Oʮsɑ Heɾƙes Ölɗʋ̈ɾʋ̈ɾ Seνɗiƍ̆iƞi | Textiƞƍ

3.1

Medya: Oskay.

★

Okula beraber gitme fikrinin kötü olduğunu düşünerek ayrı ayrı gitmemizin daha doğru olduğunu Oskay'a söyledikten sonra beni anlayışla karşılayarak okula farklı şekillerde girmiştik.

Bugün ortak dersimizin olmuyor oluşu içime bir nebze de olsa su serperken bizim resmen çıkıyor oluşumuz beni nedensizce geriyordu. Aynı zamanda bunun bir rüya olduğunu düşünmeden edemiyordum ki birazdan alarmın çalıp aslında uyuyakaldığımı ve okula gitmem gerektiğini bana hatırlatacak diye bekliyordum sanki.

Fakültenin içine girene kadar ne alarm çaldı ne de ben uyanabildim görmediğim rüyadan. Yani bütün bu olanlar gerçekti ve ben de bu gerçekliğin bir parçasıydım.

Bu düşünceler beynimi kurcalarken sınıfıma gelmiştim bile. Fakat ortada ilginç bir dedikodu dönüyordu. Yanımdan geçen bir kızın söylediklerine ayaküstü kulak misafiri olmuştum. "Oskay Özer'i bugün arabasından bir kız inerken görmüşler. Duyduğuma göre 3. sınıflardanmış."

Gerginliğimin sebebi kendini ele verirken o kadar dikkat etmiş olmamıza rağmen birinin bizi görmesine inanamıyordum. Bu durumda elimden gelebilecek tek şey bu konuşulanları görmezden gelmek olacaktı.

★

+: Ballı kurabiyem?

+: Bir sürü insandan bir şeyler duydum.

+: Ve bu şeyler hoşuma gitmedi.

+: Yani umarım doğru değildir.

+: Doğru olup olmadığını öğrenmek için sana geldim zaten.

+: Neyse, uzatmadan konuya gelmek istiyorum.

+: Okuldakiler seninle bir kızın çıktığını söyledi.

+: Yani inanmak istemedim.

+: Eğer doğruysa da aklıma gelen tek bir kişi var.

+: Kızıl kafa? (Görüldü.)

(Oskay, çevrimiçi.)

(Oskay, çevrimdışı.)

+: Ballı kurabiyem?

+: Neden cevap vermiyorsun?

+: Doğru olduğunu söyleme bana ballı kurabiyem. (Görüldü.)

(Oskay, çevrimiçi.)

(Oskay, çevrimdışı.)

+: Öyle yapmakla olmuyor bu işler Oskay Özer Beyefendi.

+: Adam akıllı soru soruyorum sana.

+: Cevap verme gereği bile duymuyorsun. (Görüldü.)

(Oskay, çevrimiçi.)

(Oskay, yazıyor.)

Oskay: Doğru.

(+,  çevrimiçi.)

(+, yazıyor.)

(+, çevrimiçi.)

(+, yazıyor.)

(+, çevrimiçi.)

(Oskay, yazıyor.)

Oskay: Ne yazacaksan yaz da daha fazla uzamasın artık.

Oskay: Seni yeterince bekledim zaten.

Oskay: Karşıma çıksaydın belki işler daha farklı olabilirdi.

Oskay: Ama olmuşla ölmüşe yapacak bir şey yok derler.

Oskay: Mümkünse bir daha da rahatsız etme beni. (Görüldü.)

(+, çevrimiçi.)

(+, yazıyor.)

+: Pekâlâ.

+: O halde, mutluluklar diliyorum size. :) (Görüldü.)

(Oskay, çevrimiçi.)

(Oskay, yazıyor.)

Oskay: Teşekkürler. (Görüldü.)

(+, çevrimdışı.)

(Oskay, çevrimdışı.)