10. Bölüm: Bazen Kiliseler de Güvenli Sayılmaz/İntikam Ateşi

37 2 0
                                    

Candice ve Jay'den...

Kilisenin büyük kapısından akın akın insan girerken biz de aralarına karıştık. Annem ve babam kendi aralarında konuşurken gözlerimle kilisenin içini tarıyordum. Gözüm Jay'e takılırken annemin kolunu tuttum ve "Şurası boş oraya gidelim," deyip kelimenin tam anlamıyla sürükledim. Annem homurdansa da bir şey söylemedi. Jay'in yanındaki boş koltuklara yerleşir yerleşmez Jay sırıttı ve "Hoş geldin bebeğim!" Dedi. Beni öpmek için uzanırken dirseğimle karnına vurdum ve boğazımı temizledim gergince.

Babamın ölümcül bakışları ikimizin arasında dolanırken sessizce "Babamın ikimizi de öldürmesini mi istiyorsun aptal?" Dedim. Jay birazcık kulağıma eğilip "Senin gibi bir güzellik için bin kere ölürüm," dedi.

Belli etmemeye çalışarak gülümsedim. Jay'i bu nedenle seviyordum. En olmadık zamanlarda bile şapşal olmayı başarıyordu. Çoğu zaman başını belaya sokuyordu tabii. Ama yine de onun bu hallerini seviyordum.

Mason ve kıl kuyruk çetesi Jay'den hiç hoşlanmıyorlardı. Gerçi Jay, bana herkesten farklı davranıyordu ama biraz  şerefsizlik vardı kanında. İnsanın sinirini bozan tipten şerefsizlik...Ama bazen sevdiklerimizin bu özelliklerine katlanmak gerekiyordu tabii. Yoksa Dünya üzerinde sevgiden eser kalmaz.

Jay "Sence kasaba ne kadarını biliyor? Ve geçmişte ne oldu?" Dedi. Annemlere göz ucuyla bir bakış atıp ona döndüm. "Bilmiyorum. Ama onun için buradayız. Ama bana kalırsa onları telaşlandıran bir şey var. Bayan Roswell'in hastanede dediklerini hatırla. Bir şeylerin tekrar ettiğinden bahsediyordu,"dedim.

Jay kafasını salladı ve önüne döndü. Kilise kapısından kahkaha atarak giren Freddy ve tayfasına göz attım. Gürültücü hallerine gözlerimi devirdim.

Sanırım Masonlar ile bir ortak noktamız vardı: Freddy ve tayfasını sevmemek!

Gerçi kasabanın hepsinin böyle düşündüğüne eminim. Her kasabanın belaları vardı. Henderson'ın laneti de bu çocuklar!

Freddy ve tayfası altı kişilik bir gruptu: Freddy,Samantha, Nessy, Tom,Craige, Arthur. Ortaokuldan beri mutlaka tayfadan biriyle ortak derse düşüyorduk. Sınıfın huzurunu bozmada, dersi sabote etmede üstlerine yoktu. Okula, her sene yeni çıkan Lightning Z  motorları ile geliyorlardı. Grubun her üyesi, bu motorları alabilmek için pis işlere bulaşırlardı. Birkaç kez köprü altında uyuşturucu ve ot sattıklarına şahit olmuştum. Kasabanın yerlilerinin birçoğunun bunu gördüğünden emindim. Ama kimse sesini çıkarmıyor, ailelerine şikayet etmiyorlardı.Çünkü başlarının belaya gireceklerini biliyorlardı. Gerçi şikayet etseler de pek bir şey değişmeyeceğine emindim. Aileleri sorumlu kişiler değildi. Ya bağımlı ya sorumsuz tiplerdi. Umurlarında olmayacağına eminim.

Yıllar önce lisenin ilk yılında, okulun rehberlik öğretmeni Bayan Silver, Freddy ve tayfasını sık sık odasına çağırır ve yardımcı olmaya çalışırdı. Söylentilere göre bir gün evine gittiğinde evi yerle bir olmuştu. Bayan Silver'ın evini toplamak için okuldan birkaç kişinin yardıma gittiğini hatırlıyordum.

Onlar belalı tiplerdi. Marketten birkaç biri kapıp kaçan, kendilerine karışan insanların evini kundaklayan, gizlice girip yerle bir eden bir avuç ergendi.  Sık sık Şerif Thomson ile yüzleşmek zorunda kaldıklarına emindim.

Birkaç göz onlara dönerken Jay fısıldadı. "Geldi sudan bıkmış balıklar," dedi. Yaptığı benzetme beni güldürürken Freddy ve tayfası göz ucuyla bana baktı. Soğukça bana bakıp boş bir yere geçtiler. Samantha biraz sesli "Naber Candice?" Dedi ve sahte bir gülümseme bahşetti. Ağzındaki sakızı gürültülü çiğnerken yüzümü buruşturdum.

"Birkaç dakika kadar önce daha iyi olduğum söylenebilir," dedim. Sam yalancı bir kırılmışlıkla " Niye öyle diyorsun Candy?" Dedi.

Dişlerimin arasından Bana öyle seslenme Sam!" Dedim. Sırıttı ve oturduğu yerden iyice bana döndü.

Dirilen Korkunun PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin