Baran yine çok sinirliydi. Miran artık başına buyruk işler yapacak deli çağları atlatmış olmalıydı. Ama söz dinlemiyor fikir almıyordu. Zaten Melis'i bıraktıktan sonra her şeyden elini ayağını kesmişti. Polisler Miran'ın kendilerinden kaçtığını düşünmüştü ancak Miran Melis' in peşindeki adamı bulmuştu. Onu bulmak bile sinirini atmasına yardım etmemişti gerçi. Aksine pişman olmuştu o adamla karşılaştığına. O olmasa her şey daha iyi olabirdi. Hiç ders de almıyordu yaşadıklarından. Hala Furkan' la çalışıyordu örneğin.
Baran onun evine geldiğinde başta içeriye giremedi ama adamlar ona karşı gelecek kişiler olmadıkları için mecburen açtılar kapıyı.
"Miran!" diye bağırdı salona yürürken.
"Yukarıdayım!" diye bağırdı Miran' da.Baran yanına geldiğinde Miran önündeki gömleği ütülüyordu. Siyah takımının kumaş pantolonunu giymiş Gucci kemerini takmıştı. Üstü çıplaktı. Önce ütü masasına sonra Miran' ın yüzüne baktı Baran'da.
"Napıyorsun? Adamın mı yok senin Miran bu ne hal. Bırak şunu."
Miran onu dinlemeden gömleğin diğer tarafını çevirdi.
"Kime diyorum ben." dedi bu kez Baran sert bir sesle.
Ütüyü bırakıp ona baktı Miran. Bıkmış duruyordu , uzun zamandır olduğu gibi.
"Nerem eksilir bir ütü yapsam?"
"Elim iş tutsun diyorsan git işlerinin başına geç. Tek önemsediğin kişi Adnan baba. Yetmedi mi Miran? Adamın köpeği oldun."
"Eren' i kaybetti napsaydım öylece bıraksa mıydım?"Baran dudaklarını yalayarak etrafa baktı. Tekrar oğluna çevirdi gözlerini. Artık karşısında ukala Miran yoktu. Mantıklı düşünüyordu. Boşvermişlik üstüne yapşmıştı evet ama haklıydı. Miran yapmasa Baran ona Adnan babaya destek ol derdi zaten.
"Tamam bak... yap ütünü giyin. Sonra in bi konuşalım seninle."
"Neyi?"
"Ozan evleniyor." dedi Baran direkt.Aslında kestirme bir şekilde değil de Miran' ı germeden söylemek istiyordu ama yapamadı.
"Nişanlı zaten çok normal." dedi Miran sakince.
"Artık seni bekleyemezdi çocuk kaç senedir nişanlı."Başını sallayarak ütüyü aldı Miran tekrar. Ama Baran ütüyü elinden alıp yana bıraktı.
"Miran."
Miran ela gözlerini babasına çevirdi.
"Aşirette adın yankılanıyor. Artık bulalım bir kız da sana. Evlen yuvanı kur. Yıllar geçti unut şu kızı. Yeter bak cidden yeter oğlum. Yas dediğin de bu kadar tutulmaz."
"Yas felan tuttuğum yok evlenmek istemiyorum ben."
"Niye lan niye?"Miran bu kez cevap vermedi ütüyü almaya çalıştı. Baran yine vermedi tabii yana çekti ütüyü. Bu kez Miran' ı sinirlendirmişti ama. Yumruğunu ütü masasına vurarak ona baktı Miran.
"Baba beni sinirlendirme. Sevdik de ne oldu? Ver şunu git. Kimi evlendiriyorsan evlendir. Bıraktım ben o işleri. Kendi sevdiğim kıza başka bir adamla içi rahat etsin diye , aldattım seni dedim. Tam orda her şey bitti benim için. Bir daha da ne kalbimi ne özelimi kimseye açmam."
"Sev diyen yok sana. Açma kimseye içini felan. Ben bulurum bir kız. Evet diyeceksin sadece sen."
"OYUNCAK MI BABA O KIZ!"Miran öyle bir bağırmıştı ki Baran daha fazla ısrar etmedi. Ütüyü bırakıp çekildi ordan. Aşağıya gitti.
Ütüyü Miran aldı bu kez ama ne yaptığını bile unutmuş gibiydi. Melis'in hamile olduğunu duyduğu günden beri sızmak dışında uyku uyumamıştı. Başı çatlıyordu resmen.