2.4

365 27 23
                                    


Yoongi'nin sıcak kollarında uyanmanı rahatlığıyla iyice yerime sindim. Kavgamızın sonunun böyle biteceğini tahmin etmemiştim.

Güneş çoktan batmıştı bile. Ne zaman bu saatlerde uyusam mal gibi uyanıyordum bu yüzden bir süre Yoon'un kollarından çıkmamıştım.

Kendime geldiğimde biraz doğrulup Yoongi'nin kollarından sıyrıldım. Gözlerim yerdeki eşyalara takıldı. Sabah yaptığımız şeylerin izleri yerde duruyordu. Ayağa kalkıp hepsini toplamaya başladım. Marc geldiğinde görmesi hoş olmazdı.

Topladığım şeyleri odama girip çekmeceme koydum. Bu sırada karnım guruldamıştı. Kendimi aç hissediyordum bu yüzden Yoongi'yi uyandırmaya karar verdim.

Yanına ulaştığımda masum bir şekilde uyuyan yakışıklı yüzüne baktım. Yanına çömelip biraz onu izlemek istedim. Ellerim kendiliğinden güzel yüzünü bulduğunda suratını severken aklımdan bugün yaşadığımız şeyleri geçirdim.

Yoongi az önce benimle sevişen adam bu melek gibi uyuyan adamla aynı kişi miydi? Kesinlikle değildi.

Kendime engel olamayıp kıkırdamıştım düşüncelerime. Birden Yoongi'nin uykudan yeni uyandığını belli eden derin sesiyle konuşunca irkildim.

"Neye gülüyorsun öyle bebeğim?"

Sorusuyla birlikte gülümseyip "Hiç melek gibi uyuyordun seni izlerken bu uyuyan adamla az önce seviştiğim adam aynı mı diye düşündüm." dedim.

Yattığı yerde doğrularak geniş sırıtmasını sundu.

"Hoşuna gitti mi gittiyse her zaman tekrarlarız hayatım"

Söylediği şey gözlerimi şaşkınlıkla açmamı sağladığında sadece başımı sallayarak onay verebildim.Mırıltıyla "Arsız" demeyi de ihmal etmedim. Yoongi gerçekten de edepsizdi.

Daha fazla bir şey demedim ve bu konuyu kapatmak istediğim için "Karnım acıktı kaç saattir uyuyoruz bir şeyler yiyelim." dedim şımarıkça.

Asla şımarık şımarık konuşmayı sevmezdim ama nedense Yoongi'nin yanındayken yapasım geliyordu. Yoongi doğrularak koltukaltlarımdan kavrayıp çömeldiğim yerden kalkmamı sağladı. Birden orantısız bir güçle beni kendine çekince sertçe kucağına düştüm.

"Senin o büzdüğün dudaklarını yerim güzelim benim. Hoseok nasıl böyle güzel olabilirsin beni kalp krizinden öldüreceksin yakında."

Birden söylediği art arda güzel cümlelerle aptalca sırıtırken mutluluktan dilim tutuldu. Kucağına biraz daha çektiğinde ben de kollarımı boynuna doladım ve güzel sözleri için yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

Yetmemiş olacak ki diğer yanağını da çevirmişti. Gülerek orayı da yumuşakça öptüm. Daha sonra o bir anda belimi iki koluyla sarıp hareket etmemi engelledi ve bu sefer o öpücüklerini art arda yüzüme kondurmaya başladı ben hareket etsem bile durmuyor yüzüm ve boynumda rastgele bir sürü yeri öpüyordu. Ben sonunda yorulup teslim olunca rahatça öpücüklerini istediği gibi her yerime bıraktı.

En son dudağıma uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi. Ne ara altına almıştı beni anlayamamıştım üstümde doğrulup o beni öperken dağılan saçlarımı düzeltti. "Ben sana doydum şimdi hazırlan da senin karnını doyuralım sevgilim." Kalkmam için izin verdiğinde sıcak kolları arasından sıyrılıp hazırlanmak için odama doğru ilerledim.

Yemeğe çin restorantına gelmiştik. Yoongi arabadan hızla inip benim de inmem için kapımı açıp bekledi.
Arabadan indiğimde elini elime kenetledi ve beraber ilerlememizi sağladı.

Restoranta girdiğimizde garsonun yönlendirmesiyle ayrı ayrı oda şeklindeki bir yere girdik tarihi dokusunu koruyan restorantın eski bir yer olduğu her halinden belliydi.

Başımızda bekleyen garsona siparişlerimizi verdiğimizde önümüzde eğilip odadan çıktı. Yoongi garsonun çıkmasıyla konuşmaya başladı. "Seninle konuşmam gereken bir şey var Seokie. Biliyorum uzun zamandır Marcellio'yla yaşıyorsun ama bana taşınmanı istiyorum. Lütfen hemen olumsuz bir yanıt verme. biraz düşün öyle kararını ver."

Bir anda konuya dalmasıyla şaşırsam da bu konuşmayı bekliyordum zaten. Onun aslında marc'tan rahatsız olmasını anlayabiliyordum. bu yüzden anlayışla kafamı sallayıp "anlıyorum" dedim.

Açıkçası hemen olumsuz cevap vermek istemedim. hem onunla yaşamak fena olmazdı. düşüncesi bile güzel gelmişti. "Ama biraz düşünmeme izin ver marc'la da konuşmam lazım. fikrine soğuk bakmıyorum ama bil tamam mı?" dediğimde gözlerinin içi parlamıştı. ellerimi avuçları arasına alıp teker teker öptü.

söylediklerim yüzünden bu kadar mutlu olacağını düşünmemiştim. "Seokie istediğin kadar düşün sevgilim ben beklerim. iyi ki tekrar hayatıma girdin ve sevgilim oldun seni çok seviyorum. sen ben ve seji çok güzel bir aile olacağız." söyledikleriyle gözüm dolarken mutlulukla başımı salladım. yaşadığımız her şeye rağmen biz çok güzel bir aile olacaktık.

-SON-












ŞAKAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAADAHA KAÇMADIM BU BÖLÜM BİTTİ AMA KİTAP DEVAM EDİYOR SAKİN DAHA YAŞAMALARINI İSTEDİĞİM ŞEYLER VAR neyse küçük bir şakadan sonra
kaçtım ben🤸🏼‍♀️🤸🏼‍♀️🤸🏼‍♀️

DANCE | SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin