꧁Dünyalar Sığdırılmış Cam Tüp꧂

134 13 271
                                    

İyi okumalar...

☾ ☾ ☾ ☾ ☾ ☾

Ev... O kadar hoştu ki... Tüm o mobilyalar, eşyalar... Mükemmeldi. Hiç abartıya kaçınılmamıştı. Sadece sadeydi, evi çekici yapan da buydu işte. Sadelik...

Aslında, abartıya kaçılan bir şey vardı...

Ev fotoğraflarla doluydu. Onlarca! Birinde; babam bana peluş bir yılan uzatıyordu ve ben onu ittiriyordum, çok önceki zamanlarda rüyamda gördüğüm sarışın kadın ise, insanı delip geçen masmavi gözlerindeki bir zafer ve gururla bana bakıyordu.

"Fotoğrafı çeken bendim." dedi Sirius. "Çok eğlenceli bir andı." Güldü. "Regulus'un sana aldığı peluş yılandan hiç hoşlanmamıştın. O zamandan belliydi senin Slytherin olamayacağın."

"Hey, o yılanı bana sen almamış mıydın?"

"Hiç de bile." Bir başka fotoğrafı gösterdi. "Bak, bu benim. Merlin'in sakalı, çok yakışıklıyım! Seni kucağında tutan kişi Remus. Pis Remus, vaftiz baban olduğu için o kadar kıskanıyordum ki onu... Harry'nin tıpatıp aynısı olan James, yanındaki kızıl ise eşi Lily... Şu, hepimizden daha zeki olan sarı var ya; o işte, sana açıklamam gereken kişi. Ah, ve şurada senin çirkin mi çirkin baban var." Sirius, dolu gözlerini sildi. Boğazını temizledi. "Sana göstermem gereken önemli bir şey var."

"Nedir o?"

Sirius, yerinden kalktı ve merdivenlere doğru yöneldi. "Beni takip et."

Merdivenden ağır aiır yukarı çıkarken çok heyecanlıydım. Ne gösterecekti acaba?

Bir odaya girdik. Çalışma odası gibi bir yerdi burası. Diğer odalardan daha az tozluydu burası. Sanki sürekli kullanılıyordu...

"Aklından ne geçtiğini biliyorum. Regulus, Voldemort'u yenecek bir şey biliyordu. Belki onunla ilgili bir şey vardır diye sürekli burada takılıyorum."

Bir anlık umuttu işte benimki. Babamın yaşadığına dair bir anlık boş bir umut...

Sirius, oldukça hoş ve zarif bir dolabın kapağını açtı. İçinden tepsi gibi bir şey çıkardı ve bana doğru ittirdi. Tepsi havada duruyordu ve yavaş yavaş bana doğru geliyordu. Yaklaştıkça, bunun bir tepsi olmadığını anladım. Bunun ne olduğunu Black Malikanesi'nden biliyordum.

"Düşünseli." dedi Sirius.

"Bana ne göstereceksin, Sirius?"

"Belli değil mi? Anıları..."

"Kimin anılarını?"

Dudakları, geçmişin hüznüyle kıvrıldı. "Annenin."

"Marietta'nın mı?"

"Hayır, Amelia'nın."

Amelia da... kim?..

"Sana açıklamak istedim ve en doğru yolu da annenin anıları." dedi.

"Şimdi sen bana, Marietta'nın annem olmadığını mı söylüyorsun?"

Beni duymamazlıktan geldi, cevaplamak istemiyordu anlaşılan. "Ne olur ne olmaz diye anılarını şişelemişti." Dolaptan küçük, cam bir tüp çıkardı. Tıpasını çıkardı ve Düşünseli'nin içindeki sıvıya boşalttı hepsini.

Luna Black // White Carnation (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin