Zayn'den bahsediyorduk. Hayatının her dakikasını seks yaparak geçirebilecek bir adamdı ve iki haftadır bana dokunmamıştı. Garipsemekte sonuna kadar haklıydım. Ama canı hiçbir şey yapmak istemiyordu belki de. Seslenmiyordum.

Bu hafta stajda geçirdiğim için sadece görüntülü aramıştım. Başlarda açmamıştı ama ısrarla arayıp taciz ettiğimde açmak zorunda kalmıştı. Konuşmadan öylece bakıyordu, ben de bir şeyler anlatıp kafasını dağıtmaya çalışıyordum.

Açıkçası, yaşanan hiçbir şey umrumda değil. Conor da, maç da... Hiçbir şeyi siklemiyordum. Dünyanın geri kalanı da benimle aynı şekildeydi. İlk başta herkes şok olsa da kimse kimseye karşı kötü bir şeyler hissetmiyordu. Özellikle Zayn'e. Unutulmuştu. Zayn de insanları sikleyecek biri değildi. Böyle olmasının tek nedeni kendisiydi. Göremiyordu.

Görmesi için elimden gelen her şeyi yapıyordum.

Bugün stajda aşırı yorulduğum için ona gidemeyecektim. Direkt eve geçip duş aldıktan sonra onu aradım. Cevap vermemişti, bu yüzden aramaya devam ettim.

Başarısız olduğumda birkaç mesaj daha atıp köpeğimle ilgilendim. Yorulunca da koltuğa uzanıp Alex'i görüntülü aramıştım. Uzun uzun konuştuk. Alex bana iyi geliyordu, modumu anında yükseltmişti.

Zil çaldığında ikimiz de susup şüpheyle birbirimize baktık. Tek kaşını kaldırıp "Zayn?" diye sormuştu. Anında heyecanlanıp onu sonra arayacağımı söyledim ve bilgisayarı neredeyse fırlatıp kapıya koştum.

O kadar heyecanlıydım ki delikten bakmadan kapıyı direkt açmıştım, neyse ki güzel suratı karşımdaydı. Tamamen kendi isteğiyle gelmiş olması, hala kötü görünüyor olduğu gerçeğini görmezden gelmemi sağladı. Kocaman gülümseyerek boynuna sarıldım. Alkol de kokmuyordu. Belki de iyileşmek için ilk adımı atmıştı.

"Gelmene çok sevindim Zayn." Geri çekilip içeri davet ettim.

Konuşmayışına alışmıştım, direkt içeri girdi ve koltuğa geçti. Ben de bir şeyler hazırlamak için mutfağa girdim. Sonra sadece kahveye karar verip iki bardakla yanına dönmüştüm.

"İyi misin?" diye sordum yanına otururken.

Sadece dudaklarını birbirine bastırarak kafasını sallamıştı. Yanağını okşadığımda aynı zamanda tıraş olduğunu da fark ettim. Gerçekten bir şeyleri değiştiriyor gibiydi. Sonunda. Değişiklik ona iyi gelecekti.

"Stajdaydım diye gelemedim bugün," diye açıkladım. "Aradığımda da açmadın."

Bir şey söylemeden cebindeki telefonu çıkarıp ekrandaki cevapsız aramalara baktı. Telefonunun sessizde olduğunu söyleme şekliydi. Sonra masaya bırakmıştı.

"Bir şeyler hazırlayabilirim. Aç mısın?"

"Hayır."

Tek kelimesi bile beni mutlu ediyordu, boktan bir durumdaydık.