@/katsumi.cha
@/zain.ufc
Kendi halimizde eğleniyoruz hala gelmek isteyen varsa
-Zaten yeterince gergin değilmişim gibi sonunda beklediğim soru akşam yemek yerken gelmişti.
"Zayn nasıl?"
Babamın şüphe dolu bakışları yüzünden neredeyse çorba içerken boğuluyordum ama çaktırmayıp boğazımı temizledim. Alex'le göz göze gelmiştik, ne yapacağıma ya da söyleyeceğime karar veremediğimi biliyordu.
Gerçekte ne olduğunu anlatmak istemiyordum. Kabul etmek istemediğim ve dile getiremeyeceğim sebeplerin yanında en başından beri şüpheli olan anne ve babamı haklı çıkarmak istemiyordum. Kendimi kullandırttığımı düşüneceklerdi, sonra babam Kore'de iş bulacaktı ve hayatımı yanında geçirecektim. Kabus gibi bir senaryo.
"İyi..." diye mırıldanmıştım ne diyeceğimi bilemezken. "Yani iyi olmaya çalışıyor."
"İngiltere'de hala, değil mi?"
"Evet. Ailesinin yanına gitmek istedi," Ağlamamam gerek. "Ben de destekledim."
Tam tersi olur sanıyordum ama aksine babam anlayışla başını sallamış, annem yargılar gibi bakışlara maruz bırakmıştı beni.
"Ailesinin yanına dönmek doğru bir karar olmuş. Nasıl hissettiğini kim bilir... Çok zor olmalı. Neyse ki sen de yanındasın."
Boğazımdaki yumruyu yuttum, gözlerimdeki hüznü sadece Alex fark etmişti, babama gülümsedim. "Öyle. İyiye gidiyor zaten. Birkaç aya geri döner büyük ihtimalle."
Babam peçeteyle ağzını silip yine kafasını salladı. Girdiği baba tavrından sıyrılıp boks taraftarı olarak "Ringe dönecek mi?" diye sormuştu.
"Kesin bir şey yok. Antrenmanlara başladı."
Neyse ki daha fazla irdelememişti. Çünkü ben de daha fazla ne kadar yalan söyleyebileceğimden emin değildim. Yemeğin sonuna kadar da kaçamak bakışlarım sürmüştü çünkü iştahım kaçmıştı. Kalkarsam yalan söylediğim anlaşılır diye düşünüp kendimi yemeye zorladım.
"Mezuniyet ne zaman?"
"Bu hafta sonu gidiyoruz."
"Nerede?"
"New York."
İkisi de aynı anda birbirine döndüğünde bu bakışın ardından ne geleceğini biliyordum. Daha hayır bile diyemeden "Aileler katılabiliyor mu?" diye sormuşlardı.
"Evet ama baloya değil. Pazar günü törene gelebilirsiniz."
Annem birden bana sıkıca sarıldı. "Seninle gurur duyuyorum Katsumi."
Derin bir nefes alıp ben de ona sarıldım.
Yemekten sonra her beraber olduğumuzda yaptığımız gibi Monopoly oynamıştık, sonra herkes odalara dağıldı. Ben kendi odamdan önce Alex'in odasına geçmiştim. Girdiğim an kollarını benim için açtı ve bana büyük bir sarılış bahşetti.
Alnımı öptükten somra yukarıdan bana bakmıştı. "Doğruyu söyleyebilirdin, biliyorsun değil mi? Seni yargılayacak insanlar değiller."
"Biliyorum... Boşver Alex. Zararsız küçük yalanlar."
"Birkaç yıl sonra ne diyeceksin?"
"Ayrıldık falan derim bir ara ama şu an değil. Söylenmelerini dinleyecek havamda olmadığıma emin olabilirsin."
"Anladım, hak veriyorum."
Beline tekrar sarıldıktan sonra birbirimize iyi geceler diledik ve odasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TKO🥊malik
Fiksi PenggemarUFC'nin en genç şampiyonu Zayn Malik'e kendisi için savaşmayı boks öğretmişti, aşk için savaşmayı ise Mi-Cha. 🥊 #1 in zaynmalik fighter zayn malik au. 130222 ...to my soulmate @irwinslotus