Biz geldik :)
İyi okumalar!
Buyurun bölüme ❤️
🎭
Ege
"Ferhat nefesim yetmiyor bana. Öyle hüzünlüyüm ki. Kavuşamayacak mıyız seninle?"
Ellerini tuttum. Ona dokunduğumda kalbimin ritmi değişiyordu. Kızarmış gözlerine takılı kaldı gözlerim. Büyük bir sıkıntısı vardı, hissediyorum.
"Leyla, yapma. Kavuşacağız biz. Dua ediyoruz. Gözlerin ürkek duruyor, sevgilim. Emin bakışlarını görmek ve mesut olmak istiyorum."
Gülümsedi. Çok güzel bakıyordu bana.
"Ece sendeyiz!"
Gürkan hocanın sesiyle irkildik.
"Mesut ol sevgilim, diye devam edeceksin Ece." dedi Gürkan hoca gülerek. Birbirimize döndük. Yanakları pembeleşmişti. Sıcak bastı bana.
Gözlerini gözlerime çevirdi. Tuttuğum ellerini hafifçe sıktım. Ona destek vermek istemiştim. Gülümserken gözleri kısılıyordu. Kısa nefes çektim içime.
"Mesut ol, sevgilim. Dualarımız kabul olacak, inşallah. Birbirimizden ayrılmayacağız."
Gülümsüyorum. Ellerini yavaşça bıraktım. Ona sarılmam gerekti. Kollarımı ona sardığımda başını göğsüme yaslayıp kollarını belime doladı. Yutkundum. Kalbim çok hızlı atıyordu.
Ve alkış sesleri yükseldiğinde birbirimizden ayrıldık.
"Tebrik ederim gençler. Şimdi diğer arkadaşlarınızın sahneleri var."
Sahneden inip boş koltuklardan kendimize yer bulup oturduk. Başımı ona çevirdim. Gözleri kucağındaki ellerindeydi. Gülümsedim.
"Kraliçem..."
Başını kaldırıp bana baktı. Gülümsüyordu. Bir derdinin olduğunu anlıyordum ama onu zor durumda bırakmak istemiyorum. O isterse anlatırdı, ancak yanında olarak ona destek olabiliyorum.
"Kalbin çok hızlı atıyordu, Ege." dedi heyecanla. Gözleri ışıl ışıldı. Başımı eğip güldüm. Ben utangaç çocuğum, yapma kraliçem.
"Senin yanında kalbim normal değil."
Başımı kaldırıp gözlerine baktım. Sıcak bastı bana. Önüne dönüp kıkırdadı. Yutkundum.
"Utangaç hâlini seviyorum. Bana değer verdiğini hissediyorum."
Çok güzel bakıyordu bana. Gülümsüyorum.
"Çok mutluyum, Ece." dedim gülerek. Güldü.
"Ben de çok mesudum, Ege."
Saçını kulağının arkasına getirip kıkırdadı. Güldüm.
"Kaderimiz onlara benzemesin, kraliçem. Ben bu dünyada da sana kavuşmak istiyorum. Anne babanın rızasını almak istiyorum."
Gözlerinden hüzün geçti. Ne olduğunu anlamazken sesini duydum.
"Ben bi tuvalete gitmem lazım. Görüşürüz sınıfta."
Bir şey dememe fırsat vermeden ayağa kalkıp çıktı salondan. Ece...
...
Kızlar tuvaletinin karşısında bekliyordum. Çıkmamıştı. Birkaç kız tuhaf tuhaf bana baksa da önemsemedim. Ece, eli yüzünde çıktı tuvaletten. Başını kaldırdığında beni fark etmişti. Kızarmış gözleri canımı yakıyordu.
"Ece..."
Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Gülümsedi.
"Prova bitti mi?" dedi eli saçına uzanırken. Başımı iki yana sallayıp gülümsedim. Gözlerindeki şaşkınlıkla içime kısa nefes çektim.
"Biraz hava alalım mı?"
Mahcup hâlde bana bakıyordu. Elini tuttum yavaşça. Şu an kalbim umrumda değil. Okuldan çıktık.
