A planı

4.3K 171 24
                                    

Ertesi sabah erkenden uyandık. Uyandığımda ilk iş yanıma baktım ama yoktu. Gözlerim yavaşça yatak odasının balkonuna kaydı. Tamda tahmin ettiğim gibi orda sigara içiyordu. Kalkıp sabahlığımı üstüme geçirdim. Balkon kapısına gelip elimi cama koydum. Kapı hafif aralıktı zaten bende biraz ittim ama aslında telefonla konuştuğunu o an farkettim.

"Bilmiyorum Ozan. Kafam çok karışık. Mutluyum ama sanki bir şeyler hep yarım kalıyor. 5 sene önceki Miran'a bak ileride böyle olacaksın deselerdi havalara uçardı. O mutluluğu neden hissedemiyorum şimdi."

Aslında gidip ona sarılmak istiyordum ama onu duyunca resmen üstüme karlar yağdı. Buz gibi hissettim. Üzgündüm sadece... Onu bu hale ben getirmiştim. Sigarasının yanarken çıkarttığı minik çıtırtıyı duyuyordum. Sanki kalbimi kül ediyordu her nefesinde. Gözledim doluyordu git gide. Ama ne yüzle ağlayacaktım ki. Sessizce çekildim ordan. Minik ama hızlı adımlarla odadan da çıktım. Mutfağa indim. Hizmetçiler kahvaltıyı hazırlıyordu. Adamlarına bakındım etrafta kimse var mı diye. Furkan' ı gördüm bahçede. Elinde çay bardağıyla telefonla konuşuyordu oda. Yanına geldim bahçeye çıktım.

"Baban yesin seni ne tatlı konuşuyor benim kızım böyleee."

Tatlı tatlı gülümsüyordu. Onu görünce benim de yüzüme minik bir tebessüm yerleşti. Elimi karnıma koydum. Bir süre daha konuştu telefonla sonra kapatınca bana baktı.

"Baba olunca profesyonel kalamıyorsun."

"Gayet profesyoneldin."

Gülerek bardağı dudaklarına götürdü ama içmeden indirdi.

"Benim söylediğimi duymasın ama Miran abi çocuğu için 25 milyon dağıtmış. Daha da yapacağı şeyler varmış. Bence çok iyi bir baba olacak."

Kaşlarımı kaldırdım. Aslında hiç şaşırmamıştım , mükemmel bir baba olacağını zaten biliyordum. Ama gerçekten hoşuma gitmişti.

"Pek mutlu durmuyor ama."

"Yani bana düşmez Melis ama , yenge mi demem lazım?"

"Melis desen daha iyi olur daha samimi hissettiriyor."

"Ha öyle mi? Tamam yenge."

Gözlerimi kıstım ama gülmedi... cidden benimle samimi olmak istemiyor demek.

"Sana şöyle söyliyim yenge , bir şey için emek verdikçe o şey değerlenir sanıyorsunuz siz kadınlar. Doğru mu doğru ama bir sınırı var. Naz severiz acı değil. Miran abi senin için çok fazla kan döktü karşısına tonla insan aldı. Şu 5 sene zehir gibiydi. 5 sene boyunca gülmez mi lan bir insan. Gülmedi. O yüzden artık bıkmış. Kanlı ellerle çiçek toplanmaz."

Bu kez kendimi tutamadım. Haklıydı... gözlerimden yaşlar düşerken başım yavaşça yere indi. Geri geri yürüdüm içeriye dönecektim. Ama Furkan elini sırtıma koyup kendisine çekti beni sıkıca sarıldı. Eli yavaş yavaş sırtımda geziyordu. Yanağımı onun göğsüne yasladım bende ağlayarak.

"Biliyorum...haklısın... ama ama... elimden hiçbir şey gelmiyor artık."

"Üzül diye demedim. Bakarsın düzelir aşkolog muyum ben. Ayrıca seni gerçekten seviyor. 5 sene yetmediyse inanmana seni görür görmez Duygu'yu şutlamasından anla."

"Belki şutlamadı."

"Yook şutladı baya saldı kızı. Ki bana kalsa senin yerinde olmayı daha çok hakediyordu."

Sırtına vurdum direkt.

"Pardon da sizin ilişkinizin trip kısmını niye ben çekiyorum." dedi yana çekilerek.

MAFYANIN ESİRİ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin