Emre'nin ağzından
15 günlük tatile giriş yapmadan 1 hafta önce ekipçe tatile çıkıp kafa dağıtmaya karar verdik. Antalya'ya biletleri alıp kalacağımız yeri ayarlamak taş-kağıt-makası kaybedince bana kalmıştı. Havalimanına geçmeme son birkaç saat kala bavula son konulması gereken şeyleri koyuyordum. Komidinin çekmecesinden kulaklığımı alırken gözüme ilaç kutusu çarptı. Çok düşünmeden kutuyu çantama atıp çekmeceyi kapadım. Arabaya bindim ve havalimanına geçtim. Geldiğimde herkes oradaydı ama ortam biraz durgundu.
"Ayılamamış kimse galiba." diyerek yanlarına gelince herkes toparlanıp selam verdiler. Ben mi paranoyak oldum yoksa benden bir şey mi saklıyorlar şu an?
"Hürkan nerde?"
"Maalesef burada." diye kısıktan ses duyunca Emir'e döndüm.
''Burada burada gelecek şimdi merak etme.'' diye hemen atlayan Kaan'la nefes verip önüme döndüm. Emir'in tavırları artık can sıkıcı olmaya başladı.
''Emir gel şuradan bir şeyler alacaktım yardım et bana.'' diyerek onu kolundan tutup götürmeye başladı Kaan. İlerledikçe hararetli hararetli bir şeyler söylemeye başladı. Emir de ona tepki gösteriyordu. Kaşlarım çatıldı istemsizce. Benden gerçekten bir şeyler saklıyorlar. İleriden Hürkan'ın geldiğini görünce her şey uçup gitti ve içim kıpır kıpır olmaya başladı. Kocaman gülümsemeyle yanıma gelmesini izlerken beni görünce o da hemen gülümseyip adımlarını hızlandırdı. Sarılınca sımsıkı sardım kollarıma. Arkadan onunla gelen Ali, bize baktıktan sonra Umut'un yanına geçti. Bence her şeyin farkındaydı çoktandır ve bir atak yapmaması beni şaşırtıyordu.
''Gecikince merak ettim seni.''
''Birkaç şey unutmuşum da onları koyup çıktım.''
''Beraber yatmak istiyorum Emre. Seninle uyuyabilir miyim?'' deyince gülümsedim.
''Bana niye soruyorsun ki? Sevgilinle yatmayıp kiminle yatacaksın?''
''Emir yatacakmış seninle de.'' deyip nefes vererek gözlerini devirince güldüm.
''Hallederim merak etme sevgilim.'' deyip ayrıldım ondan.
Kaan ve Emir geldikten sonra uçağa geçtik. 1 saatlik uçuşun ardından herkesin uykusunun açıldığı belliydi. En son Kaan ve Ali o kadar çok kıpırdanıp kahkaha atıyorlardı ki hostes üçüncü gelişinde uçaktan tutup ikisini atacak gibi bakıyordu. Umut'un 'Sıkıntı yok onlar yürür gelir geri kalan yolu.' diye hostese destek çıkınca hep beraber gülmeye başladık. Bu sefer hepimizi fırlatacak diye korkup kısa kestik tabi. Neyse ki sorunsuz yarım saat sonra Antalya'ya ayak basabildik.
''Abi siz manyak mısınız lan uçaktan atılıyorduk. Götünüze bir şey mi soktular habire salak salak gülüyorsunuz?''
''Sen ne konuşuyorsun lan? Hostese yürümeye kalktın, kız seni bizden önce fırlatacaktı aşağıya.''
''Sizin yüzünüzden olmadı abi derdim amaaa...'' diye sırıtıp telefonu çıkarıp ekranı yüzümüze tuttu.
''Elif hanımın instagramını aldım.'' deyince hepimiz 'Hassiktir, ciddi misin lan?' diyerek telefonu aldık.
''Vallaha da o, helal lan.''
''Çekingen gibi duruyor ama işi biliyor piç.'' diyerek sırtına pat pat vurdum. Gururlu gülüş yapıştırdı suratına hemen.
Taksiye binip ayarladığım otele geçtikten sonra herkes odasına yerleşti. Emir, Kaan'la yatacak diye surat sallandırsa da bir şekilde Hürkan'ı yanıma aldım. Odaya girdiğim gibi yatağa kendimi atıp rahat nefes verdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/314742870-288-k631897.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘊𝘢𝘯'𝘵 𝘵𝘢𝘬𝘦 𝘮𝘺 𝘦𝘺𝘦𝘴 𝘰𝘧𝘧 𝘺𝘰𝘶 || 𝘔𝘦𝘯𝘨𝘰𝘭𝘢
Teen Fiction'Sen beyazsın, ben ise griydim tekrar siyah oldum. İstemedim beyaza siyah damlasın, istemedim beyaz kirlensin...' ⚠️Bu hikaye İRONİ amaçlıdır! ⚠️ Saçma sapan düşüncelerinizi lütfen kendinize saklayın ve hoşnut değilseniz hikayeden çıkın. Tw/küfür...