2.9

4.1K 238 168
                                    

İçim içime sığmıyordu, kalbim benden kopup gidecek ve bir anda kriz geçirecek diye korkuyordum. Çünkü haddinden fazla hızlı atıyordu. Büyük bir odaya gireceğimiz sırada sürekli aklımda olan ama bir türlü fırsat bulupta söyleyemediğim şeyi söylemek için Devran'ın kolunu gayri ihtiyari tuttum. Yüzünü bana döndüğünde kehribarlarında ki mutluluk beni daha çok mutlu etmişti ama bilmem gereken bir şey vardı.

Yoksa bu evlilik asla olmazdı.

"Bir şey mi oldu?" diye gözlerimin içine bakarak sorduğunda önemli bir şey söyleyeceğimi anlamıştı. Başımı salladım.

"Evlendiğimiz de... doktorluk yapmaya devam edeceğim."

Buradakilerin nasıl insanlar olduğunu bildiğimden elimde ki büyük uğraşlarla kazandığım mesleğimi heba edecek değildim. Hem bir gün Devran gidebilirdi ama mesleğim benden hiç gitmeyecekti. Devran'ın gözlerinde olumsuz bir şeyler aradım ama gülümsemeye devam ediyordu.

"Bu senin kararın güzel gözlüm, sadece yalnız olmadığını ve kocanın da yanında olduğunu bil."

Gülümsedim.

Her sözüyle kalbimi feth ettiğini bilse ne düşünürdü acaba?

"Sen çok mükemmel bir kocasın."

Gözlerinin içi parladı. Bana doğru bir adım atacakken bundan zorlukla vazgeçerek sertçe soluklandı.

"Şu nikahi bir an önce kıyalım."

Dudaklarımın arasından kıkırtı kaçtı, elimle dudaklarımı örttüm ve çevreme bakındım. Kimse görünürde yoktu, Helin ve Mirza bizden önce odaya girmişlerdi. Devran'ın benim için açtığı kapıdan içeriye girerek Helinle göz göze geldim. Sırıtarak göz kırptı. Utanarak başımı eğdim ve gösterdiği yere çekine çekine oturdum, imamın karşısında yan yana Devranla oturduk.

Birbirimize baktığımızda gülümsemeden edemedim.

"Bu işler gizli saklı yapılmaz, biliyorsunuz değil mi ağam?"

İmamın konuşması üzerine Devran bana bakmayı bırakıp ona doğru döndü. Başımı eğerek haklılığı karşısında sessiz kaldım.

Bana GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin