Point De Rupture

-1-

Harry oturduğu sandalye de gergince kıpırdandı neler olduğunu anlayamıyordu. Haziranın ilk haftasında onu alacaklarını öğrenince en azından bir yazının güzel gideceğini düşünerek havalara uçmuştu.

  Ama geri dönmeyecek olduğu söylendiğinde anlamıştı bir şeylerin olacağını. Ama yine de iyiye yormak istiyordu belki de Sirius ve babası kan olarak aynı çıkmaları gibi çok çok düşük ihtimaller.

   Elleriyle sandalyenin kenarlarını sıktı. Hiç sohbete katılamıyordu ve sadece kafa sallayarak yalandan gülümsüyordu. Ona büyük gelen eski gömleğin kollarını çekiştirdi.

    Kimse bir şey bilmeden toplanmıştı ve Hermione'ye göre çocukların burda olması Harry'i de ilgilendiriyordu ama Harry bu ihtimali duymamak için ona dönüp bakmamaya özen gösteriyordu.

   Hermione ve Ron onu sakinleştirmeye çalışması en azından biraz işe yarasaydı çok iyi olurdu.Durmadan didişmeleri dışında pek bir yardımları yoktu.

   İçeri giren müdür ve ardından gelen kişiyle herkes sandalyelerine yerleşti. Dumbledore Harry'ye gülümseyince Harry'de ona gülümsedi.

   Turnuvadan beri iyi durumda değildi ama bunu kimseye göstermiyordu özellikle de Sirius ve Remus çiftine onları üzmek isteyeceği en son şey bile değildi.

    Severus Snape bugün çok sinirli duruyordu.Ve bilerek Dumbledore'a bakarken sinirliydi. Harry o an masada tek sevmediği isimin o olduğunu tekrar hatırladı.

   Severus ona bakınca bir saniye de olsa tuhaf bir merakla bakmıştı.

'Hermione haklı olmalı yoksa asla bana böyle bir bakış atmazdı.'

   Dumbledore konuşmaya başlayınca Harry pür dikkat ona döndü.

"Bugün burada sadece ana yoldaşlık kadrosu var Hagrid, Profesör Mcgonagall, Profesör Snape, Moody, Weasley'ler ve evin sahipleri."

    Ana kadro ise ne olacağını anlamamış vaziyetteydi.

"Bu gece öğrenecekleriniz burada bu kişilerin arasında kalacak. Savaşın kaderini etkileyen şeyler artık gerçek savaşın... Daha doğrusunu söylemek gerekirse: Savaşın gerçeğini öğreniceksiniz."

    Hayretle Ron Harry'e baktı ardından hemen önüne döndü.

     Harry ise tek kaşını sakince kaldırmış bir cevap bekliyordu.

"Evet Harry bu savaş senin ve Voldemort'un arasında sanıyorsun ama yanılıyorsun bu savaş daha sen doğmadan yirmi bir yıl önce başlamıştı."

     Remus sorgular gözlerle konuştu Harry şaşkındı ama bunun altından daha kötü şeyler çıkacağını hissediyordu ve maalesef haklı olduğunu anlayacaktı.

"Dumbledore bizim okul yıllarımızda Voldemort ortaya çıktı bu anlamsız?"

   Dumbledore Remus'a gülümsedi.

"Bu gece eski bir dostu yeniden anıcaz. Onu gençler tanımaz ama diğer masadaki yoldaşlarım hatırlayacaktır. Ama bundan önce Harry'e artık bilmesi gereken bir gerçeği en son bağlamda anlatıcam. Bu savaş Hesperus Mais Riddle'la başladı."

"Ne kuzenimle mi? Dumbledore Riddle öleli yıllar oldu tamam mı bunu yapmış olması imkansız?!"

    Hesperus Mais Riddle... Sirius'un kuzeni mi ama Black soy ağacında olmadığına emin di Harry bir gördüğü şeyi bor daha unutmazdı çünkü.

"Haklı o zaman biz ilk yıldayken savaş başlardı."

   Sirius ardından Remus'un itiraz dolu sesleri odada yankılandı lakin Dumbledore hafifçe gülümsedi bu isim Harry'e tanıdık gelmişti ama nereden anımsadığını bilmiyordu. Şimdi daha da ilgiyle dinlemek için masaya yaklaştı. Lakin Severus Snape tıslayarak herkesin konuşmasını bastırdı.