🪷.29

293 30 3
                                    

୨⎯ "18.08.22" ⎯୧

"Hadi Felix geç kalacağız!"

"Telefonumu bulamıyorum."

"Ben aldım onu."

Felix göz devirdi.

"Keşke söyleseydin."

"Tamamsan çıkalım. Uçak kaçmasın."

Felix her şeyin emin olduğuna kanaat getirdikten sonra bavulunu aldı.

"Hadi gidelim."

Bavullarını taşıyıp el ele tutuşan ikili çok heyecanlıydı.

"Felix sana bir şey demem gerekiyor."

"Neymiş?"

"Ben yüksekten biraz korkuyorum."

"Ne! Hyunjin uçağa nasıl bineceksin?"

"Sen beni öper, elimi tutarsan binebilirim."

"Yalancı şey."

Taksiye binip havaalanına doğru yola çıktılar.

"Çok heyecanlıyım."

"Ben de! Yıllar sonra geri dönecek olmam çok güzel."

"Bana küçükken nerede oynadığını da gösterecek misin?"

"Okulumu da gösteririm."

Taksiden inip bavullarını aldılar. Bazı kontroller de yapıldıktan sonra uçağa bindiler.

"Ben gerçekten korkuyormuşum."

"Hm aynen."

Uçak yükselmeye başlayınca Hyunjin küçük çocuk gibi gözlerini kapattı ve Felix'in elini tuttu. Gözünden bir-iki damla yaş aktı.

"Hyunjin iyi misin?"

"Hayır."

"Bebeğim yanındayım."

Durum değişmeyince Felix, Hyunjin'in yanağına bir öpücük kondurdu.

"Bak bana."
"Aç gözlerini sevgilim."

Hyunjin sonunda gözlerini açmıştı.

"İşte bu kadar. Bak başardın. Korkacak bir şey kalmadı tamam mı? Her şey yolunda. Ben yanındayım."

"Teşekkür ederim."

"Su ister misin?"

"Olur."

Felix uyuya kalmış, sevgilisinin elini tutarken Hyunjin onun saçlarıyla oynuyordu.

Ona göre dünyanın en şanslı insanı oydu. Felix onun yaralarına iyi geliyordu. Herkes bunun farkındaydı. Ancak bir yandan da kızı Yeji'yi düşünüyordu. Ne ara böyle olmuşlardı? Onu ihmal ettiğinden şüphe duyuyordu ama öyle bir durum söz konusu değildi. Derin bir nefes verdi.

"Ne düşünüyorsun yine?"

Hyunjin hafifçe yerinden sıçradı.

"Korktum."

"Üzgünüm."

"Sorun değil."

"Yeji'yi düşündün değil mi?"

"Yalana gerek yok sanırım."

"Sevgilim o iyi. Sen çok iyi bir babasın. Bizimle olmaması seni kötü yapmaz. Arkadaşlarıyla beraber mutlu. Bunu da o istedi."

"Sen olmasan ne yapardım?"

"Büyük ihtimalle Yeji'ye yanmış kurabiyelerini yapar, evi temizler akşama doğru dondurma yemeye çıkardın."

"Hey! Öyle dememiştim. Hiç romantik değilsin."

"Kim! Ben mi?"

"Yok ben."

"Bu laflarını sana yedireceğim."

"Göreceğiz Felix."

"Chris'in evinde mi kalacaktık biz?"

"Evet. Bizim odamız alt katta. İstediğimiz gibi takılırız yani."

Felix gözlerini kısıp sevgilisine baktı.

"Sen öyle diyorsan."

"Gözüm açık gidecek."

"Kaçmıyorum ben bir yere."

"Sanki erteliyorsun."

"Asla. Seni asla ertelemem. Ama kendimi tam anlamıyla hazır hissetmiyorum."

"Neden söylemedin? Özür dilerim."

"Hayır bebeğim özür dileme."

————

neighborsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin