Medya; Ateş Kaptan
Bol bol yorum ve oy atmayı unutmayalım lütfen
Bölüm 3
Küçük Kız
-🦋-
"Sonunda geldin yanıma Ada" dedi birisi. Yana baktığımda o küçük kızdı vardı. Bu sefer bir çatıdaydık. Ayaklarımız aşağı sallanıyordu. Ölüm bu muydu? O da mı ölmüştü ki? "Evet Ada ben ölüyüm. Beni kim öldürdü biliyor musun?" diye sordu bana, başımı 'hayır' anlamında salladım. O erkek çocuk geldi mavi gözlü, sarımsı saçları olan çocuk.
"Ölme Ada. Sana ihtiyaçları var. Ölemezsin Ada. Bunu mu yapacaksın onlara? Terk mi edeceksin? Aden ve Polen'i hatırla onların çocukluğu senle geçti. Onların çocukluğu da mı ölsün senle?" dedi çocuk. Yine kafamı anlamış gibi salladım.
"Ama onlar istedi ölmemi. İstemeseler kurtarırlar beni" dedim. Ama ben izin vermemiştim beni kurtarmalarına.
"Ölme Ada" dedi çocuk
"Öl Ada kimse sevmiyor seni" dedi kız. İkisinin de sesi birbirine girdi. Bir kadın geldi. Kırmızı elbiseli. Sarı saçlı, yeşil gözlü bir kadın. Çok güzeldi. Hemen iki çocukta susuverdiler. O güzel kadın güzel sesiyle konuştu.
"Sen ne istiyorsun? Ölmek mi? Kalmak mı? Kalırsan ne olur? Ölürsen ne olur?" gerçi ben ne istiyordum. Ölmeyi o anki krizle mi karar verdim yoksa aslında da istiyor muyum ölmek? Bilmiyordum.
"Arkadaşların yanına git ölmeye karar verdiğinde biz zaten tekrar geliriz" dedi kadın ve herkes yok oldu.
Deliriyor muydum ben? Ne istiyordum ben? Ne oluyordu bana? Ama galiba biraz daha yaşamam lazım. Peki tekrar kriz geçirirsem ve bu sefer başarırsam ölmeyi. Çatını kenarından kalktım ve çatını kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı açtım ve uzun merdivenler beni karşıladı. Sanki sonsuzluğa gidiyormuş gibi.
-🦋-
Bir kaç ses duydum ama ne konuşabiliyordum ne de gözümü açabiliyordum. Elimin üstünde bir el hissettim. Elimi ondan çekmeye çalıştım ama kımıldatamadım. Sadece işaret parmağım biraz yukarı kaldırabildim. Sesler giderek netleşiyordu.
"1-2 güne kalmaz uyanır inşallah. Şu anlık hayati tehlikesi yok, merak edilecek bir şey yok. Bilinci 1-2 gün içinde açık olabilir ama güçsüz olduğu için pek bir yerlerini hareket ettiremez. Bir nevi travmadan da kaynaklı olabilir. Sizi duyar ve dediklerinizden etkilenir lütfen ona göre konuşalım ve hastanın yanında çok durmayalım" dedi galiba doktor olan kadın. Yani o yüzden hiç bir şey yapamıyordum. Sonra tanıdık bir ses duydum.
"Teşekkürler doktor hanım" dedi bu tanıdık ses ama kimin söylediğini anlamadım. Sadece otoriterli bir sesti. Ondan ya Uzay ya da Kayra'dır. Ama ses Uzay'a daha çok benziyordu. Başka bir ses konuştu bu sefer.
"Güçlü kızdır Ada ya. Hemen pes etmez" dedi Polen. Nerde duysam tanırdım bu sesi.
"Belli. Ama kaçma olayında inşallah pes eder. Yoksa Kayra çok sinirlenir" dedi birisi. Galiba bu birisi Ufuk'tu. Hemen ardından başka birisi konuştu.
"Sen hayırdır Ufuk! Ada'ya yakın davranmalar felan onu önemsemeler. Kayra bu olayı fark ederse sonun çok kötü olur haberin olsun" dedi Ateş galiba. Kayra fark ederse niye Ufuk'a bir şeyler olur ki. Bence çocuk iyi birisi. Çatı katına kapatılmamı istemedi mesela. Başka kişilerde konuştu sözler anlamsızlaşmaya başlamıştı. Ayak sesleri duydum galiba odadan çıkıyorlardı. Sonunda kafa dinleyecektim. Birisi geldi ve serumu değiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Orman
Genç KurguBir gün üç arkadaş; Ada, Aden, Polen bir ormana kamp yapmaya giderler. Gece olduğunda çadırlarına geçerler herkes mışıl mışıl uyurken Ada bir hışırtı duyar. Kızlara der ama kızların umrunda olmaz. Ada ise tekrardan uykuya dalar. Sabah uyandıklarınd...