Bölüm 6

784 44 73
                                    

Karanlık, acı, korku, yağmur, gök gürültüsü, ıslak toprak kokusu ve sıcaklık...

Arkasına döndüğünde ters arabadan çıkan alevleri görebiliyordu ve yoğun şekilde o sıcaklığı hissedebiliyordu. İçi korkuyla doluydu. Tek yapabildiği şey sadece izlemekti. Yağan şiddetli yağmur bile bu alevleri söndüremiyordu.

Çığlık...
Alevlerin içinden gelen bu acı çığlık sesiyle beraber gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Yaklaşamıyordu, çok sıcaktı etrafı. Çığlıklar yavaş yavaş susmaya başlamıştı. Sadece alevin sesi duyuluyordu artık. Nefes alamamaya başlamıştı. Derin derin nefes almaya çalışıyor ama yapamıyordu.

Acı...
Her yeri kan içindeydi. Kesiklerden akan kanlar, ezikler, ağrılar... Bunlar şuan acı değildi. Asıl acı karşısındaki görüntüydü...

Yağmur daha çok şiddetlenmişti. Gözyaşları yağmur damlalarında kayboluyordu. Sanki ağladıkça daha çok şiddetleniyordu yağmur. Sanki onun acısına ortak oluyordu. Bağırarak ağladıkça gök gürlüyordu. Onun sesini bastırırcasına, gök yarılırcasına gürültü kopuyordu.

O sesler...
Git gide yaklaşıyordu siren sesleri. Arkasına baktığında hızla yanından geçen ambulans ve itfaiyeyi gördü. İçinden inen insanlar yardım için yaklaşıyordu arabaya.

Omzuna dokunan o el...
Yanına baktığında kafasını kaldırıp o tanıdık yüzü gördü. Ama bu sefer sevgiyle değil nefretle bakıyordu sanki...

_______________________________

Hürkan'ın ağzından

Sabah uyandığımda hiç bilmediğim bir odadaydım. Baş ağrısından ağzımdan ufak bir inilti çıktı. Neredeyim lan ben? Kalkıp kenardaki masadan hırkamı alırken bir ses duydum. Ağlama sesi? Neredeydim cidden ben şuan? Nerdeysem arkama bile bakmadan çıkmalıyım. Kendime hemen dokunarak kontrol ettim ama iyiyim, bir hasar yok. Odadan yavaşça çıktım ama ağlama sesi içimdeki merakı kıpraştırıyor şuan. Dayanamayıp sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Kapalı kapıyı açıp kafamı uzatınca ağlayan Emre'yi gördüm. Emre'nin evinde ne işim var lan? Bir dakika, Kabus mu görüyordu o? Yavaşça içeri girip yanına yaklaşınca ağlayıp kesik kesik nefes aldığını gördüm. Ne görüyordu da böyle acı çekiyordu? Hemen omzuna dokunup uyandırmaya çalıştım.

''Emre uyan.. Emre sadece kabus kalk, hey uyansana.''

''Ben bir şey yapmadım...'' diyerek hıçkırınca istemsizce yutkundum.

Bir anda iyice sarsıp uyandırmaya çalışınca gözlerini direkt açıp, sertçe bileğimi kavrayıp direkt doğrulmuştu. Korku dolu gözlerle bakıyordu. İlk korksa da beni görünce rahatlamıştı sanki.

''Odamda ne arıyorsun?'' Nefes nefese ve huzursuz bir ses tonundaydı. Gördüğü her neyse kan ter içinde bırakmış.

''Uyandığımda sesini duydum, kontrol etmek için girdim ve kabus görüyordun.''

Nefes verip gözlerini ovunca ağladığını fark etmiş olacak ki ellerine bakıp yanağına dokunmuştu.

''İyi misin? Çok korkmuş gözüküyordun.''

𝘊𝘢𝘯'𝘵 𝘵𝘢𝘬𝘦 𝘮𝘺 𝘦𝘺𝘦𝘴 𝘰𝘧𝘧 𝘺𝘰𝘶 || 𝘔𝘦𝘯𝘨𝘰𝘭𝘢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin