keyifli okumalar efendim, yine bir +50 oy fena olmaz. öpüldünüz
Yoongi hyungla aramızın nasıl olacağına dair birtakım endişelerim vardı elbette. Henüz onun söylemesine fırsat bırakmadan söylenmesi gereken sözleri ben söylemiş olsam da bazı beklentilere gireceğimden endişleneceğinden çekinmiştim. Ya da söylüyorum ya işte, onun takıldığı kimseyi görmemiştik hiç şimdiye kadar. Belki de takıldığı kimseyi görmemizi istemiyordu sadece, ya da bir kez takıldığı biriyle bir kez daha takılmıyordu. Bilemiyorum, hiçbirimiz Yoongi hyungun takıldıklarını görmüyorduk işte. Bu yüzden benimle eskisi gibi olması zaman alabilirdi, sonuçta bilirsiniz, bir şeyler yaşamıştık sonuçta ve Yoongi hyung aramıza mesafe koymak isteyebilirdi.Ama ben koymamasını istiyordum.
Her şey eskisi gibi olsun, biz hiç sevişmemişiz, hiç birbirimizin tadına varmamışız gibi yaşayalım istiyordum. Ben hep onun favorisi olayım, o hep beni seçsin, beni kollasın, beni korusun başkalarına karşı istiyordum. Ona dokunurken çekinmeyeyim ya da onun gözlerine kızarmadan bakabileyim istiyordum.
Onunla ilk tanıştığımız zamandan beridir aramızda hep özel bir şeyler olmuştu ve düşününce onunla sevişmek için riske edemeyeceğim kadar mühimdi bu. Tabi, öncesinde bunu görmek benim için oldukça zordu, son günlerimi özellikle Yoongi hyungun altına girmek için büyük çaba harcayarak geçirmiştim. Ellerinin bana yapabileceklerini, bana ne kadar iyi hissettirebileceğini düşlerken her şeyi riske etmek daha kolaydı. Şimdi bir kereliğine olsa dahi hevesimi aldığım için yaptığımın nasıl büyük aptallık olduğunu anlayabiliyordum. Hiçbir şey aramızdaki ilişkiyi bozmaya değmiyordu.
Bundan yıllar önce Yoongi hyungu bir gün çalışma odasında ayaklarını parçalarcasına çalışırken bulmuştum. Gruba ve şirkete katılalı fazla vakit geçmemiş olsa da onu her zaman bir yerlerde uyuklarken, esnerken ya da ondan kısaca hareket etmesi istendiğinde şikayet ederken görüyordum. Evet, bir şeyler gösterildiğinde bunu daha aşağısını kabul etmediğimizden mükemmel yapmaya çalıştığını, bınu da hızlıca yaptığını biliyordum. Fakat bunun asıl sebebinin onun dans konusundaki doğuştan gelen yeteneği değil sabahlara kadar prova yapıyor olması olduğunu bilmiyordum. Sürekli uyukluyordu çünkü Yoongi hyung doğru düzgün hiç uyuyup dinlenmiyordu belki de, hareket etmek istemiyordu çünkü her hareket ettiğinde düzgünce dinlendirmediğinden kasları ağrıyordu ve çok çalışıyordu çünkü elinden gelenin fazlasını ortaya koymakta kararlıydı.
Onu o gün şans eseri, kulaklığımı prova odasında unuttuğum için görmüştüm. Kareografimizi kim bilir kaçıncı kez yaptığı tekrardan sonra biraz oturup soluklanmaya çalışırken denk gelmiştim ona. Uzun parmaklarını ayaklarının etrafına sarmış, kaslarını gevşetmeye çalışıyordu. Eğer ter içinde kalmış olmasaydı yalnızca ayağına kramp girdiğini düşünecektim ama hayır, yorgunluktan kaskatı kesilen kaslarının ne olduğunu en iyi ben bilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fanarts|yoonmin
FanfictionPark Jimin Twitter'da gezerken yoonmin fanartları ile tanıştığında onların bağımlısı olacağını düşünmemişti. Biricik hyungu Min Yoongi'nin de ona bu bağımlılığında yardımcı olacağını düşünmediği gibi. idol yoonmin 🌸 iki bin yirmi iki mayısı