Okulun önündeki banklardan birine oturduk. Yüzüme bakmıyordu. Sustum.
"Ege, sen beni bilmiyorsun. Benim yüzümden üzüleceksin belki de. Hayallerini yaşayamayacaksın-"
"Hayallerimiz..."
Gözlerini gözlerime çevirdi. Gözleri yaşarmıştı. Yutkundum.
"Sormayacak mısın ne var sende diye?"
Ona bakmayı sürdürdüğümde dolan gözleriyle başını eğdi. Elim eline uzanırken sesiyle duraksadım.
"Ben hiç annem ve babamın evinde kraliçe kraliçe doğmadım. Annem babam yok benim. Dayısı ve yengesi tarafından evlatlık alınmış, sevilmeyen basit bir kızım."
Sözleri diken gibi üzerime battı, yutkunamadım. Başını kaldırıp gözlerime baktı. Yanan gözlerimle gülümsemeye çabaladım.
"Basit bir kız değilsin. Sevilmek... Seni seviyorum. Hatta seni seven bir ailen var. Annem seni görmek için sabırsızlanıyor. Bütün ailem seni görmek için can atıyor. Bir gün herkes gibi bu dünyadan ayrılacağız, kraliçem. Hayatta çeşitli çeşitli şeyler geliyor başımıza. İrademiz dışında gerçekleşiyor bazı şeyler. Babam, başına gelen zorluklar, yaşanacak güzellikler için hazırlıktır der. Yeter ki her şeye rağmen yaşamak iste. Dedem, Allah sevdiği kullarına dert verirmiş der. Peygamberimizin hayatını örnek verir, yaşadığı zorlukları anlatır bize. Allah bizim yardımcımız, Ece. Hep bizimle. Sen üzülme, ben senin yanındayım."
Yanaklarımdan süzülen yaşları sildim alel acele. Gözlerini kırpıştırıp bana bakmayı sürdürdü. Elimden bir şey gelmiyordu. Ben aile olalım derken fark etmeden canını yakıyormuşum. Aileye hasret kaldığını bilmiyordum. Amcamdan ailesinin tek çocuğu olduğunu öğrenmiştim ama bilmiyordum gerçek anne babasının olmadığını. Nasıl mutlu edebilirim seni? Canın acıyor şimdi değil mi?
"Ailen seni çok güzel yetiştirmiş, Ege. Sen en güzellere layıksın. Mutlu olmayı hak ediyorsun. Beni istemene anlam veremiyorum hâlâ. Belki de erken karar veriyorsun benim hakkımda."
"Saçmalama! Şu an kafanda kuruyorsun. Lütfen konuşma bir daha böyle. Canımı yakıyorsun."
Ağlamaya başladı. Aramızdaki mesafeyi kapatıp kollarımı sardım ona. Gözyaşları omzumu ıslatıyordu. Yanan gözlerimi sımsıkı kapattım.
Ağlayışları dinginleştiğinde gözlerimi araladım. Yerinde kıpırdandı. Kollarımı gevşettim. Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Yutkundum.
"Kalbin çok hızlı atıyor, Ege."
Elim kalbime giderken hissettiğim sıcaklıkla duraksadım. Eli kalbimin üzerindeydi. Başımı kaldırdım yavaşça. Gözlerime bakıyordu. Art arda yutkundum.
"Canını yakmak istemiyorum, Ege." dedi eli üzerimden kayarken. İçime korku salındı. Benden gidecek mi?
Yerinden kıpırdandığında dudaklarımı aralayacağım vakit yanağımda hissettiğim sıcaklıkla hareket edemedim. Ece, beni öptü ve gitti.
🎭
Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?
Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla Leyla!
Espiritual"Seni seviyorum." "Bir daha söyle." "Ece, seni seviyorum lan!" "Elinin körü!" Bir hışım önüme dönüp ayağımı sertçe yere vurdum. "Kestik!" Gürkan hoca sahneye doğru yaklaştı. Bunalmış ve bizden bıkmıştı. Umrumda mıydı? Sanırım olmalıydı. "Gençler ne...