꧁Quidditch Dünya Kupası: 2꧂

93 8 70
                                    

İyi okumalar...

☾ ☾ ☾ ☾ ☾ ☾

"Bayanlar, baylar... hoş geldiniz! Dört yüz yirmi ikinci Quidditch Dünya Kupası finaline hoş geldiniz!"

Seyirciler bağrıştılar, alkışladılar. Binlerce bayrak dalgalandı ve herkes kendi akortsuz milli marşıyla şamataya katkıda bulundu. Tam karşılarındaki devasa karatahtadaki son mesaj da silindi (Bertie Botts'un Bin Bir Çeşit Fasulye Şekerlemeleri - Her Avuçta Yeni Bir Risk!). Şimdi, BULGARISTAN: SIFIR, IRLANDA: SIFIR yazıyordu.

"Lafı fazla uzatmayalım. Karşınızda... Bulgaristan Milli Takım Maskotları!" Sağ taraftaki baştan aşağı morla kaplanmış olan tribünler coşkuyla gürledi.

Ne getirtiler merak ediyorum," dedi Mr Weasley, öne doğru eğilerek "Aa!" Hemen gözlüğünü çıkardı ve aceleyle cüppesine silerek temizledi. "Veela'lar!"

"Ah, hayır, hayır!"

Gözlerim koca stadyumda telaşla Diego'yu aramaya başladığında yüz kadar Veela süzülerek sahaya çıktı. Tenleri ay gibi parlıyor, beyaz-altın rengi saçları rüzgar olmamasına rağmen dalgalanıyordu.

Veela'ların dansı giderek hızlandıkça, erkekler aptalca hareketler yapmaya başladı. Harry, aşağıya atlamak için korkuluklara yapışmıştı. İkizler kavga etmeye başlamışlardı - bakalım hangisi Veela'ları etkileyebilecek kadar güçlüydü...

Ve onu gördüm - Diego'yu. Benden birkaç sıra aşağıdaydı, sol çaprazımda kalıyordu. Yüzünün yarısını görebiliyordum. Ne yaptığını gördüğümde oldukça şaşırdım.

Alayla gülüyor, Ted ile Veela'larla dalga geçiyordu. Andromeda ve Dora ikisinin bu halinden oldukça memnundu.

Ama nasıl? Nasıl etkilenmemişlerdi? Özel bir iksir veya büyü mü kullanmışlardı?

Müzik durdu.

Stadyumdan kızgın bağırtılar yükseliyordu. Seyirciler Veela'ların gitmesini istemiyordu. Bu arada Ronald, dalgın dalgın şapkasının üstündeki yoncaları silkeliyordu. Hafifçe gülümseyen Mr Weasley uzandı ve şapkayı çekip Ronald'ın elinden aldı.

"Birazdan onu yine isteyeceksin." dedi. "Bekle de İrlanda son sözünü söylesin."

"Ha?"dedi Ron. Ağzı bir karnş açık halde, şimdi sahanın bir kenarına dizilmiş olan Veela'lara bakıyondu.

Hermione yüksek sesle cık-cıkladı. Uzanıp Harry'yi çekti ve yerine oturttu. "Aman yani!" dedi.

"Şimdi de," diye gürledi Ludo Bagman'ın sesi, "lütfen asalarınızı havaya kaldırın... Karşınızda İrlanda Milli Takım Maskotları!"

Az sonra, yeşil ve altın renkli, koca bir kuyrukluyıldıza benzeyen bir şey hızla stadyuma daldı. Stadyumu bir kez turladıktan sonra iki küçük kuyrukluyıldıza ayrıldı ve iki koldan kale direklerine yöneldi. Bìrden sahanın bir ucundan diğer ucuna, iki ışık topunu birbirine bağlayan bir gökkuşağı uzandı. Sanki bir havai fişek gösterisi varmış gibi, seyircilerden "oooo, "aaaa" nidaları yükseliyordu. Şimdi gökkuşağı yok olmuştu, ışık topları yeniden birleşti. Göğe doğru yükselen, tribünlerin üstünde uçan, kocaman, titrek titrek parldayan bir yonca oluşturmuşlardı. Altın yağmuruna benzer bir şey saçıyordu aşağıya...

"Harika!" diye bağırdı Ron, yonca üstlerinden uçarken. Aşağı ağır altın paralar yağıyor, başımızdan ve koltuklarımızdan sekip çevreye saçılıyordu. Gözlerimi kısarak yoncaya baktığımda, onun aslında binlerce küçük, sakallı, kırmızı yelekli adamdan oluştuğunu gördüm. Hepsi de elinde yeşil veya altın renginde minik birer lamba taşıyordu.

Luna Black // White Carnation (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin