Park Jimin Twitter'da gezerken yoonmin fanartları ile tanıştığında onların bağımlısı olacağını düşünmemişti. Biricik hyungu Min Yoongi'nin de ona bu bağımlılığında yardımcı olacağını düşünmediği gibi.
idol yoonmin 🌸 iki bin yirmi iki mayısı
Selamlar, nasılsınız? Nasıl gidiyor? Umarım hepiniz iyisinizdir.
Olsun olsun 5 bölüm olsun diyerek çıktığımız bu yolda ulaştığımız şu noktaya inanın ben de şaşırıyorum. Ama nihayet sona geldik.
Bu kitap benim yazdığım ikinci idol yoonmindi ama bendeki bu enayilikle ben 3-5 ay sonra çıkıp bir idol yoonmin daha yazarsam şaşırmam, siz de şaşırmayınız.
Yayınlamadan önceki başının etini yemelerim ve sonrasındaki hayattan bezdirmelerime rağmen bana katlanan, vakitli vakitsiz sürekli olmuş mu olmuş mu diye aynı yerleri belki kırk kez okutup onay aldığım, her aşamasında bana çok büyük destek gösteren misslealove 'a çok teşekkür ederim. Umarım buralara kadar keyifle okumuşsunuzdur. Sizlerin de oylarınızla ve yorumlarınızla gösterdiğiniz destek için çok teşekkür ederim. Yazdığım/yazacağım diğer tüm kitaplarda görüşmek üzere. Hepinizi koskocaman öpüyorum. Keyifli okumalar!
&&&
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yoongi'nin sırtı yatağı bulduğunda ve hemen ardından da Jimin onun üzerine düştüğünde ikisi de kıkır kıkır gülüyorlardı. Jimin, biricik hyungunu yatağa itmeden önce üzerinde kalan kıyafetleri büyük bir zevk ile çıkarmıştı. Heyecanlıydı ve Yoongi'nin de onun kadar heyecanlı olduğunu görmek biraz göğsünü kabartıyordu.
Eğer bunun onu bu kadar heyecanlandıracağını bilseydi Yoongi, Jimin'e çok daha önce rolleri değişmeyi teklif edebilirdi. Gözlerindeki ışıltı, dudaklarındaki silinmez gülüş göz önünde bulundurulunca bunu şimdiye kadar yapmadığına biraz pişman bile oluyordu Yoongi. Yeni hayatlarınının ilk günü baş döndürücü bir şekilde başlamıştı ve öyle de devam ediyordu.
Jimin, nereden başlaması gerektiğine karar veremiyor gibi göründüğünden Yoongi onun güzel yüzünü koca elleri arasına almış, dudaklarını dudaklarının üzerine çekmiş ve o güzel gülüşü yerine arzulu ve hırçın öpüşlere evrilene kadar bırakmamıştı. Jimin de Yoongi'nin üzerine eğilirken ellerini yüzünün iki yanına koymuş, kasığını onunkine bastırırken destek almaya çalışmıştı.
Şimdiye kadar defalarca kez beraber olmuşlar, Jimin her seferinde Yoongi'yi fazlasıyla memnun eden bir uysallık ve ihtiyaçla ona eşlik etmişti. Elbette talepkar oluyordu olmasına fakat Yoongi'nin onu yönetmesine izin veriyor, kendini tamamıyla onun kontroline bırakarak yönetilmenin tanıdını çıkarıyordu. Ama şimdi bunun tam tersiydi Jimin, o her zamanki uysallığından eser yoktu üzerinde, ya da Yoongi'ye öyle geliyordu zira az önce onu mutfağında sıkıştırıp aklını başından alacak bir ağız işiyle ödüllendiren yine aynı Jimin'di.
Dudakları birbirinden ayrıldığında Yoongi bir elini Jimin'in ensesindeki saçlarına kaydırıp parmaklarını aralarına daldırmış, diğeriyle ise bütün hünerlerini göstermek ister gibi kıvrılarak göğsüne doğru inen Jimin'i rahatlıkla izleyebilmek için uzanabileceği mesafedeki bir yastığı başının altına çekmişti.
