꧁Tablodaki Pençe꧂

179 14 42
                                    

İyi okumalar...

☾ ☾ ☾ ☾ ☾

Büyük Salon'a girdiğimde bana çevrilen bakışları önemsemedim ve Ravenclaw masasına oturdum.

"Luna, nasılsın güzelim?"

Yorgunca mırıldandım. "İyiyim."

"Yalan söylemeyi öğrenmen lazım." Kafamı kaldırdım ve bunu söyleyenin Hermione olduğunu gördüm.

"Profesör Flitwick'e sorsan?"

Başımı iki yana salladım. "Olmaz, Mione. Denesem bile olmayacağını biliyorum."

"Anneme sorsam?" diye önerdi Diego. "Belgeyi imzalar, adım gibi eminim buna."

"O benim velim değil, Diego. Tamamıyla geçersiz."

Hermione konuşmak için ağzını açtı ama elimle onu susturdum. "Hayır. Gidemeyeceğim işte. Çok bir şey de kaybetmem. Tamam mı? Siz gidin."

Diego ve Hermione çaresizce birbirlerine baktı. Hermione yavaş yavaş Gryffindor masasına doğru yürüdü.

Kahvaltımı sessizce yerken, Diego'nun yemeğiyle oynadığını fark edince canım daha da sıkıldı.

"Yapma şunu."

Kafasını kaldırdı ve çatalını bırakarak bana baktı. "Anlamadım?"

"Yapma şunu diyorum! Abartılacak bir şey yok, altı üstü bir gezi bu!" Yerimden kalktım.

"Luna-"

"Sadece aptal bir gezi, Diego." Kahvaltı tabağıma baktım. "Aç değilim. Yeterince yedim." Sadece domates yemiştim. "Kütüphanede olacağım."

Biliyordum, onlara çıkışmamalıydım. Ama son zamanlarda patlamaya hazır bir bomba gibiydim. Bana edilen hakaretleri, bana bakan tiksinme dolu gözleri içime atıyor, görmezden geliyordum. En azından bunu yapmaya çalışıyordum.

Ayrıca aklımda dolanan düşünceler vardı. Amcam, rüyalarımdaki sesler, kötü alametler,  annem... 

Basit bir konuda bile aniden parlayabiliyordum. Az önce de olduğu gibi. Sakinleşmek için kendimi kütüphaneye atıyordum. Kalın, ince, ciltsiz, ciltli, eski yeni... Her kitap benim için bir terapi gibiydi. Stresimi atıp, her şeyi unutabileceğim tek şeydi belki de.

Masalardan birine oturdum, kitaplıktan rastgele bir kitap aldım. Orta kalınlıktaydı ve karton kapaklıydı. İksirlerle ilgiliydi. İlk sayfasını açtım. Bir iksirin tarifiydi bu. Okudum ve ilgimi çekti. Bir sonraki sayfayı açtım, sonra bir sonrakini... Ama ilgim dağılmaya, yok olmaya başladı.

Bundimun salgısını sıkın. 

Bundimun asidini kazana ekleyin ve hızla karıştırın.

Güvende olman gerekiyor...

Yangoz kabuklarını öğütün ve kazana ekleyin.

Sende Ecel var!..

İksiri karıştırın, ardından ısıtın.

Safkan bozuntusu işte...

Odaklanmaya çalıştım.

Doğranmış ejderha ciğeri ekleyin ve kuvvetlice karıştırın.

Luna Black // White Carnation (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin