1/ Ormandaki EV

259 72 611
                                    

Medya: Ada Güzel

Başlama Tarihinizi buraya atarsanız sevinirim OwO

Yazım yanlışlarım olduysa kusura bakmayın

BÖLÜM 1

Ormandaki Ev

Eşyaları ayarlayıp evden çıktım. Çantalar gerçektende çok ağır olmuştu taşımakta zorlanıyordum. Arabanın yanına varmıştım. Elimi cebime attım. Ah anahtar yok Allah kahretmesin beni. Çantaları orada bıraktım ve hızlıca eve çıktım. Zaten direkt kapının yanında anahtar koyacağı olduğu için hiç ayakkabılarımı çıkarmadım. Hemen anahtarı alıp aşağı indim. Arabayı açtım ve çantaları bagaja koydum.

İlk olarak Polen'i alacağım çünkü onun evi daha yakın. Hemen sürücü koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım. Arabayı Polen'in apartmanına sürdüm. Apartmanın önüne geldiğimde ise daha Polen dışarı çıkmamıştı. Her zaman geç kalırdı ve şimdide geç kalıyor. Arka koltuktan kol çantama uzandım ve oradan telefonu aldım. Arama yerine girip Polen'i aradım.

"Alo Polen hadi çabuk in, aşağıdayım" dedim ve telefon her zamanki gibi yüzüme kapandı. Polen'in acele bir işi oldu mu telefona cevap verir ama sadece karşı tarafı hemen dinler ve hiç bir şey demeden telefonu yüzüne kapatır. Polen'in geldiğini görünce arabadan indim ve bagajı açtım. Bagaja Polen'in de çantalarını yerleştirdik. Polen ön koltuğa oturdu bunun için Aden dövüş çıkaracaktı ama olsun.

"İnsan bir şarkı açar ya" dedi Polen. O sırada radyoya uzanıyordu. Bir şarkıyı sonunda seçti ve arabada o şarkı çalmaya başladı.

"Kızım araba kullanıyorum nasıl açıyım onu" arabayı durdururken Polen söyleniyordu. Aden arabayı durdurur durdurmaz direkt bagajı açtı. İşte Aden'im ne kadarda dakik. Ona yardıma indim. Polen inmemişti çünkü biliyordu ki Aden ön koltuğu kapacaktı.

"Ön koltukta demi Polen?" kafamı hızlıca salladım "Tamam bu sefer kızmıyorum. Gelirken ben binerim ama öne kaptırmam ona" onun söylediklerine kıkırdarken Aden arabaya binmişti bile. Bende bagajı kapatıp sürücü koltuğuna geçtim. Tatbikî de Aden ve Polen didişiyorlardı. Aden bineli daha 5 dk bile olmadı bunlar ne kadar çabuk didişiyorlar. Onlar didişmeye devam ederken ben arabayı sürüyordum. O sırada çalan şarkı ise; Cem Çınar-Sevmekten Başka

"Ya kızım değiştirmeyeceğim işte neresini anlamıyorsun?" dedi Polen.

"Ama sevmiyorum işte neden sevmediğimide biliyorsun, niye inat ediyorsun ya" Dikiz aynasından baktığımda Aden'in gözleri dolmaya başlamıştı. Polen hemen konuştu

"Kızım aş artık bunu. Biliyorum çok zor ama alış artık, kendini yıpratıyorsun" Aden daha 2 ay önce ailesini kaybetti. Ve bu şarkıda ona ailesini hatırlatıyordu. Polen'se onun alışmasını istiyordu. Polen ve ben kimsesiziz kimsemiz yok, eskiden yetimhanede kalıyorduk. Biz artık alışmıştık ve Aden'in de alışmasını istiyoruz. Bu Aden için çok zor. Annesi, babası biyolojik olmasa bile onlara çok bağlıydı. Hepimiz aynı yetimhanede büyüdük. Biz Polenle kabullendik ama Aden bu olayı asla kabullenmiyor. 10 yıl önce aldılar Aden'i, Aden de doğal olarak onlara çok bağlandı. Şuan ise 2 aydır kendini yıpratıyor. Aslında bunun için ormana kamp yapmaya gidiyoruz biraz olsun kafası dağılsın diye. Üvey anne ve babası Aden'e bu şarkıyı çalıyorlardı. Babası gitar çalıyordu, annesi ise o çok güzel sesiyle şarkıyı söylüyordu. Gerçekten Aden'in çok güzel bir ailesi vardı ama maalesef kaybetti. Aden'den hıçkırık sesi geldi. Ağlıyordu yine. Polen direkt arkasını döndü.

Karanlık OrmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin