Uyandığımda sıcacık olan oda şimdi ise buz gibiydi. Çok fazla üşüyordum.
Islak olan kıyafetlerim birazda olsa kurumuştu ama hala nemliydi. Sanırım hasta olacaktım çünkü kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Ayağa kalktım ve etrafa bakınmaya başladım . Egemen yoktu. Nereye gitti acaba ? Bir dakika yok canım olamaz yok artık yapmaz canım o kadarını yapar mı acaba ? Aklımı kurcalayan düşüncenin gerçek olabilme ihtimalini yok saymaya çalışsam da kimi kandırıyorum tabi ki de kendimi avutuyorum . Kesin gitti beni burada bıraktı. Ne düşüncesiz bir adam ya. Kendi kendime konuşurken kapının açılmasıyla irkildim . Arkamı döndüğümde
" Ne o küçük sıçan şimdi de kendi kendine mi konuşmaya başladın ? Böyle yapanlara ne dendiğini biliyor musun ? " dedi Dedikleri karşısında farkında olmadan kaşlarımın çatılmasına engel olamadım.
"Ne saçmalıyorsun sen kendi kendime konuştuğum falan yok . Asıl sen iyi misin ? Kendi kendine sesler duyuyorsun.'' dedim alayla suratıma baktı ve
'' Emin misin küçük sıçan hala kendi kendine konuşmadığına ? Suratın pek öyle demiyor da.'' dedi egemenin söyledikleri üzerine kaşlarımın çatılmış olduğunu fark ettim. Gerçekten de yalan söyleyemiyorum ben. Bir daha yalan söylememeyi kafamın bir kenarına yazdım çünkü yüzüm her şeyi ele veriyordu.
Konuyu değiştirmeliyim yoksa yalan söylediğimi anlayacaktı.
" Burası çok soğuk bir an önce gidelim buradan yoksa daha fazla dayanamayacağım.'' dedim bıkkınlıkla nefesini verdi ve
''Bende burada kalmayı planlıyordum zaten . Yürü hadi çıkalım şuradan da bir an önce kurtulabileyim senden .'' dedi. Ay ben sana çok meraklıyım zaten.
Evden çıktık ve Egemen önde ben arkasında yürümeye başladık. yarım saat sonra yol kenarına geldik. Konuşmaya ilk ben başladım .
'' Ne yapacağız şimdi? Araba da yok. '' dedim sinirle döndü ve
'' Araba ileride şimdi sus ve okula gidinceye kadar konuşma ! '' dedi. Ne dedim şimdi ben Allah'ım sen bana yardım et şu manyaktan kurtar beni.
Az ilerledikten sonra arabayı bulduk ve bindik. Hızla ormandan çıktık ve sonunda ana yola girebildik. Bir saat sonunda okulun önündeydik hiç bir şey demeden arabadan indim. Okula girmeden yurda gittim. Tam tahmin ettiğim gibi Sinem de odadaydı.
'' Eylül neredeydin ? Dün çok bekledim ama gelmeyince uyuya kalmışım.'' dedi yüzündeki korkuyu okuyabiliyordum .
'' Egemenle çiçeği ararken kaybolduk ve geceyi ormanda geçirdik . Çiçeği bulduk ama. '' dedim yüzündeki endişe kaybolmuştu ve kocaman sarıldı ve karşılık verdim bende ona kocaman sarıldım .
''Ben duş alacağım sinem çok kötüyüm hasta olmadan kıyafetlerimi değiştireyim.'' dedim onaylar gözlerle baktıktan sonra banyoya koştum.
Hemen kısa bir duşun ardından tül siyah bir gömlek siyah bir pantolon seçtim . Saçlarımı maşa yaptım pembe allıkla makyajımı tamamladım.
Odamdan çıktığımda sinemi hazır bir şekilde beni beklerken buldum.
İkimizde yurttan çıktık ve okula doğru ilerlemeye başladık . Arkamızdan boynumuza atlayan Eslem'e ilk başta korksak sa çok güldük sonra üçümüzde konuşa konuşa okula girdik . Merdivenlerden kahkaha atarak çıktığımız için herkesin dikkatini çekiyorduk. Sınıfa girdik sıralarımıza yerleştik. Ders fizikti kırklı yaşlarda kısa siyah saçlı bir bayandı . Dersi çok hızlı anlattığı için zaman çabuk geçti. Ders bitti ve üçümüz yemekhaneye indik.
'' Kızlar siz hiç İstanbul'u gezdiniz mi ?'' dedi ikimizde yüzümüzü astık.
'' Hayır. Malesef zamanımız olmadığından pek vakit bulup gezemedik Eslem'' dedi. Bende Sinemi onaylarcasına kafamı salladım .
'' Peki o zaman kızlar şöyle yapalım ben buraları çok iyi biliyorum ve çok güzel bir alışveriş merkezi var. Oraya gidip biraz kafa dağıtmaya ne dersiniz? Biraz eğlenmiş oluruz.'' dedi çok iyi bir fikirdi kafamıza ikimizin de yatmıştı.
'' Tamam Eslem. Gidelim kafa dağıtmış oluruz senin dediğin gibi. Zaten ders de yok hadi gidelim.'' dedim
Okuldan çıktık ve bir taksi çevirdik ve on beş dakika sonra büyük bir alışveriş merkezinin önüne geldik. Parayı ödedik ve alışveriş merkezinin içerisine girdik. Çok güzel bir yerdi. Sinem'le ben çok beğendik. Mağazaları gezmeye başladık bir şeyler denemeye koyulduk.
Mor tül bir gömlek, siyah deri bir etek beğendim . Kızlara sormaya karar verdim .
'' Kızlar gömlek ve etek beğendim nasıl sizce alayım mı ? '' dedim ikisi de gömleğin renginden gözlerini alamadılar .
'' Eylül beğendiklerin harika almalısın bence.'' dedi Eslem de sinemin dediklerini onayladı. Almaya karar verdim .
Sinem ve Eslem sadece etek aldılar. Kasaya gittik aldıklarımızın parasını ödedik ve mağazadan ayrıldık. Üçümüzde çok yorulduğumuz ve acıktığımız için restorantın içine girdik. Yemek seçtik ve yemeklerimizi beklemeye başladık. Beş dakika sonra yemeklerim geldi . Hemen yemeye başladık. Bir saat sonra karnımız doymuş,yorgunluğumuz gitmiş bir şekilde restoranttan ayrıldık.
Alışveriş merkezinden çıktık konuşa konuşa ilerlemeye başladık . Çok eğlenceli bir gündü çok mutlu olduk Sineme de bana da iyi gelmişti ve taksi çağırmak için karşıdan karşıya geçerken hızla üzerime doğru gelen bir arabanın altında acıyla kıvranırken buldum kendimi son duyduğum ses ise
'' İyi misin küçük sıçan ?''
evett arkadaşlar 7.bolum sızlerle yorumlarınızı bekliyorum kac saattır bılgısayarın basındayım hatırlamıyorum artık lütfen votelerınızı eksıltmeyın sızlerı sevıyorummmmmm
![](https://img.wattpad.com/cover/29920614-288-k872163.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON UMUT
ChickLitEYLÜL DALKIRAN ; 18 yaşında genç bir kız. Beline kadar uzanan , altın rengi sarı saçları , Babasından aldığı , masmavi gözleri vardı. O normal bir kızdı. Ta ki 15 yaşında '' TESADÜFEN '' bir araba kazasında babasını kaybedinceye kadar. Her gün belin...