4.4

19 3 14
                                    

Medya: Nazan Hanım.

*Ertesi gün.*

"Alçin hazır mısın?"

"Hazırım Nazan Hanım."

"Gel hadi ağaç oldum burada."

Söyledikleriyle gülerken merdivenlerden aşağıya indim hızlıca. Her zamanki gibi sportif giyim tarzımdan ödün vermiyordum.

Beyaz yarım bir t-shirtün üzerine geçirdiğim tulumla oldukça rahat hissediyordum. Altına giydiğim beyaz sporlarım da olaya ilginçlik katmamıştı. Saçlarımı ise bu kez hafifçe dalgalandırmıştım. Makyajım da yine oldukça sadeydi. Bir de karşımdaki Nazan Hanım'a baktığımda ne kadar şık olduğunu görerek ona memnun bakışlarımdan göndermiştim.

Siyah, sade uzun elbisesi yere kadar uzanıyordu. Bacağındaki yırtmacı dizinin bir karış yukarısında bitiyordu. Hafif bir göğüs dekoltesi vardı. Kollarına düşen bir çift kolu ve askılı bir çift kolu daha vardı elbisenin. Tam anlamıyla üzerinde harika durmuştu. Makyajı da çok ağır değildi. Saçlarını o da benim gibi bukleli yapmıştı fakat onun bukleleri çok daha belirgindi. Ayağına da bej rengi mat bir topuklu ayakkabı giymişti.

"Çok şıksınız Nazan Hanım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Çok şıksınız Nazan Hanım. Her zamanki gibi." İlftifat edemeden geçememiştim. Bana gülümserken karşılık vermişti. "Siz de Alçin Hanım."

Arabaya binip hızla yemeğin rezerve edildiği restorana doğru sürmeye başladım. Şu arabayı hızlı sürmelerimden dolayı bir gün ceza yiyecektik ama arabada vakit geçirmeyi sevmeyen bir insan olduğum için çabucak ulaşmaya çalışıyordum varacağım yere. Bu biraz da Nazan Hanım'ın bir an önce eve gitmek istemesinden kalma bir alışkanlıktı.

Yemekle ilgili birkaç ayrıntı sormak istemiştim. Bana söyleyene kadar yemekten haberim dahi yoktu. Bu yüzden neyle ilgili, kiminle görüşülecek diye haberim olmalıydı. Haftalık raporlarımda yazmam gereken en önemli şeylerden biri yemekti çünkü.

"Nazan hanım yemek kiminle, ne üzerine yapılacak acaba?" diye merakımı gidermek adına bir soru sordum ona.

"Bir üniversitenin rektörü ve dekanıyla stajyer alımı için görüşeceğiz. Biliyorsun, bizim şirketimiz stajyer alımı için bazı üniversitelere destek veriyor. Potansiyeli olan çocukları görmezden gelemeyiz." Uzun uzadıya yaptığı açıklamadan sonra camdan dışarıyı izlemeye koyuldu. Ona hayran olmamın sebeplerinden biri de düşünce yapısından kaynaklanıyordu.

Restorana vardığımızda arabayı park edip aşağıya indim. Ardından hızlıca gidip Nazan Hanım'ın kapısını hızlıca açtım. O bana gülümseyerek arabadan inmişti.

Bir garson yanımıza gelip Nazan Hanım'la muhatap olurken etrafa bakıyordum. Garson bize masamıza kadar eşlik ederken masanın dolu olduğunu görebiliyordum. Masamız altı kişilikti ve sadece iki kişilik boşluk vardı ki o da bize ayırtılmıştı.

İki kişinin sırtı bize dönüktü ve diğer iki kişi de her zamanki amcalardandı. Her ne kadar önemli insanlar olsalar da benim gözümde birer amcadan farksızdılar.

Masamıza ulaştığımızda bizi fark etmişler ve hepsi birden ayağa kalkmıştı. Yüzlerini göremediğim diğer iki kişiye baktığımda geçirdiğim şokun etkisiyle aval aval baktım bir müddet. Oskay Özer'in buradaki işi tam olarak neydi?

Oʮsɑ Heɾƙes Ölɗʋ̈ɾʋ̈ɾ Seνɗiƍ̆iƞi | TextiƞƍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin