met you in a bar

3.3K 145 128
                                    


Hayatımın en güzel dönemini yaşıyordum. En yakın arkadaşım Alex'le Las Vegas'a taşınmıştım, okulum bitmek üzereydi. Henüz resmi bir şeyler olmasa da en son çıktığım randevum iyi bir adamlaydı. Hayatımda olumsuz giden hiçbir şey yoktu. Her şey inanılmaz iyi gidiyordu.

Şu an bir bar köşesinde sarhoş ve ağlıyor olmamalıydım.

Etrafımdaki insanlar büyük ihtimalle ayrılık acısı çektiğimi ya da birilerini kaybettiğimi düşünüyordu. İkisi de değil. Yani... Aslında ikincisi olabilir.

En sevdiğim anime karakterini kaybetmiştim.

Nasıl böyle bir şey yaptıklarını anlayamıyordum. Herkesin favorisiydi, en çok sevilen kişiydi. Şu an benim gibi acı çeken milyonlarca insan olduğuna yemin bile edebilirdim.

"Bir viski şat daha alabilir miyim?"

Hafiften başım dönüyordu. Çok çirkin göründüğüme emindim. Her gören garip garip bakıyordu, barmen dahil.

"Daha ne kadar içip ağlayacaksın?"

Burnumu çektim. "Acıyı unutana kadar."

"Yaklaşık iki buçuk saattir içiyorsun. Biraz daha sarhoş olursan güvenlikler seni dışarı çıkarmak zorunda kalacak."

Şaka mı yapıyordu? Sarhoş bile değildim!

"Hiç kimseye zararım yok!"

"Üzgünüm. Kurallar böyle. Daha fazla alkol veremem."

Eğer erkek olsaydım ortalığı dağıtır ve içkimi söke söke alırdım. Ama ne yazık ki hiç öyle yeteneklerim yoktu ve bunun için yeterince güçlü değildim.

"Dövüşmek ister misin?" Belki korkutucu görünürdüm. "Kikboks biliyorum."

Kaşlarını çatarak mal gibi bana bakmaya devam etti. "Neden seninle dövüşeyim ki?"

"Viskiyi hak ettiğimi göstermek istedim."

Benden bıkmıştı, iç çekti. "Bak, hangi sporu yaptığın umrumda değil. Kurallar böyle, lütfen daha fazla zorluk çıkarma."

Ona attığım öldürücü bakışların işe yaramadığını anlayınca vazgeçmiştim. Bar tezgahından yavaşça uzaklaşıp arkadaki koltuklardan birine kendimi attım. Telefonumu ve çantamı masanın üzerine bırakıp gelen tekrar ağlama isteğimi görmezden gelmeye çalıştım.

Yanağımdan akan yaşı sildim ve devamının gelmesine izin vermedim. Sanırım regl olacağım için bu kadar mahvolmuştum.

Derin bir nefes alıp gözlerimi açık tutmaya çalışmak için etrafı izlemeye başladım. Kimse anime izlemiyor muydu? Herkes mutlu görünüyordu. Bar tezgahından bana doğru gelen adam hariç.

Bekle. Bar tezgahından bana doğru gelen adam?

Neden bana doğru geliyor? Ve neden bu kadar iyi görünüyor?

İyi göründüğünü fark ettiğimde istemsizce daha detaylı incelemeye başlamıştım. Simsiyah saçları ilk dikkatimi çeken şey olmuştu. Esmer. Keskin çene, kirli sakal, Tanrı tarafından özel olarak tasarlanmış gibi görünen kaşlar ve yeterince iyi değilmiş gibi fit bir vücut. Sweatshirt giymiş olmasına rağmen haftanın yirmi günü spor salonuna gidiyor gibi görünüyordu.

Neden bana doğru geliyor?

Yaklaştıkça yerimde küçüldüm. Gerçekten küçülmüştüm, yanıma oturduğunda uzak halinden on kat daha büyüktü. İki metre olabilir.

Masanın üzerine iki bardak bırakırken elinin üzerindeki dövmeleri görmüştüm. Boynunda da vardı. Gözleri yakından çok daha güzeldi, kirpiklerini karanlıkta bile görebiliyordum. Işıkların açık olmasını diledim, göz rengini öğrenmek istemiştim.

TKO🥊malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin