Onu salona getirdik Miran' la birlikte. Sonra Miran gitti ama kızlara bir şey belli etmek istememiştik. Ne bahane uydurdu bilmiyorum ama götürdü onları.
Su verdim bende Murat' a ama sadece bir yudum içti. İndirdi bardağı dudaklarından. İki eliyle bardağı tutarken gözlerini yere indirdi. Sakinleşmişti. Korkunç bir sakinlikle konuşmaya başladı hala yere bakarken.
"Kaybedecek tek bir şeyim olmuştu onu da kaybettim zaten. Artık kaybedecek hiçbir şeyim yok benim. O yüzden ölmek, hapis ya da herneyse işte. Sizi korkutan ne var bilmiyorum ama beni korkutamaz. Hayatın sadece bir mezarın üstündeki gülleri canlı tutmaktan ibaret olunca kimse rakibin olamıyor. Murat' ı onunla birlikte gömdüm ben. İnsaflıydı Murat masumdu saftı. Maran öyle değil. O yüzden korkuyorlar zaten."
"Onu unutmak istemiyorsun anlıyorum anılarını yaşatmak istiyorsun belki ona da bir şey diyemem. Ama senin hala bir hayatın var."
"Toprağın altında benim hayatım."
"Kendini suçlama en azından..."
"Kimi suçluyum?" dedi bana bakarak.
"Kimseyi. Miran haklı bak sarhoşmuşsun. Gençtin."
"Oda gençti. " dedi önüne dönerek. "Hayatım boyunca hep buz gibi bir adamdım. Öyle büyüttüler çünkü. Miran ve Ozan hayatına bakabilirdi ama benim sorumluluklarım vardı. Ben ciddi dik durmalıydım. Öyle de yapıyordum. Sonra onu tanıdım... gülümsemeyi onunla öğrendim ben. Saçlarını koklarken nefes alıyormuş gibi hissediyordum sadece. Artık her gün boğuluyorum kendi kendime."
Suyundan biraz daha içti. Sessizce ona bakıyordum omzunu ovaladım yavaşça.
"Evlenecektik." dedi.
Konuşamadı bir süre dalıp gitti... neler düşünüyordu kim bilir. Devam etti ama sonra konuşmaya.
"O gece nikah tarihimizi almıştım. Onu kutlamak için içmiştik o kadar."
"Yaa..."
"... dans ederken onu izliyordum. Dedi ki..."
Mila gülümseyerek kollarını Murat'ın boynuna sardı. Murat da ona mekanda çalan şarkıyı söyleyerek beline sardı kollarını. Birlikte dans ediyorlardı. Murat çok derin bakıyordu Mila'ya. Mila biraz sonra utanmaya başladığı için gülerek yana baktı. Geri Murat'a döndü ona yaklaştı sesini duyurabilmek için. Ama Murat direkt eğilip boynundan öptü koklayarak. Kollarını daha sıkı sardı ona.
"Ya bana bakıp durmaa." dedi Mila da gülerek.
Elini Murat'ın saçlarına çıkarmıştı.
"Niyeymiş o?" dedi Murat hafifçe geri çekilerek.
"Sıkılırsın benden. Evlenince her gün bu yüzü göreceksin zaten erkenden bıkma."
"Haklısın." dedi Murat etrafa bakmaya başladı. "Şu güzelmiş." dedi çenesiyle bir kızı göstererek.
Ama bu kez de omzuna vurdu Mila ondan çekilerek. Geri kendisine çekti Murat onu. Sarıldı. Eğilip dudaklarından öptü. Mila da karşılık verdi hafifçe gülerken. Geri çekilip Mila' nın gözlerine baktı kehribar gözleriyle.