Nabersiniz? Sınır beklediğimden çoook daha kısa bir sürede geçildiği için ben bölümü yetiştiremedim ya, kusura bakmayınız. Bayram dönüşü falan işlerim de müthiş yoğundu. Ancak bitirebildim, daha fazla bekletmemek adına da hızlıca atıvereyim dedim. Sınır geçilince oy vermek istemiyor sanırım kimse, madem öyle ben de biraz sınırı yüksekten tutayım bu kez. +65 oy olduktan sonra yeni bölüm gelir. Öptüm herkesi, yorumsuz geçmeyin. İyi okumalar.
&Göğsümde taşıdığım o zarif ruhlu romantiğin her zaman birileri tarafından görülmesini beklemişimdir ben. Yüreğimde açan çiçekler hep incecik filizlenir, zaten birinin taş sanıp ezmesiyle de yok olur giderler. Çok gülerim, çok gülerim diye de kimse bilmez onların incecik fideler olduğunu, hep koskoca yediveren güllerini açarım sanırlar ama aslında ince birer yasemindir benim çiçeklerim. Hoyrat davrandıklarında yok olur gider, fark etmezler.
Sanırım bana dokunduğunda gül değil yasemin kokusu alacağını ilk fark eden Yoongi hyung olmuştu. Bana hoyrat davranmamıştı hiç, çiçeklerimi soldurmamdan, onların yaprağını koparıp dalını kırmaktan hep çekinmişti. İster gül sansın ister yasemin hep özen göstermişti bana. Ben nasıl onun etrafında pervanekuşu olmuşsam o da benim için hep Küçük Prens'in cam fanusu olmuştu.
Ona bunca yakınken onunla alakalı bilmediğim bir şeyler olduğunu fark etmek beni bu kadar yaralamış olmalıydı. Bilemiyorum, belki de bunca zaman bilmezden geldiğim bir şey suratıma tokat gibi çarpılınca buna karşı ne yapacağımı bilememiştim.
"Sizce Yoongi hyung onunla sık sık görüşüyor mudur?"
Kucağımdaki yastığa biraz daha sıkı sarılıp gözlerimi yanımda uzanmakta olan Taheyung'un saçlarında ve ayaklarını diğer yanıma uzatmış, tekli koltuktaki Jungkook'un badem gözlerinde gezdirmiştim. Sorduğum sorudan utanmam gerekiyordu belki ama bir anda kendimi o kadar kötü hissetmeye başlamıştım ki hakkımda, hakkımızda ne yapacaklarını düşünemedim bile.
"Birini sabaha kadar nasıl bağırtacağını bilmek kolay bir şey değil." diye dürüstçe mırıldandı Jungkook, hala daha Yoongi hyungla üçlü yapmayı düşündüğünü biliyordum.
"Peki sizce benden daha mı çekici?" Yine dudaklarım bükülmüştü Deokhwa hyungun ne kadar güzel olduğunu hatırlayınca. Benimkiler gibi kalın dudakları, geniş bir alnı ve geriye taranmış kara saçları vardı. Burnu minicik ve kalkıktı, güzel bir yüzü, pürüzsüz teni ve benim bile sıkmak isteyeceğim kalçaları vardı.
Onların yanına gelip de Yoongi hyungun takıldığı adamı bildiğimi söyleyince ikisinin de ilk yaptığı şey telefonlarını çıkarıp bütün sosyal medya hesaplarını karıştırmak için hazırlardı. ilk başta benimle ilgilenmemişlerdi bile, fakat onlar bile Deokhwa hyungun kim olduğunu öğrenince bana ilgi göstermeleri gerektiğine karar vermiş olmalılar ki telefonlarını kenara bırakıp bana dönmüşlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fanarts|yoonmin
FanfictionPark Jimin Twitter'da gezerken yoonmin fanartları ile tanıştığında onların bağımlısı olacağını düşünmemişti. Biricik hyungu Min Yoongi'nin de ona bu bağımlılığında yardımcı olacağını düşünmediği gibi. idol yoonmin 🌸 iki bin yirmi iki mayısı