8.Bölüm

88 13 0
                                    

Herkese merhaba dostlarım!

Umarım zevkle okuyacağınız bir bölüm olmuştur. Bol bol yorum yapmayı unutmayıııın.

~~

FUNDA AKTAŞ'TAN
Deniz'le aldığımız bir telefon sonrasında hızla İİS'e gelmiştik. Hızlı adımlarımız yerde tok sesler çıkarıyordu. İkimiz de tek kelime edemeyecek kadar gergindik. Alex'in olduğu odaya girdiğimizde onu bilgisayarının başında bulduk. Bizi gördükten sonra ayaklandı ve bilgisayarı işaret etti. Deniz'le birlikte hızla bilgisayarın önüne geçtiğimizde donakaldık. Ekrandaki sistemde mavi kod uyarısı görünüyordu. Bu bizim özel kodumuzdu. Sanemler ve Semihlerle gençken, daha bu işlere yeni girdiğimiz senelerde ortak bir sistem kurmuştuk. Herhangi bir görevde başımıza bir şey gelirse diye ya da kimsenin haberinin olmamasını istediğimiz durumlarda bu sistemden görüşüyorduk. Kendimize özel kodlarımız vardı. Mesela ekrandaki bu mavi kod iyi oldukları anlamına geliyordu. Deniz derin bir nefes alarak Alex'in kalktığı koltuğa oturdu. "İyiler." diye mırıldandı. Bu uzun zaman sonra gelen ilk mesajdı. Onlar yaşıyorlarsa her şeyi düzeltmeye umudumuz olurdu. Sonra ekrandaki mavi kod bir anda beyaza döndü. Hızla bilgisayara yaklaştım. Deniz tuşlara tıklayarak ne olduğunu anlamaya çalışırken Alex de yanımıza geldi. Böyle bir kodumuz yoktu. Bir şeyler ters gidiyordu. Deniz bağırmaya başladı.

"Si****m! Ne oluyor? Bu da ne demek?"

Beynim deli gibi düşüncelere maruz kalırken Alex de tabletinden bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Odanın içinde ileri geri yürürken bir anda durdum.

Şok olmuş sesimle "Biliyorum. Bu kodun anlamını biliyorum." dedim. Deniz'in endişeli gözleri bana döndüğünde konuşmaya devam ettim.

"Bu kod kızlarla sizden gizli programladığımız bir şey. Sadece Sanem, Leyla ve ben biliyorum. Bunu bir kere kullanmıştık sadece. Sizden gizli bir operasyona çıkmıştık. Bunu acilen bir araya gelmemiz gerektiği anlamında kurgulamıştık." Deniz ağzı aralanmış halde ekrana baktı. Ben konuşmaya devam ettim. "Bu kod yakında bir araya geleceğimiz anlamına geliyor." İnanamıyordum ama olan buydu. Semih ve Leyla yakında ortaya çıkacaktı. Biz arkadaşlarımıza kavuşurken, Melodi ailesine kavuşacaktı. Yüzümde kocaman bir gülümseme olurken gözlerimin dolduğunu fark ettim. Ekip yeniden toplanacaktı.

MELODİ'DEN

Okuldan çıktıktan sonra kızlarla yürüye yürüye sahil kenarına gelmiştik. Çıkan not iş görüşmesine gitmemi bir saat ertelememe sebep olmuştu.

Lara ve Balca'yla bankta otururken hiçbirimizden ses çıkmıyordu. Hepimiz düşünüyorduk. Nedenlerini, Oğuz'un gerçekte kim olduğunu, notların anlamlarını. Ancak Balca da bunun yanında büyük bir hayal kırıklığı vardı. Sürekli sinirle Oğuz'u arıyor ve ulaşamayınca da hızla soluyordu.

Aklıma gelen şeyle kızlara döndüm. "Biz sadece Oğuz'a ulaşmaya çalışarak bu işi çözemeyiz. Notta Funda teyzelere sormam gerektiği yazıyordu. Bu konuyu onlara ciddi bir şekilde açmalıyız." Balca olumsuz anlamda kafasını salladı. "Annem ilk notta geçiştirdi. O gün partide Oğuz da vardı ve muhtemelen notu bırakan oydu. Ya kamerada yüzü görünmüyordu ya da bizden çok ciddi şeyler saklanıyor."

Lara kaşlarını çattı. "Paranoyaklaşma Balca. Funda teyze bizden ne saklayabilir ki? Oğuz'u tanımıyor bile." Ben sessiz kalırken birden Balca'nın telefonu çalmaya başladı. Balca hızla telefonu açıp ayaklandı.

"Hangi delikteysen hemen yanıma geliyorsun! Açıklayacak şeylerin var."

Sinirinden ve söylediklerinden kiminle konuştuğunu anladım. Balca çok sinirlenen biri olmadığı için sinirlendiğinde gerçekten ürkütücü olabiliyordu. Şu an sinirini arttıran yaşadığı hayal kırıklığıydı. Oğuz bir şeyler söyledi ve Balca ona cevap vermeden telefonu kapattı.

MELODİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin