🪷.21

341 43 22
                                    

୨⎯ "04.08.22" ⎯୧

"Baba doydum diyorum."

"Hayır Ryujin'le konuşmak istiyorsun. Bu yüzden de doymuş numarası yapıyorsun yemezler."

"Ama baba. Felix abi yardım et."

"Hyunjin bırak kızı gitsin işte."

"Sen niye Yeji'nin her dediğini yapıyorsun? Senin sevgilin benim."

"Kıskançlığın zamanı mı sence? Hadi izin ver gitsin."

"Felix abinin hatırına gidebilirsin."

"Teşekkür ederim!!"

"Çok oyalanma."

Yeji kafeden ayrıldı ve onu parkta bekleyen arkadaşının yanına gitti.

Ryujin, Yeji'yi görünce yerinden kalktı.

"Selam."

"Selam."

"Nasılsın Yeji?"

"İyiyim, sen?"

"İyiyim. Açıkçası benimle tekrar konuşmak istediğine çok sevindim."

"Neden gidiyorsun?"

İkisi de banklara oturmuşlardı. Yeji akan göz yaşlarını silerken sakinleşmeye çalışıyordu.

"Anlamadım?"

"Cidden o çocuk için mi gidiyorsun? Yoksa başka şeyler mi? Biri için yapmayacağını biliyorum. Diğerleri inansa da ben seni tanıyorum."

"Haklısın. Öyle biri yok. Ama gitmem gerek. Gerçekten. Burada durmak bize zarar veriyor."

"Ama neden?"

"Çünkü babamın yediği bokları biz çekiyoruz. Adamlara borcu varmış. Ödeyecek parası da yok şu an. Kaçmayı tercih ediyor. Polise giderse de kardeşime veya bana zarar verirlermiş falan. Sadece burada sizinle kalmak istiyorum. Ama olmuyor."

"Bizde kalabilirsin."

"Başınıza dert olurum. Kabul edemem bunu."

"O zaman sen git polise. Bizimle beraber git hem de. Sonra da kal bizimle."

"Yeji anlamıyorsun. Ben her an takip ediliyor olabilirim. Lütfen anla beni. Sana zarar gelsin istemiyorum."

Yeji ağlarken başıyla onayladı onu.

"Şimdi kapat gözlerini."

"Gidecek misin?"

"Five feet apart çekmiyoruz Yeji. Kapat gözünü ve ellerini uzat."

Yeji denileni yaptı. Gözlerini açtı. Elinde büyük bir poşet vardı.

"Aç hadi."

Yeji karton poşetten çıkardığı kutunun kurdelesini açtı. İçinden beyaz renkte kısa vintage tarzı bir elbise vardı.

"Ryujin bu çok güzel. Çok teşekkür ederim!"

"Sana yakışacağına eminim. Canlı görmek isterdim fakat gitmem lazım. Bana fotoğrafını atmayı unutma tamam mı?"

"Atacağım. Seni seviyorum Ryujin."

"Ben de seni Yeji."

Birbirlerine son kez sıkıca sarıldılar.

"Kendine dikkat Ryujin. Böyle varlığını biliyorum en azından. Hiç olmadı kendin eve çık. Ama dikkat et."

"Ölecek halim yok ya Yeji ."

"Deme bile bunu. Dönecek misin peki?"

"Sanmıyorum. Belki başka bir şehire geçeriz. Ama dönmek tehlikeli olur. Benim için babalarına sıkıca sarıl. Kendinize iyi bakın."

"Sen de Ryu."

Yeji elinde poşeti, akan göz yaşlarıyla olacaklardan bir haberdi. Kim bilir Ryujin ciddiye almasa da belki gerçekten son görüşmeleriydi.

neighborsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin