12.BÖLÜM: ATEŞ İLE BARUT

43 6 0
                                    


🎧 Natasha Blume - Black Sea

Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi...

(Romeo ve Juliet, William Shakespeare)

💎

Gecenin parlayan kuzguni gözleri ona bakarken kapıdan dışarı adımını atmıştı. Neyse ki insanlara yakalanmadan kendini ve kanlı elini o kaostan kurtarmıştı.

Gecenin esintisinde ceketine rağmen kollarındaki tüyler diken diken olmuştu. Yürürken ciğerlerine havayı çekip kendini rahatlatmayı denedi. Soğuk, bedenini titretmeye çalışıyordu.

Barın dışına taşan müziği iyice geride bırakmıştı. Yüksek sesli müzikten ona kalan kulağındaki derin uğultuydu. Topuklu ayakkabılarının tıkırtısı sanki uzaktan geliyordu.

Ne kadar yürüdü bilmiyordu, yarım saat belki de bir saat... Ancak hep aynı yerde dolanıyordu. Sokaklar geçiyordu ama kendini hep aynı sokakta buluyordu. Hemen şimdi kendini toparlamalı ve arabasını bulmalıydı.

Gelen arama sesi ile dalmış düşüncelerine ara verip telefonu açtı.

Gayriihtiyari verilen "Efendim?" yanıtı bile onun sesini duyunca soru anlamının dışına çıkmıştı. Öfkenin tadını, kokusunu aldı sesini duymadan önce.

Ateş'in sarsıcı kelimeleri ve korkutucu sesi, Arya'nın melankolik ruh haline tokat gibi inmişti. "Seni kendime denk görerek hata yapmışım." İlk cümlesi bu olmuştu. Arya bu cümlenin onu bu kadar etkilemesine şaşırdı.

Sesi her zamanki gibi mekanik çıksa da sözcükler ona ait farklı bir tını ile çıkıyordu.

"Bir anlaşma yaptıysak buna uyman gerekirdi Arya. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi?" Ateş sesini bir kere bile yükseltmeden Arya'yı iliklerine kadar titretmeyi başarmıştı. Öfkesini çok net hissettiriyordu. Tehdidi Arya'nın genzini yakmış, boğazını tıkamıştı.

Sessizlik uzarken Ateş "Neden yapmadın?" diye sordu. Arya bir an onun kırıldığını düşünecekti ancak sonradan fark etti ki o sadece sözünün tutulmamasını egosuna yediremeyen bir adamdı.

Arya, "Sırf biri bunu istedi diye insan öldüremem. Kiralık katil değilim ben. İşime yaramayacaksa elime kan bulaştırmak gibi bir hobim yok." Dediğinde sesinin bu kadar soğuk çıkmasına kendi bile şaşırmıştı.

Ateş'in sessizliğinden yararlanıp devam etti. "Emirler verip istediğini yaptıracağın gözü bağlı piyonlarından değilim. Hem anlaşmamızda Can'ı öldürmekten bahsetmemiştin, sonradan çıktı."

Ateş'in sessizliği Arya'nın ikinci söyledikleriyle bozulmuştu. "Sen kimsenin piyonu değilsin. O çatıda beni vurarak bunu zaten kanıtladın." Ateş'in daha önce onu piyon olarak gördüğünü biliyordu, sadece bu düşüncesinin çatıdaki kanlı olayla değiştiğini bilmiyordu.

"Yine aynı çatıda sana aynı şeyi istediğimizi söylemiştim. Ancak benim kurallarıma göre oynamazsan aynı tarafta olduğumuza emin olamam Arya. Ve benim yanımda değilsen, karşımdasındır."

Telefon yüzüne kapanırken Arya'nın ayakları geri geri gitti ardındansa kendini bir duvara yaslanırken buldu. Ateş onu tehdit mi etmişti?

Telefona gelen görüntülü arama ile gözlerini kırpıştırdı. Eli telefona dokunurken ekran karanlıkla sarmalandı. Ardından beyaz gömleğini kollarına kadar sıyırmış adamın barutu ateşleyecek olan vücudu kapladı görüntüyü. Ateş onu tehdit etmemişti, olacakların haberini vermişti.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin