him working the graveyard shift

1K 137 58
                                    

Hesapları Instagram'dan takip etmek isterseniz

@/katsumi.cha
@/zain.ufc

-

İnanılmayacak bir durum güncellemesi; yoruldum.

Çok kızgınım çünkü yaptıklarına anlam verememekten sıkıldım. Yalnız kalması mı gerek? Tamam. Gitmek mi istiyor? Sesimi çıkarmadım. Partilerde mi sabahlıyor? Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardır. Para mı gönderdi? Kabul. Dylan'ın ağzından konuşmaya mı çalışıyor? Mutluluktan ağladım.

Ama bir insan belirli bir yere kadar sınanabilir.

"Anlamadığım şu," Ağlarken yakalandığım için Victor'a baştan sona her şeyi anlatmak zorunda kalmıştım. "Madem hayatıma dahil olmaya devam edecekti, neden ülke değiştirdi?"

Elindeki şarap bardağını bana uzattığında bir yudum aldım. Sadece iki şarap bardağımız vardı ve ben kendiminkini yanlışlıkla yere düşürüp kırmış ve uzun süre bunun için ağlamıştım. Şimdi Victor'la yatağımda oturuyorduk, ona aşk hayatımın bütün zalimliklerini tek tek anlatıyordum.

Eliott'un objektif olduğunu düşünürdüm, Victor'la dertleşene kadar.

"Bu söyleyeceğim sana çok garip gelecek büyük ihtimalle ama... Bence bu adam seni kendinden çok seviyor. Gitmesinin en temel sebebi de bu."

Dudaklarıma götürdüğüm bardağı henüz hedefe ulaştıramadan donup kaldım.

"Böyle bakacağını biliyordum."

Bardağı gülerek ona verdim ve söylediklerini düşündüm. "Beni kendinden çok sevseydi kalması için en büyük sebep bu olurdu Victor."

"Hayır, senin olaylara bakışını değiştirmen gerekiyor bu aptal acıdan kurtulabilmek için. Zayn'in yaşadığı şeylerin çok ağır oluşuna hak vermek empati kurmak değil, Mi. Gerçekten empati kur."

Oflayarak tavana baktım. "Bu konunun sonunda neden hep ben suçlu çıkıyorum? Giden kişi o."

Yüzümü iki yana sallayarak tavandan bakışlarımı çekmemi sağladı. "Seni suçlamıyorum salak kız, yardım etmeye çalışıyorum. Zayn neden gitti?"

"Yalnız kalmaya, buradan uzaklaşmaya ihtiyacı varmış. Her şeyden. Geri dönmemek üzere. Tek açıklaması buydu."

"Zayn'in sorunu kendisinden nefret etmesi, senden değil..."

Yine alay dolu bir gülücük kaçtı dudaklarımdan. "Öyle hissettirmiyor."

"Empati demiştim, Mi. Çok sevdiğin, değerli iki heykelin olduğunu düşün, ikisi de masanın üzerinde duruyor. Biraz daha az sevdiğine yanlışlıkla elin çarpıyor ve yere düşüp paramparça oluyor. Bu kırıkların tek sorumlusu olarak kendini görüyorsun. Heykeli sen mahvettin. O zaman ne yaparsın? En sevdiğin heykeli masanın üzerinden kaldırıp daha güvenli bir yere koyarsın... Ya da onu da kıramayacak kadar kendini heykelden uzaklaştırırsın. Anladın mı?"

Gözümün önünde oluşturduğu metafor bir süre sessiz kalmamı sağladı. Çoğunlukla dalga geçiyordum ama gerçekten farklı bir beyni olduğuna inanmak üzereydim.

TKO🥊malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin