0.5

586 62 44
                                    

suga'dan

karşımda marcellio denen herifin pijamalarıyla duran hope neden sinirlerimi bozuyordu bana soğuk yapması neden beni üzüyordu hiçbirine bir cevabım yoktu işte
bunlar saçma sapan duygulardı şimdiden geldiğime pişman olmuştum ama başımı indirmeye niyetim yoktu

**

suga "hope topla eşyalarını bize gidiyoruz" dedi

"ne saçmalıyorsun suga niye geldin bu saate"

"sana topla eşyalarını gidiyoruz dedim bugün tanıştığın birinin evinde mi kalacaksın" diye sinirle sordu

"orada dur bakalım genç adam hope buraya kendi kararıyla geldi sorun çıkarma ve evine dön hatta istersen sana bir taksi çağırayım" dedi otoriter bir şekilde.

suga kendisi ve marcellio'ya ters ters bakıyordu hemen müdahale etti

"efendim lütfen izin verin konuşayım sizi rahatsız etmek istemem" dedi ve hızla yoongi'yi kolundan tutup apartmanın dışına sürükledi.

öfkeli olsa da ifadesiz bir suratla "neden geldin sana seninle gelmeyeceğimi söylemedim mi"

"ne yani tanımadığın bir adamla mı kalacaksın"

"evet kalacağım seninle gelmek istemiyorum"

"saçmalama bırakmam seni burada ya sana bi şey olursa"

onun bu umut veren sözlerinden ve tavırlarından sıkılan hope "yeter böyle yapma yanlış anlıyorum yoongi" dedi yalvaran bir sesle

"neyi yanlış anlıyorsun hope ben de seni anlamıyorum"

sinirden gözleri yaşla dolan hope gülerek "haha demek anlamıyorsun anlamazsın tabi sen beni hiç anlamaya çalışmadın ki" sesi sona doğru çaresiz çıkmıştı.

"hobi neyini anlamam gerekiyor hadi saçmalama daha fazla eve gidelim hem jimin de orada" onu da alıp eve gitmek istiyordu

onun adını duyması gözyaşlarını hızlandırırken artık sabrı kalmamıştı

"jimin jimin yine jimin bıktım yeter artık hep jimin'den bahsetmenden duymak istemiyorum suga jimin'i ne kadar sevdiğini bilmek istemiyorum"

"bu sözlerin ne anlama geliyor hope ne yaptı sana jimin neden jimin'i sevmem bu kadar sorun"

yumruk şeklindeki sağ eliyle kalbine vurup "çünkü canımı yakıyor kalbim ağrıyor sen ona güldüğünde onunla flörtleştiğinde ona sevgiyle baktığında onunla ilgili hayal kurduğunda onun için endişelendiğinde bunları izlemek kalbimin görünmez bir el tarafından parçalanmasına sebep oluyor " bu sözler çok uzun zaman birikmiş bir acının eseriydi.

"bunların seninle ne ilgisi var hope sadece jimin'i seviyorum bunun nesi yanlış"

"sevme işte onu sevme"

"iyi de neden hope"

"ÇÜNKÜ EN ÇOK BEN SANA AŞIĞIM"

"ne"

bunu dedikten sonra ikisi de konuşmamıştı

yağmur şiddetliydi hope'un gözyaşlarını gizlemek istercesine hızlı yağıyordu

hava buz gibiydi ama hope'un yüreği yanıyordu

hiç kendisini sevmeyecek birine aşık olmuştu

sessizliği daha fazla yakıyordu canını ne beklemişti itiraf ederken onun da kendisini sevdiğini söylemesini mi?

acıyla güldü ve başını iki yana salladı daha sonra kafasını kaldırıp suga'ya baktı

artık arkadaş bile olamazlardı bu saatten sonra
bu bir şekilde bir vedaydı

çünkü artık eskisi gibi olmayacaklardı bundan sonra

biliyordu hope.

zorlansa da konuştu
"beni sorun etme jimin'le aranıza girmeyeceğim birkaç ay sonra sir marcellio'yla italya'ya dans okuluna gideceğim jimin'le mutlu olabilirsin ben zaten artık hayatında bile olmayacağım benim için acı da olsa bu bir veda güneşin karşısına doğru olsa bile sevmeye devam edeceğim seni bir kez bugün için iki kez geçmiş için birbirimizle tanıştığımız için mutluyum hoşçakal suga" dedi ve arkasında bir adet kendi gibi ağlayan suga bırakarak

hıçkıra hıçkıra ağlayıp kendisini kapının yanında bekleyen sir marcellio'nun yanına gitti. sanırım sir marcellio her şeyi duymuştu

hiç konuşmadan kollarını açtığında kendisi de sorgulamadan ihtiyaç duyduğu kucak farklı da olsa ona sıkıca sarılmış ve deli gibi ağlamıştı

ikili için zor olan geceyse bir türlü bitmemişti ikisi de bütün geceyi ağlayarak geçirmişti

ta ki halleri kalmayana güneş karanlık dünyayı aydınlatana kadar ikisi de bittap düşüp uykuya bedenlerini teslim etmişti

yorum yapamadığım bir bölüm
umarım beğenmişsinizdir💔

DANCE | SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin