2.Bölüm: KRİZ

87 11 12
                                    

İthaf: EmiraErsingn6

2.Bölüm: KRİZ

-Dikkat: Şiddet, olumsuz örnek oluşturabilecek davranış ve küfür içerir.-

İyi Okumalar... :)

***

Kulaklarında bir ezgi dolanıyordu. Görevlerini çok iyi bilen notalar birbirine çarpmadan havada dans ediyordu sanki. Dolgun sesler kulağında anlam buluyor onu gülümsetiyordu. Müziğin yanına bir de çocuk sesleri eklendi melodiyi somutlaştıran. Gözlerini açmadan duyduğu sesleri dinledi iyice. Bir piyanoydu onu etkileyen.

Beethoven'ın Moonlight Sonata'sı çocukların oynadığı parkta süzülüyordu. Arya gözlerini açtığında sıcacık bakan gözlerle karşılaştı.

"Git oyna hadi. Bir şeyin yok. Kanamamış bile. Sadece yere sürtmüş."

Duyduğu bu sesle şaşkınca bir adım geriye çekildi. Onunla konuşan adama dikti gözlerini. Onun için her şeye bedel o çehreyi inceledi. Açık kahve gözlere şaşkınlıktan açılmış koyu kahve gözleriyle karşılık verdi. Tanıdıktı. Çok tanıdık.

"Baba?"

Babası güldü ve omzuna elini koydu. "Benim güzel kızım bu kadar küçük bir şey için ağlamayacak kadar güçlü biri. Değil mi?"

Babasının sesi, rolüne kendisini kaptırıp kafasını sallamasına neden oldu. İçinde bir yerlerde gizlenen çocuk ortaya çıktı. Gerçekliği unuttu. Olanları, olacakları unuttu. Düşüncelerinde sadece parkta arkadaşlarıyla oyun oynamak ve babasına bakıp arada ona el sallamak vardı.

Arkasını dönüp dizindeki acıyı umursamadan kaydıraklara koştu. Kaydırağa ulaştıran merdivenlere çıkmadan önce babasına bakıp son bir kez gülümsedi.

Ardından Arya merdivene adımını atmasıyla kendisini uçurumun kenarında buldu. Korkuyla geri çekilirken hemen babasının oturması gereken banka çevirdi başını. Fakat ne bir bank ne de babası vardı baktığı yerde. Sadece iki adamın bağırışlarını izliyordu. Aynı zamanda kulağına dolan notalar da değişmişti. Beethoven'ın 5.senfonisi bu iki adamın hareketlerine uyarlanmış gibiydi.

Arya titrek adımlarını onlara doğru attı. Attı atmasına ancak yerinde saymıştı. Adımlarını hızlandırdı. Onlara yürüdükçe daha da uzaklaşıyor gibiydi. Sanki ayakları bataklığa saplanmıştı ve hareket etse de ilerleyemiyor, daha da karanlığa çekiliyordu.

Gördüğü resim karesiyle Arya kalbinin bedenine uyguladığı yumruklara karşı güçsüz hissetti. Adamlardan biri karşısındakine silah çekmişti ve adamın terden ıslanmış soluk benizli alnına dayamıştı. Arya dizleri üstüne düşen adamın yerinde kendisi olmak istedi. Bu heybetli gölgenin kendi üzerine düşmesini ve silahın soğukluğunu kendi alnında hissetmeyi diledi. Böyle bitmemeliydi. Orada, yerde duran babası olmamalıydı!

Babası elini yana uzattığında bile Arya karanlık gölgeye dehşet içinde bakıyordu. Babasının elini uzattığı yerde onun elini tutan narin bir el belirdi yavaşça. Ardından tüm zarafetiyle annesi de dizlerinin üstündeki yerini almıştı.

İkisi de Arya'nın en son hatırladığı gibiydi. Yaşlanmamışlardı. Hiç yaşlanmayacaklardı da...

Silah sesi onu, annesini ve babasını incelemekten alıkoyup gözlerini kırpmasına neden olurken Arya birden ne kadar derin olduğunu bilmediği bir okyanusun ortasında derinlere doğru çekilirken buldu kendini.

Gözleri sımsıkı kapalıydı ve kendini sıkmaktan kasları acımaya başlamıştı. Bedenine değen su soğuk değil aksine tenini yakacak kadar sıcaktı. Sanki kaynar suya atılmış gibiydi. Derisi yüzülüyor, yanıyordu.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin