SON UMUT

PARTİ

Düştüğüm yerden , yavaş bir şekilde kalkmaya çalıştım. Sanırım bacağımı incitmiştim kalkarken , canım çok yanmıştı. İstemsizce , elim dizime gitmişti. Gerçekten canım yanıyordu. Bunu belli etmemeye çalışarak , bana doğru bakan egemene döndüm. Beni çok dikkatli izliyordu. Fırtına öncesi sessizlikti bu. Bir cevap beklercesine bana bakıyordu. Bense bacağımın ağrısından çok vereceğim cevabı düşünmeye başladım .

Ne diyecektim şimdi ben ? Seni merak ettim ve takip mi ettim diyecektim. Bunu dersem burdan ölüm çıkar ama ben çıkamazdım. Bir yalan uydurmaya çalışacaktım ki, egemen ellerini cebine soktu ve yavaş ve ağır adımlarla yanıma yaklaştı.

" İyi misin ? " dedi sakin sesiyle.

Bu soruyu beklemiyordum. Ne yapmaya çalışıyordu ? Beni düşünüyor muydu ? Sorunun vermiş olduğu şaşkınlıkla , kekelemeye başladım.

" eeevet , iyiyim. " dedim saçımı , kulağımın arkasına alarak.

Dahada yakınlaştı .Egemen cevabımın üzerine . İlk başta tereddüt edercesine durdu. Sonra bir çırpına eğildi ve incinmiş, ve sanırım birazda kanayan bacağıma bakmaya , ilgilenmeye başladı.

Daha da şaşırıyordum. Bunu hiç beklemiyordum egemen' den.

" Napıyorsun ? Çek ellerini ben iyiyim " dedim . Yaptığı hoşuma gitsede.

" Ne yapmaya çalıştığının farkındayım küçük sıçan . Bunun hesabını elbette vereceksin. Şimdi hırçınlığı kes." dedi.

Cevap vermemi beklemeden kucağın aldı. Dizim gerçekten çok acıdığını fark ettim. Kahverengi deri renkle, sarılmış büyük koltuğa , yavaşça beni koydu.

Sayamadığım kadar çok adamları vardı. Yanımdan kalktı ve iki adım geri gitti. Adamlarına işaret etti. Ne yaptığını anlamasamda adamlardan, ikisi dışarı çıktılar.

Tekrar yanıma yaklaştı ve eğildi.

" Neresi acıyor ? " dedi bacağımda dolaşan elleriyle.

Bu çocuğu anlamıyorum. Sinirli ama benimle ilgilenmeye çalışıyor.

Üzerimde, pantolon olduğu için kanayan yerin nerede olduğunu bulamamıştı. Bu yüzden eli dizimde dolaşıyordu. Eli ,diz kapağıma gelince acının artığını hissettim.

" Aah ! sanırım burası kanıyor " dedim. Elimle diz kapağımı tutarak.

" Tamam , biraz daha dayan. " dedi

Egemen'in işaret verdiği adamlar, ellerinde bir kaç kutuyla , yanımıza geldiler.

Egemen'e dönerek

" Abi ,hepsi bunun içerisinde. " dedi

Egemen , adamın ellerinden kutuyu aldı ve yanına koyarak içini açtı.

Merakıma yenilerek sordum.

" Onlar ne ?" dedim.

" Her şekilde , konuşabiliyorsun küçük sıçan. Birazdan göreceksin zaten " dedi ve eline makası aldı.

Elindeki makasla , pantolonuma yakınlaştı. Ve sanırım kesmeyi planlıyordu.

" O , elindeki makasla pantolonumu falan kesmeyi düşünmüyorsundur umarım. " dedim
Buna asla izin vermem. En sevdiğim pantolonum ve bu pantolonu alabilmek için tam bir ay para biriktirdim. Kanayan pantolonumla dururum ama yine de kesmesine izin vermem.

" Ne oldu ? Yoksa benden utandın mı Küçük Sıçan ? " dedi alaylı bakan gözlerle.

" Ne alakası var ? Hıh bir kere ben senin neyinden utanıyım ki ? Sanki karşımda, bret pitt varda utanacağım" dedim önünde duran, bir tutam saçı arkaya atarak.