TKO🥊malik

the half of her amazonite

Kafama zorla taktığı keple aynadan kendime baktım. Siyahtı ve üzerinde kocaman UFC yazıyordu.

"271 ne demek?" Eline sargıları sararken ona döndüm.

"Kaçıncı maç olduğunu gösteriyor."

"Anladım," İşi bittiğinde belimden tutarak beni kendine çekti. "Sence bununla tanınmayacak mıyım?"

"Gözlük de vereceğim. Dylan seni özel bir yere oturtacak. Endişelenme."

Kafamı sallayıp boynuna sarıldım. "Zayn, bıçaklanma lütfen. Hala korkuyorum."

"Benim için endişelenmen biraz ateşli," Kalçama vurmuştu. "Maçım olmasa seni şurada becerirdim."

Gülerek geri çekildim. "Açık sözlülüğün için teşekkür ederim Şampiyon."

Ayrıca dün gece kendinde kalmıştım. Maçtan önce rahatlamaya ihtiyacı olduğunu söylemişti, ben de bütün gece ona istediğini vermiştim. Tahmin edildiği gibi sabah yine aynı azgınlıkla uyanmıştı.

"Rica ederim... En azından şans öpücüğü alabilir miyim?"

Gülümseyip parmak uçlarımda yükseldim ve dudaklarına ulaştım. Günün on iki saatini öpüşerek geçirmemişiz gibi öptük birbirimizi, geri çekildiğimde dudakları kızarmıştı. Nefes nefese birbirimize baktık.

"Eğer kazanırsan..." Tırnaklarımı göğsünde gezdirdim. "Hediyem olabilir."

Bayılacak gibi bakıyordu bana. "Nasıl bir hediye?"

"Kazanınca öğrenirsin," Yanağını öpüp geri çekildim ve gözlük buldum. "Nasıl oldum?"

"Seksi."

Tam tekrar öpmek için geliyorken Dylan içeri girince geri çekilmişti, Joshua'ya söyleyebilme ihtimali vardı çünkü.

"Yer hazır," diye haber verdi Zayn'e. "Mi'yi alabilirim."

Zayn kafasını sallayıp son kez bana sarıldı.

"Fotoğrafını çekmeye çalışan olursa sana öğrettiğim savunma tekniklerini kullan."

Gülüp ellerimi yanaklarına yerleştirdim ve bir öpücük daha verdikten sonra kulağına uzanıp "Nakavtla bitir." diye fısıldadım. Tahrik olacağına emindim ama söylediğimi yapacağına daha çok emindim.

Ondan ayrılıp gülümsediğimde sırıtarak kafasını salladı. "Git hadi."

Gitmek zordu ama Dylan'a doğru yürüdüm. Beni kolunun altına alıp kepimin önüne bastırdı. "N'aber?"

"İyi, sen?"

"Gergin... Robert'tan nefret ediyorum."

"Zayn yenecek."

Dylan yanağımı sıktı. "Ya sen büyüdün de boksta taraf mı belirledin kendine?"

Koluna vurdum gülerek. "Ben her zaman Zayn'in tarafındayım."

O da gülmüştü. "Zayn'in başına gelen en güzel şeysin."

Elimi kalbime koyup ağlıyor gibi yaptığımda halime tekrar güldü. Daha sonra beni yerime bırakıp ringin yanında duran Joshua'ya koştu.

Herkes şampiyonluk maçından daha telaşlıydı. Robert'ı ben de sevmiyordum ama telaşlı da değildim. Zayn'in kazanacağından emindim, rahatça arkama yaslandım.

Anonslar yapıldı, iki dövüşçü de ringde yerini aldı. Ortam sessizken birden Robert'ı destekleyen birinin sesi duyuldu.

"Sikeyim seni Zayn!"