Çikolata severlere selamlar :)
İyi okumalar!
Buyurun bölüme ❤️
🎭
Ece
Önüme konulan çikolata ile duraksadım. Ece?
"O kadar tatlısın ki çikolataya adını vermişler."
Gülerek başımı kaldırdım. Sıraya tutunarak yere çöktü. Başını yana yatırmış, bana bakıyordu. Çok tatlıydı.
"Teşekkür ederim."
"Ne demek."
Gülümsüyorum. Gözlerine kadar gülümsüyordu. Elim çikolataya giderken gözlerimi kıstım.
"Senin de var mı?"
"Ne?"
İfadesi değişmemişti. Kıkırdadım.
"Çikolata diyorum. Bölüşelim."
İşaret parmağıyla çikolatayı bana yaklaştırıp başını kaldırdı.
"Bende daha çok var. Senin için getirdim bunu. Afiyet olsun, kraliçem."
"Teşekkür ederim." dedim mırıltıdan farksız sesimle. Gözlerini kısıp konuşmaya başladı. Çok değişik duruyordu. Ne bileyim, bilmiyorum.
"Ne dedin, anlamadım."
"Teşekkür ettim, Ege."
Güldüm. Ayağa kalkıp üzerini çırpar gibi yaptı.
"Teşekküre gerek yok ve bu çikolata senin hakkındı. Dediğim gibi teşekküre gerek yok."
Anlamadım. Güldü.
"Kendime söz vermiştim. Beni sevdiğinden emin olduktan sonra 'ece' çikolatası verecektim sana. Ve o gün, bugün."
"Yaa ciddi misin? Şaka gibi. Gerçekten de çikolatanın adı, ece."
Güldük.
"Elimde olsa bütün ece çikolatalarını alırdım."
"Abartma, Ege. Alt tarafı ece yazıyor işte."
Yerinde dikleşti. Gülmemek için dudaklarımı bastırdım.
"Prensip meselesi. Ege anlar." deyip sırıttı. Kıkırdadım.
"Ben de ege çikolatası istiyorum o zaman."
Gülmeye başladı. Sonra arkasını dönüp devam etti gülmesine. Şaşkınca ona bakıyordum.
"Ege, iyi misin?"
Arkasını döndüğünde göz göze geldik. Gözleri gülmekten yaşarmıştı.
"Seni çok seviyorum be!"
Sınıfta sesi yankı yaparken içten içe utansam da sesimin yüksek çıkmasına özen gösterdim.
"Ben de be! Ben de!"
Yükselen sesleri önemsemedim. Sınıftaki fısıldaşmalar, umrumda değildi.
Ege, gözlerine kadar gülümsüyordu. Sıradan tutunuyordu ve yüzü kızarmıştı yine. Kocaman gülümsedim. Hiç bu kadar içten gülümsediğimi hatırlamıyorum.
🎭
Bölüm nasıldı?
Düşüncelerinizi?
Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla Leyla!
Spiritual"Seni seviyorum." "Bir daha söyle." "Ece, seni seviyorum lan!" "Elinin körü!" Bir hışım önüme dönüp ayağımı sertçe yere vurdum. "Kestik!" Gürkan hoca sahneye doğru yaklaştı. Bunalmış ve bizden bıkmıştı. Umrumda mıydı? Sanırım olmalıydı. "Gençler ne...