-6-

436 43 55
                                    

     Ayağa kalkıp dolaba ilerledim sadece en sevdiğim takımlarım vardı. Severus'un yaptığı jeste gülümsedim. Bu kıyafetlerin içinde daha öz güvenli hissettiğimi biliyordu.

    Yine de hızlı hareket edemiyorum ve sürekli nefesimi ayralamaya çalışmak beni sinir ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


    Yine de hızlı hareket edemiyorum ve sürekli nefesimi ayralamaya çalışmak beni sinir ediyor.

     İşaretin ağrısı beni uyutmuyordu o yüzden diklenmiştim kolum yanarken tam tersi şekilde vücudum da yatağa gitmem gerektiğini söylese de ona uymadım kolumun ve adrenalin isteğim daha baskın gelmişti.

    Banyoda kendimi temizleyip üzerimi giyindim. Hazır olduğumu anlayınca yavaş adımlarla tutma yeri gümüş bir top şeklinde olan bastonuma uzandım.

   Yavaş adımlarla odadan çıktım koridorda ki saat ikindi dörtü gösteriyordu. Kendime küfrettim bu kadar uzun bir dinlenme yapmaya hakkım yok.

   Heyecandan midemde uçuşan asitleri yok sayarak merdivenlere ilerledim yavaşça.

    Trabzanlara varınca tutunup alta baktım. Gelen çocuk sesleriyle içimde ki her şey ters döndü.

    Biliyorum oğlum orada. Ve bu seslerden biri ona ait!

     Yavaşça sessiz olmaya çalışarak ilk katı indim. İnmem gereken iki kat daha vardı ve bacaklarım titriyordu.

     İkinci kat sahanlığında gelince oturdum. Sakinleşmeye çalıştım soluklarımı ve kalp ritmimi  düzenleyinceye kadar aşağıda ki sesleri dinledim.

   Yüzüklerimle oynadım evlilik yüzüğüm ve Gaunt yüzüğümle. Parmağımda ki gümüş evlilik yüzüğünü okşadım parmak uçlarımla. Ortasında mavi bir kartal belirince gülümsedim hafifçe yüzüğü dudaklarıma bastırıp fısıltı şeklinde konuştum.

"Ben geldim..."

    Gaunt yüzüğümün üstünde ki taşa odaklandım. Son ve ilk kullandığım seferin dün gibi olması çok doğaldı çünkü en son cadılar bayramında kullanmıştım.

     Elbette annemi çağırmak gibi bir şey yapmadım bu mevzuyu kullanmak için kendime verdiğim süreyi nasıl olsa doldurmuştum.

     Yeniden kalktım daha sakin ve daha güçlü adımlarla indim. Oturma salonunun önüne gelince kapıya yaslandım.

     Etrafı tarafı zümrüt gözlerim sessizce. Çocuklar; büyük çoğunluğu Weasley, bir kız çocuğu daha ki özelliklerini kimseyle bağdaştıramadım ve Oğlum.

    Sirius ve Remus şöminenin önüne oturmuşlardı yanan ateşe yüzlerini dönmüş arada çocuklara laf atıyorlardı.

    Molly , Madam Pomfrey -ki Albus benim için onu buraya getirdi kesin- ve o renkli görünümü nerde görsem tanırım Nymphadora örgü konuşuyorlardı.

    Beni ilk fark eden Madam Pomfrey oldu anında ayağa kalkıp onaylamaz bir dehşeti yaşayarak konuştu.

"Merlin'in sakalı aşkına! Derhal yatağına!"

Point De RuptureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin